Gündem

2’inci yüzyılda sandık güvenliği toplantısı yapıldı

Abone Ol

CHP Tepebaşı İlçe Başkanlığı seçime sayılı günler kala yoğun bir katılımla 2’nci Yüzyılda Sandık Güvenliği konulu toplantı gerçekleştirdi.

Düzenlenen toplantıya, Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç’ın yanı sıra CHP Grup Başkanvekili ve Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, CHP Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Engin Altay, TBMM İdare Amiri ve Burdur Milletvekili Mehmet Göker, CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Han Belediye Başkanı Erdal Şanlı, CHP Tepebaşı İlçe Başkanı Atilay Dalgıç, meclis üyeleri ve çok sayıda partili katıldı.

Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren CHP Tepebaşı İlçe Başkanı Atilay Dalgıç, “Çok önemli bir seçime 3 ay gibi bir süre kaldı. Çok belirsiz kısa bir süre kalmasına rağmen Cumhuriyet tarihinin süreç açısından en belirsiz seçimlerinden birine gidiyoruz. Biz bu sisteme ucube sistem dedik ve arızalarını vermeye başladı. Bu sistem hiçbir zaman demokratik bir sistem olmadı. Biz bir sistem kurma peşindeyiz. Biz 6 parti bir araba yapmak derdindeyiz. Onların tartıştığı bu arabayı kim sürecek? Bu arabayı sürecek bunu ülkede çok insan var. Adaylık üzerinden yürütülen tartışma bizim işimiz değil. Bizim adayımız Genel Başkanımız. Biz sandıklarımızı bitirdik. Yedeklerimizi bitirdik. Sandıktaki en önemli görev müşahitlerimizdir. Bir sandıkta birkaç müşahit bulundurmak zorundayız. Hepimiz okulların bahçesini doldurup hiçbir olumsuzluğa fırsat vermeyeceğiz” dedi.

“Atatürk’ün kurduğu laik cumhuriyeti geri alacağız”

Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, “Önümüzde iki seçim var. Biri bu yıl yapılacak genel seçim bir de 2024’te yerel seçim var. Cumhurbaşkanının aday olup olmaması konusunda tartışmalar var. Olsun arkadaşlar ne sıkıntı var. Var mı bir sıkıntı? Mehmet Akif ne demiş. Korkma sönmez demiş. Bu çok önemli. Hiç kimseden korkmuyoruz. Gelsin aday olsun bağıra bağıra onu yolcu edeceğiz. Bu seçim kurtuluş savaşı. İnanın kurtuluş savaşı. Başka şansımız yok. Hiç aklınızın ucundan kaybedeceğiz diye geçirmeyin, ağzınıza bile almayın. Çok kullanılan bir deyim vardır. Köprüden son çıkış diye. Partimiz bu konuda hazır. Milletvekillerimiz hazır, bütün CHP hazır. Burada biz başarının dışında hiçbir şey düşünmüyoruz.  Atatürk’ün kurduğu laik cumhuriyeti koruyacağız, geri alacağız. Bu seçimi rahatlıkla alacağız, 2024’te yerel seçimler de sular seller gibi olacak” diye konuştu.

“Çantalarını toplayıp köylerine dönecekler”

TBMM İdare Amiri ve Burdur Milletvekili Mehmet Göker, “Kişilere bağlı kalmaksızın kendi ilkemiz ve doğrultularımız yolunda yüzde 10 gibi bir fark atarsak bu insanların çantasını toplayıp köylerine dönmelerinden başka çareleri yok. Bu anlamda burada gördüğüm kalabalığın bize de cesaret verecek. 19 Mayıs 1923’te Çankaya Köşkünde CHP’li bir cumhurbaşkanıyla buluşmak üzere” ifadelerini kullandı.

“Yorulmayacağız, yılmayacağız, usanmayacağız”

