Eskişehirspor'un durumu malum.
Kral TV'den istekte bulunsak "Demir attım yalnızlığa" olurdu herhalde.
Yazıyı fazla uzatmayacağım.
Yakın zamanda bir seçim tiyatrosunu izledik. Baş rollerde Mesut Hoşcan ile Halil Ünal vardı.
Geçmişte yapılan yanlışları herkes biliyor. Onlar hak ettikleri eleştirileri, tepkileri aldılar.
Hoşcan'dan önceki başkan Halil Ünal'dı. Tek olumlu durum az da olsa sportif bir başarı ve iyi paralara satılabilen bir futbolcu kadrosu vardı. Yani takımın değeri iyi yerlerdeydi.
Şu anda kasa da boş, takım değeri de...
Ligden düşersek bir daha çıkmamız neredeyse imkansız..
Takımın başında şu an Hoşcan ve ekibi var.
Önce Güven, şeffaflık, saydam, hesap verilebilirlik sloganı ile yola çıktılar. Enkaz edebiyatı ve şeffaflık sloganını iyi kullandılar. Ortada ne şeffaflık ne de saydamlık kaldı.
Sizden istenen çok basit ve net.
Çıkın açıklayın Eskişehirspor'un GERÇEK borcu ne kadar.
Sizin döneminizde nasıl bir enkaz oluştu...
Sadece yarım dönemde gönderilen 11 futbolcu ve yerine alınan 13 futbolcu için ayrı ayrı ne kadar ödeme yapıldı. Sezon başı hariç.
Bu başarısız transfer politikasında Eskişehirspor'un ne kadar zararı oldu.
Hani şeffaflık, hani saydamlık...
3 büyükler bile futbolcu alıp satarken ücretleri açıklar.
Acı ama gerçek. Geçmiştekiler gibi kulübü yönetmeyi bilmiyorsunuz. Neden her seçimde yönetim kurulu baştan aşağı değişti?
Başarı devamlılık ile olur. Neden yalnızları oynamayı tercih ediyorsunuz?
Size tavsiyem Barselona'ya gidip staj görmeniz. Bunu samimiyetimle söylüyorum.
Eskişehirspor ve Türk futbolu adına hayırlı olanı yapmış olursunuz.
Her yıl onlarca futbolcu gelsin gitsin, borç makası açılsın.
Ha şunu da söyleyeyim takım ligde kalırsa da bu saatten sonra artık kahraman olmazsınız...