CHP gazetelere adaletsiz ilan ambargoları ile Basın İlan Kurumu’nu (BİK) zarara uğratan milyonluk harcamaları Meclis gündemine taşıdı. CHP’nin gazeteci kökenli Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “Gerçekleri yazan, halkı bilgilendiren haberlere hiç tahammül yok. Basın İlan Kurumu olmuş ‘Basın İnfaz Kurumu. İletişim Başkanını, RTÜK Başkanını Koruma, Kollama Kurumu.’ Sadece 2020 yılında gazetelere 803 günlük ilan ambargosu uygulanırken, yılın ilk üç ayında 2 gazeteye 15 gün ilan kesme cezası verilmiş. Bu cezalar, halkın haber alma hakkını engellerken, basın özgürlüğünü de tehdit etmekte. Bu haksız cezalar ortadan kaldırılsın ya da cezalar mahkeme kararına bağlansın” dedi. Çakırözer, BİK’i zarara uğratan milyonluk harcamaların Sayıştay denetimine alınmasını da isterken, tabela gazetelere de tiraj denetimi getirilmesi çağrısında bulundu. Çakırözer, “Tabela basın değil, Anadolu basını desteklensin” dedi.
İLAN AMBARGOLARI MECLİS GÜNDEMİNDE
CHP’nin gazeteci kökenli Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, gazetelere adaletsiz ilan ambargoları ile Basın İlan Kurumu’nun hesapsız harcamalarını Meclis gündemine taşıdı.
Çakırözer, ülkede basın özgürlüğünün önünde sayısız engel olduğunu dile getirirken, bu engellerden birinin de düzenleyici kurum olması gereken Basın İlan Kurumu ve RTÜK'ün işlevinden sapması olduğunu söyledi. Çakırözer, “1960 öncesindeki besleme basın tartışmalarını bitirmek için, resmî ilanların dağıtımındaki adaletsizliği bitirmek, gazetelerin ekonomik bağımsızlığı sağlamak için kurulan kurum, bugün işlevinden sapmış durumda. İktidarın sevdiği pembe manşetler atan, adı sanı duyulmamış gazeteleri şişirme tirajlara göz yumarak besleyen, öte yandan, gerçekleri yazan, halkın haber alma hakkını savunan bir avuç gazeteyi ise adaletsizce cezalandıran bir aygıta dönmüş durumda” dedi.
MÜREKKEP KURUMADAN CEZA KESİLDİ
Sadece 2020 yılında gazetelere 803 günlük resmi ilan cezası uygulandığını hatırlatan Çakırözer şu değerlendirmelerde bulundu:
“Cumhuriyet'e 110 gün, BirGün'e 112 gün, Evrensel'e hiç ilan verilmediği gibi üstüne 65 günlük yeni ceza, Korkusuz'a 29, Sözcü'ye 17 gün ilan kesme cezası verildi. Yeni Asya gazetesine 28 Ocak 2020'den buyana 440 gündür ilan verilmiyor. Bu yılın ilk üç ayında ise, sadece Evrensel ve BirGün'e 15 günlük ilan kesme cezaları verilmiş. Başlığı beğenmedik, beş gün ceza. Köşe yazısını beğenmedik, üç gün ceza. Grup Başkan Vekilimiz Özgür Özel açıklama vermiş, beş gün ceza. Cumhuriyet muhabiri hâkim karşısına çıktı diye Evrensel haber yapmış üç gün ceza. İşin daha da vahimi ise Mart ayında Anayasa Mahkemesi’nin Basın İlan Kurumu’nun Korkusuz Gazetesi’ne verdiği ilan kesme cezasına ‘Basın ve ifade özgürlüğünün ihlalidir’ dedi. Mürekkebi bile kurumadan Evrensel'e beş, BirGün'e iki gün ilan cezası verildi.”
TABELA BASIN DEĞİL, ANADOLU BASINI DESTEKLENMELİ
Çakırözer Meclis’ten gazetelerin tiraj ve dağıtımlarının bağımsız bir denetimden geçirilerek kamu ilanlarının bu denetimler sonrasında dağıtılması çağrısında da bulundu. Çakırözer, “7’den 70’e yurttaşlarımızın vergilerinden toplanan paralar tabela gazete kuran bir kısım iktidar yalakasına peşkeş çekilmektedir. Bu kurum, kuruluş amacına, yani ulusalda olsun, Anadolu'da olsun tüm gazetelerin ekonomik bağımsızlıklarını sağlayarak, özgürce gazetecilik yapmalarını sağlama amacına uygun çalışmalıdır” dedi. Çakırözer, gazetecilere aşı önceliğinde basın kartı şartını da Meclis gündemine getirerek, “Halkın haber alma hakkı için mücadele veren basın emekçilerine aşı uygulamasında basın kartı şartı eşitsizliktir. Aşı hakkı tüm gazeteci ve medya çalışanlarına tanınmalıdır” dedi.