CHP Grup Başkan Vekili Engin Altay, “Görüyorum ki heyecanınız var, umudunuz var, kararlısınız. İnşallah 14 Mayıs 2023 Türkiye’de demokrasi hasretinin biteceği, demokrasi vuslatının başlayacağı gün olacak. Şimdiden kutlu olsun. 14 Mayıs’ta Devletin giydiği zulüm kisvesini çıkartacağız. İnşallah devlete şefkatin, merhametin, adaletin, ahlakın liyakatin kisvesini giydireceğiz. Ve Türkiye Cumhuriyetin 100’üncü yılında büyük Atatürk’ün büyük emeli olan kurduğu cumhuriyetin demokrasi ile taçlanmasına vesile olacaksınız. Bay Kemal gibi hepiniz bunda hak sahibi olacaksınız. Bu mücadele bunun mücadelesidir. Bu ülke dünyanın en stratejik noktasındadır. Bu ülke üzerinde hesap yapmayan, göz dikmeyen emperyalist güç yoktur. Biz 1923’te bunları yokluk ve fukaralık içinde Mustafa Kemal’in önderliğinde def etmeyi başardık. Şimdi içeride bunların işbirlikçileri ile hala uğraşmaya devam ediyoruz. Türkiye’yi Türkiye’de gözü olanların emellerine alet edenlerin, Türkiye’yi onların çıkar alanına çevirenlerin değirmenlerine su taşıyanlar bilmelidir ki bunun adı vatana ihanettir. Ve bu vatanın sahibi vardır. Bu vatanın sahibi 85 milyondur ve bu vatanın sahibi helal süt emmiş Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün mirasına sahip çıkanlardır. Yani sizlersiniz. Bu vatanın geleceğiyle ilgili zerre endişe taşımıyorum, sizlerin de taşımasını istemem. 70 yıldır CHP, devletin anahtarını aziz milletimizden teslim alamadı. Gerçekçi olalım. Yani büyük İnönü en büyük zaferim dediği 14 Mayıs 1950’de demokrasinin yolunu açtı. Ama daha sonra o murat tutmadı. Niye? Bu topraklar üzerinde hesap yapan emperyalist güçlerin her dönem buldukları bir işbirlikçileri oldu. O işbirlikçiler bu toprakların ekonomik kazanımlarını da sosyal, siyasal kazanımlarını da bu topraklardaki postlarına oturmaları için peşkeş çektiler. Şimdi buna dur deme zamanı. Geçmişin muhasebesini yapamayız. Ama Bay Kemal helalleşme çağrısı yaptı. Bu helalleşme çağrısında bahsettiği hususların neredeyse hiçbiri CHP’nin dahili yoktur. Helalleşme özür dilemek değildir. Devletin zarar verdiği toplum kesimleriyle devletin barışabilmesidir. Yorulmayacağız, yılmayacağız, usanmayacağız. Önümüzdeki 114 günde dur durak bilmeyeceksiniz, uyku uyumayacaksınız ve Eskişehir’de çalmadık kapı sıkılmadık el bırakmayacağız. Endişeli olmayın. Ben bir endişe görmüyorum. 1-2 il dışında CHP sandıklara hakimdir. Türkiye’nin yüzde 98’inde sandıklar tamam, hazırız. Öyle kolay değil kimse oy çalamaz, çaldırmayız ” dedi.

 “Biz bu vatanı, bu vatanın evlatlarını seviyoruz”

CHP Grup Başkanvekili ve Sakarya Milletvekili Engin Özkoç ise şöyle konuştu: “Getirdiler ucube cumhurbaşkanlığı sistemini milletin başına bela ettiler. MHP’yi de yanlarına aldılar. Dediler ki artık biz istediğimiz gibi yürütürüz. Ama unuttukları bir şey var. Bizim unutmadıklarımız. Biz ne olursa olsun Türkiye Cumhuriyetinin tabelalarından TC mührünü sökenleri asla unutmayız. Biz Türkiye Cumhuriyetinin şehit kanıyla boyanmış al bayrak geçerken, sancak geçerken ayağa kalkma ihtiyacını duymayan vatan hainlerini asal unutmayız. Hiçbir zaman unutmayız. Biz emperyalizme başkaldıran Mustafa Kemallerin çocuklarıyız. Biz gidip de Amerika’nın başkanına aptal olma deyip de hakaret edip onun önünde Türkiye Cumhuriyetinin sana verdiği yetkiyle önünü ilikleyip Türkiye’yi itibarsız kılanları asla unutmayacağız. Hiçbir zaman unutmayacağız. Biz anaların yetiştirdiği 34 evladımızı Suriye’de Rusya bombalayıp öldürdüğü zaman annelerin önüne şehit cenazeleri geldiğinde utanmadan sıkılmadan kongrelere gidip gülerek ne olacak canım diyen kişileri hiç unutmayacağız. Ondan sonra Putin’in karşısına geçip kapıda bekleyen lideri unutmayacağız. Çünkü biz bu vatanı seviyoruz. Bu vatanın evlatlarını seviyoruz. Elbette ki farklı düşüneceğiz, elbette ki farklı ifadelerimiz olacak. Çünkü biz farklı ideolojilerden geliyoruz. Birlikte olduğumuz konuları ilk önce masanın üstüne yatırdık. Beraber olduğumuz konuları. Dedik ki bu konuda ilk önce değiştirmemiz gereken ne? Bu cumhurbaşkanlığı denilen ucube sistemi değiştireceğiz. İlk önce bu. Yerine ne gelecek? Atatürk’ün inşa ettiği güçlendirilmiş, laik, demokratik parlamenter sistem gelecek. Sonra toplumun bütünüyle birlikte bir Anayasa oluşturacağız. Biz ilk önce ilkelerimizi koyacağız. Sekiz başlıktan oluşacak bunlar. Ondan sonra iktidara geldiğimizde milletimize danışacağız, güçlü bir Anayasa inşa edeceğiz. Sonra Engin Altay’ın dediği gibi Türkiye’de tüketim üzerine kurulan bir ekonomi değil, üretim üzerine kurulan bir ekonomiyi inşa edeceğiz. Yani Türkiye’deki iş insanları dünyayla rekabet edecekler. Eşit rekabet koşullarını sağlayacağız. Gençlerimizi okutacağız. Öyle zenginlerin, parası olanların çocukları değil, memleketimizde var olan bütün yurttaşlarımızın çocukları eşit koşullarda eğitim alacaklar. Teknolojide var olacaklar, eğitimde var olacaklar, üretimde var olacaklar, sonra Türkiye’yi bir daha baştan aşağıya inşa edeceğiz. Tarımı da güçlendireceğiz, esnafı da güçlendireceğiz, üniversiteleri de güçlendireceğiz.”