27 Mayıs’ta 1995’de Galatasaray Lisesi önünde sessiz oturmalar ve kayıp fotoğraflarıyla aşlayan Cumartesi Anneleri’nin oturma eyleminin 500. Haftasında ülke genelinde destek ‘oturma’ eylemleri yapıldı.

Eskişehir Emek ve Demokrasi Güçleri de bugün Adalar’da Cumartesi Annelerine destek vermek için oturma eylemi düzenleyerek, basın açıklaması yaptı.

Platform adına konuşan Mihriban Aybar,  Türkiye’nin ‘gözaltında kayıp’ gerçeği ile yetmişlerin sonunda karşılaştığını, 91’den itibaren Yusuf Erişti’den başlayarak yoğunlaştığını söyledi.

1991-1995 sürecinde Hüseyin Toraman’nın katledilmesiyle belirginleşen gözaltında kayıplara karşı verilen mücadelenin 1995 Mayıs’ında Hasan Ocak’ın polis tarafından katledilen bedeninin bulunmasıyla beraber doruğa ulaştığını vurgulayan Mihriban Aybar, “Devlet katlediyor, kaybediyor sonrasında da bunu kriminalize etmek için elinden geleni yapıyordu. 19 Mart 1999’dan itibaren artan polis şiddeti sebebiyle sayı çok azaldığı için oturmalara son verildi. 2009 yılında tekrar başlayan ve 500. Haftasına dayanan umut arayışı geldiği son noktada gözaltında yakınları katledilen ve kaybedilen herkese mücadele, irade ve kararlılık aşılamaya devam ediyor” dedi.

Çıkarılan son İç Güvenlik Yasasıyla beraber polisin ‘makul şüphe’ adı altında keyfi gözaltı yapabilmesini yasal güvenceye alındığını vurgulayan Aybar şunları söyledi:

“Gözaltında kayıplar sürecinin tekrar önünü açan devlet şunu iyi bilsin ki biz ne buna izin vereceğiz ne de kayıplarımızın peşinde olmaktan vazgeçeceğiz. Bu devlet yeni Hasan Ocaklar, Kenan Bilginler, Nazım Gülmezler yaratamayacak.”