Eskişehir Saadet Partisi İl Halkla İlişkiler Başkanı Muhammed Güney haftalık açıklamasında şunları söyledi; “
İçerisinde bulunduğumuz Dünya Kudüs Haftası sebebiyle yinelemek isteriz ki Filistin’de yıllardır dinmeyen bir işgal ve bu işgalde gerçekleştirilen zulüm bütün insanların yüreğini sızlatıyor.
Ve insan haklarını hiçe sayarak; kadın, çocuk, yaşlı gözetmeksizin ölüm yağdıran terör devleti İsrail karşısında dünya suskunluğunu koruyor.
Dünya bir yana dursun maalesef iktidarın İsrail’e olan yaklaşımı bile bu terör devletinin daha da şımarması için yeter de artar.
Herzog’un ziyaretiyle kendini daha mutlu olacağını söyleyen bir Cumhurbaşkanımız var, maalesef…
Aklınızı başınıza, vicdanınızı yüreğinize devşirin!
Sizin İsrail’le olan bu münasebetlerinizi ne akıl kabul eder ne de vicdan!
Bu ziyaret henüz gerçekleşmemişken ona göre bir fikir ve vicdan muhasebesi yapın.
Herzog’un elindeki mazlum kanı elinize bir kez bulaşırsa bir daha çıkmaz bunu da iyi bilin.
YARININ TÜRKİYE’Sİ İLE ESKİ TÜRKİYE DEFTERİNİ KAPATACAĞIZ
Türkiye için, milletimiz için, geleceğimiz için 6 parti ile birlikte hazırlanan “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” metnimizi milletimizle paylaştık.
Bu mutabakatın sadece önümüzdeki seçim için değil Türkiye’nin geleceği için, önümüzdeki yüzyılı için çok önemli ve tarihi olduğu kanaatindeyiz.
Kinden ve rövanş almaktan beslenen siyasete son vermek istiyoruz.
Çünkü dünün kinini tutanlar, bugün adaleti sağlayamazlar.
Geçmişe takılıp kalanlar yarınları kuramazlar.
Bizler ise Adil Devlet’in tesis edildiği yarınları kurmakta kararlıyız.
İnsanların kendilerini dışlanmış hissettiği; kimliğinden, inancından, yaşam tarzından ve düşüncesinden ötürü temel hak ve hürriyetlerinin elinden alındığı, baskı ve zorbalığa maruz kaldığı, devletin herhangi bir fikir ve yaşam biçimine göre “makul ve makbul” sayıldığı aksi halde damgalandığı bir Türkiye defterini kapatmak istiyoruz.
Ve biz, atmış olduğumuz imzalarla o sayfayı kapatmakta olduğumuza inanıyoruz.
Biz, geçmişin korkularını, bugünün umutsuzluklarını bir kenara bırakıp Yarının Türkiye’si için elimizi taşın altına koyuyoruz. Bedeli ne olursa olsun, Türkiye için bu adımı atmaya kararlıyız.
Yarının Türkiye’sinde Eski Türkiye’nin vesayetine, korkularına, kaygılarına, umutsuzluğuna, asla yer olmayacaktır.
Yarının Türkiye’sinde baskıya, zorbalığa, adaletsizliğe, güvensizliğe, ümitsizliğe yer olmayacaktır.
Çünkü Yarının Türkiye’si adalet ve hukuku önceleyen, temel hak ve hürriyetlerin güvence altına alındığı, liyakatin, ehliyetin, şeffaflığın esas alındığı “adil devlet” ile inşa edilecek.
Biz Saadet Partisi olarak; darbelerin ve vesayetin mağduriyetlerini yaşamış bir parti olarak Yarının Türkiye’sinde bir daha aynı korkular yaşanmaması için o masadayız.
Kazanılmış haklarını kaybetmekten korkanların, bu korkuları yüzünden adaletsizliğe ve çürümüşlüğe razı edilmek istenenlerin buna mecbur olmadıklarını göstermek için o masadayız.
Ve biz, Saadet Partisi olarak, herkes için “İnsanca Yaşam”ı mümkün kılan “Adil Devlet”i kurmak için o masadayız.
Milletimiz şunu bilsin ki; Yaşam tarzından ötürü hiçbir vatandaşımız ayrımcılığa, haksızlığa uğramayacak. Milletimiz bilsin ki, hiç kimse köhnemiş fikirlerini bu millete dayatma hevesinde bulunamayacak.
Ve milletimiz şunu da bilsin ki, hiç kimse artık bu korkuları köpürterek milletin iradesini kötüye kullanamayacak.
Kimse umutsuzluğa kapılmasın;
Adaletsizlik içinde yaşamak oluyor da Adil Devlet niçin olmasın!
Zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan bir sistem oluyor da Adil Paylaşım niçin olmasın!
Gece gündüz çalışıp açlık sınırında yaşatan bir düzensizlik oluyor da hepimiz için İnsanca Yaşam neden olmasın!
Adil Devlet mutlaka kurulacak, Adil Paylaşım mutlaka yapılacak ve İnsanca Yaşam tesis edilecek!
Bundan kimsenin şüphesi olmasın!”