DSP Genel Başkan Yardımcısı Dilara Tambova Eskişehir Anadolu Üniversitesi'nin Açıköğretim gelirlerinin YÖK’e devredilmesiyle ilgili sunulan kanun teklifini sert bir dille eleştirdi.
Böylesi bir felaket döneminde, Eskişehir Anadolu Üniversitesi'nin Açıköğretim gelirlerinin YÖK’e devredilmesiyle ilgili sunulan kanun teklifine söylenecek bir söz bulamadığını ifade eden Tamvova, "Salgın hastalıkla mücadele ederken, aynı zamanda pek çok kurumu da etkisizleştirmek isteyen ve bu düzenlemeleri de ivedilikle yapmaya çalışan bir iktidarla karşı karşıya olduğumuzu da üzülerek gözlemlemekteyim. Sanırım pandemiye karşı savaş verilirken; bir taraftan da belediyelerle, başka kişi ve kurumlarla uğraşmayı da ihmal etmiyorlar" şeklinde konuştu.
TÜM KURUMLAR ETKİSİZLEŞTİRİLECEK
Burada, esas meselenin, iktidar açısından kontrol edilemeyen bir sahiplenme isteği ve her kurumun kendilerine tabi olması düşüncesi olduğunu belirten Tambova, "Bu tekelci siyaset zihniyeti, sonuçta tüm kurumları etkisiz hale getirerek, ekonomik birer veri gözüyle bakılmasına ve ticarileşmesine sebep olacaktır. Artık olayların ve İnsanların, sosyal ve siyasi bakış açısıyla değerlendirilmesi değil; tüccar mantığıyla ele alınarak, kaynak yaratma aracına dönüştürülme çabası vardır" dedi.
"YAPILANLAR İBRETLİKTİR"
"Üniversite gibi; eğitim, bilim ve kültür kurumlarına bile, sadece ekonomik bir yapı gözüyle bakılıyor olması ve elde edilen geliri bir şekilde ele geçirme düşüncesi en hafif tabiriyle ibretliktir" diye konuşan Dilara Tambova, sözlerini şöyle sürdürdü: "Oysaki eğitim kurumlarına bizzat iktidarın kaynak aktarması ve yapılacak olan bilimsel çalışmaların her açıdan devlet eliyle desteklenmesi gerekmektedir. Unutmayalım ki! Bugün salgın hastalıkla mücadele eden cefakâr sağlık personelimiz de böylesi bir bilim yuvasında yetişmişlerdir. Üniversitelerimizi destekleyip, daha çok bilim insanı yetiştirmek ve bilimsel çalışmalarını desteklemek, bizlerin ve bu ülkenin geleceği için en öncelikli konulardan biridir. Bu yaşananlar bir kez daha göstermiştir ki, ülkemiz için ekonomik tablo gün geçtikçe ağırlaşmakta ve iktidar partisinde ise bu sorunla baş edebilmek için; mevcut kaynakları ele geçirmek suretiyle günü kurtarma düşüncesi hakimdir. Bir kez daha ifade etmem gerekirse; ülkemizin siyasi ve ekonomik yapısı çökmek üzeredir ve burada çözüm açısından en büyük sorumluluk ise muhalefet bloğuna düşmektedir."