MAHKEME KARARINA BAĞLANMALI
Çakırözer, gazetelere şikayet dahi olmadan resen başlatılan soruşturmalar sonucunda verilen cezaların tarihte hiç görülmediği kadar arttığını açıklarken, “Basın İlan Kurumu Yönetim Kurulu Başkanı, aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın Başkan Yardımcısı. Patronu Fahrettin Altun'la ilgili hangi haber çıksa hemen şikâyet, hemen ceza. Bunun adı açık seçik ‘sansürdür.’ Bu iktidarın 28 Şubatta şikâyet ettiği ne varsa aynısını bugün Basın İlan Kurumu yapmakta. Basın İlan Kurumu olmuş ‘Basın İnfaz Kurumu, olmuş İletişim Başkanını, RTÜK Başkanını Koruma, Kollama Kurumu’. Gerçekleri yazan, halkı bilgilendiren haberlere hiç tahammül yok. Bu cezalar, halkın haber alma hakkını engellerken, basın özgürlüğünü de tehdit etmekte. Yapılması gereken bellidir. Basın İlan Kurumu gibi resmî ilan gücünü, yani para gücünü elinde tutan ve iktidar tarafından oluşturulan bir kurumun haber içeriklerinde etik denetim yapması doğru değildir. Bundan vazgeçilmelidir ya da bu haksız, hukuksuz cezaların son bulması için ilan kesme cezaları ancak ve ancak mahkeme kararı sonrasında verilebilmelidir” diye konuştu.
HARCAMALARI SAYIŞTAY DENETLEMELİ
Basın İlan Kurumu’nu zarar uğratan milyonluk harcamalara da dikkat çeken Çakırözer, 2019 yılındaki 5 milyon lira zararın, 2020 yılında yüzde 142 artışla 12 milyon liraya ulaştığını söyledi. Çakırözer kurumun Sayıştay denetimine alınmasını isterken, kurumu zarara uğratan milyonluk harcamaları da şöyle sıraladı:
“Bu kurumun gelirleri kamu ilanlarından kesintilerle oluşturuluyor. Bir üretim maliyeti yok ama buna rağmen kurum zarar ediyor. 2019'daki zarar 5 milyon liraymış, yüzde 142 artmış geçen yıl 12 milyon lira, eski parayla trilyona ulaşmış. Akıl alır gibi değil. İstanbul Yenibosna'da hizmet binası yapımı için 25 milyon lira para harcıyorlar, yetmiyor. Merter'de genel müdürlük binası kiralıyorlar, geçmeden tefrişi için 7 milyon lira harcıyorlar. Yetmiyor, 631 sayılı KHK'ya aykırı biçimde kendilerine 5 milyon liraya özel sağlık sigortası yaptırıyorlar. Yetmiyor, her seviye yöneticiye makam araçları için bir 5 milyon lira daha harcanıyor. Aklınızdan geçiyordur, bu kurumu kim denetliyor diye. Sayıştay mı? Hayır. Maliye mi? Eskiden öyleydi, şimdi hayır. Peki, kim? İletişim Başkanı’nın yardımcısının yönetim kurulu başkanı olduğu bu kurumu tabii ki İletişim Başkanlığı denetliyor. Haydi, buyurun! Neyi, kime şikâyet edeceksiniz? Buradan çağrıda bulunuyorum: Basın İlan Kurumu mutlaka Sayıştay denetimi altına alınmalıdır.”
PELİKANCILAR, TURKUAZCILAR KURULU
Basın İlan Genel Kurulu’nun yapısına da dikkat çeken Çakırözer, “36 kişilik Basın İlan Genel Kurulu’nda hükûmeti temsilen ilan veren idarelerin bağlı olduğu bakanlıkların üst düzey temsilcileri olurdu. Şimdi, bu yapı ortadan kaldırıldı. İletişim Başkanı’nın ekibi, Turkuazcılar, Pelikancılar oturuyor o koltuklarda. Komisyonlar var ama toplanmıyorlar” dedi. Kurum içindeki olağan dışı personel değişimlerine de gündeme getiren Çakırözer, “Bir yıl içinde kurumda çalışan personelin yüzde 23'ü yer değiştirmiş, ya görevinden alınmış ya başka yere atanmış. Sanki AKP gitmiş yerine başka bir iktidar gelmiş, ki iktidar değişse bile bu yapılan doğru değildir” dedi.