Gündem

ADD’den Tahliye Olan Komutanlara İlişkin Açıklama

Atatürkçü Düşünce Derneği Şube Başkanı Cihan Taşar, şube binasında düzenlediği basın açıklamasında 28 Şubat kumpas davasında yargılanarak hüküm giyen 5 komutanın tahliye edilmesine ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi.

Abone Ol

28 Şubat kumpas davasında yargılanıp hüküm giyen 5 komutanın (Org.Çetin Doğan, Org. Fevzi TÜRKERİ, Korg. Yıldırım TÜRKER, Tümg. Cevat Temel ÖZKAYNAK ve Tümg. Erol ÖZKASNAK) 17 Mayıs 2024'te cezaevinden tahliye edilmelerine ilişkin konuşan Cihan Taşar, 28 Şubat sürecini baştan sona bir hukuksuzluk, usulsüzlük ve sahte belgelerle yürütülen bir siyasî dava olarak hukuk tarihine girdiğini ifade etti. 

1003 Gün Boyunca Tutuklu Kaldılar
28 Şubat sürecinde yaşları 76-90 arasında değişen 14 kişinin cezaevine girdiğini hatırlatan Cihan Taşar, “Aralarında Çevik Bir, Ahmet Çörekçi, İlhan Kılıç gibi orgeneral seviyesinde kişilerin de bulunduğu 8 komutan yaşlılık ve ileri sağlık sorunları nedeniyle Anayasa'nın Cumhurbaşkanı'na verdiği yetki ile serbest bırakıldı; 85 yaşındaki Korgeneral Vural AVAR cezaevinde yaşamını yitirdi. 5 komutan hakkında da Adlî Tıp Kurumu'nun yaşlılık ve ileri sağlık sorunları olduğuna ilişkin raporu bulunmasına rağmen, raporları tam 13 ay boyunca işleme konmadan bekletildi. Nihayet geçtiğimiz günlerde, cezaevlerine girişin tam 1003’üncü gününde, 17 Mayıs'ta serbest bırakıldılar.” ifadelerini kullandı. 

“Af Değil, Anayasanın Gereği Yapıldı”
Komutanların 1003 gün boyunca istedikleri tek şeyin adalet olduğunu belirten Cihan Taşar, komutanların mahkemedeki hukuksuzları her zaman dile getirerek yeniden ve adil bir yargılanma talep ettiklerini ancak bu taleplerinin hep geri çevrildiğini söyledi. 16 Mayıs gecesi yayınlanan kararla Cumhurbaşkanlığınca cezaların kaldırılmasına ilişkin konuşan Taşar, “Bu olay iktidar yandaşlarınca Cumhurbaşkanı'nın "âlicenaplığı" olarak görülmekte ve "af" olarak tanımlanmaktadır. Oysa bu durum Cumhurbaşkanı'nın kendi inisiyatifiyle ya da "âlicenaplığıyla" ortaya koyduğu bir af durumu değil, aksine Anayasa'nın hasta ve yaşlı hükümlüler konusunda kendisine verdiği bir görevdir. Tam tersine Cumhurbaşkanı "âlicenap" davranmamış, sanıklar hakkında Adlî Tıp Kurumu'nun açık raporu olmasına rağmen söz konusu raporu tam 13 ay geciktirmiş, yapması gereken görevini ihmal ederek o yaşlı ve hasta insanların durumlarının daha da kötüleşmesine neden olmuştur.” şeklinde konuştu.