Emek Partisi (EMEP) Eskişehir İl Örgütü 6’ncı olağan kongresi düzenledi.
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Taşbaşı Kültür Merkezi’nde düzenlenen 6’ıncı olağan Kongre’de Hüseyin Öğe başkan olarak seçildi. Hüseyin Öğe başkanlığındaki yönetim kurulu şu isimlerden oluştu, “Erdal Saran, Sinejan Kut, Yahya Kaya, Cemre Şahin, Barış İpek, Sinem Kılıçkaya”

Düzenlenen kongrede konuşan EMEP eski İl Başkanı İbrahim Akgün, “6’ıncı Olağan Kongrenin, işçi sınıfının iktidarı yolunda önemli bir dönüm noktası olmasını diliyorum” dedi.

Devletlerarası ilişkilerin istikrarsız ve açık çatışmalı olduğu Ortadoğu’daki ilişkiler ağı içinde bulunması, Türkiye’yi uluslararası etki ve rüzgarlarla açık bir ülke haline getirmektedir diyen Akgün, “Bununla birlikte Türkiye bir zamanlar bölgeye egemen olmuş bir imparatorluk bakiyesi olmasının yanı sıra bölgenin en gelişkin kapitalist ülkesi olması sebebiyle de bölgeyi etkileme potansiyali taşıyan bir ülkedir” dedi.

Akp Hükümeti Savaş Kaynağı Haline Gelmiştir

Emperyalizmin bölge politikalarının taşeronluğunu yaptığını dile getiren Akgün, hem komşu hakların canını acıtacak biçimde hareket eden, hem de kendi ülkesindeki işçi ve emekçileri maceradan maceraya sürüklemeye yeltenen Türkiye egemen sınıfları ve onların şimdiki temsilcisi AKP hükümeti , bölgede bir huzursuzluk çatışma ve savaş kaynağı haline gelmiştir” şeklinde konuştu.

Hak Eşitliği Esasına Dayanan Bir Dış Politika İzlenebilir

Halkların kardeşçe ve barış içinde bir arada yaşamasını sağlayacak, demokratik bir gelişmeye yol açabilecek birikim ve imkanlar vardır diyen Akgün, “Dünya işçi sınıfının enternasyonel dayanışmasını güçlendirmeyi ilke edinen bir ülke olarak bölge emekçilerinin özgürlük ve demokrasi mücadelesini ilerletebilir. Mezhep, din, etnik farklılıkların bir çatışma kaynağı olmadığı, dillerin ve ulusların tam hak eşitliği esasına ve halkların gönüllü birlikteliğine dayanan bir dış politika izlenebilir. Bunun tek koşulu işçi ve emekçilerin iktidarının kurulmasıdır” ifadelerini kullandı.

Özgürlük Ve Reform Paketi

Kobane direnişi ile dayanışma amaçlı eylemlerini bahane ederek çıkarılması için harekete geçen hükümetin ‘Güvenlik Paketi’ diye ortaya atılan, özgürlükleri ortadan kaldırma girişimine sonunda Başbakan Davutoğlu bir ad buldu, “Özgürlük ve reform paketi!” Bütün baskıcı, diktatörlük heveslisi hükümetler gibi, AKP Hükümeti de işçi sınıfının ve halkın haklarına yönelik saldırılarını, ‘özgürlükleri genişletmek emekçilerin, halkın haklarını arttırmak, garantiye almak için reformlar’ iddiasıyla yaptığını söylüyor” şeklinde konuştu.