Eskişehir Eğitim İş Şube Başkanı Hüseyin Yurtman, Öğrenci Andı'nın kaldırılması süreci ile ilgili şu ifadelere yer verdi; "AKP'nin okullardan Öğrenci Andı'nı kaldırmasının ardından sendika olarak başlattığımız hukuk mücadelesi, 8 yıllık bir hukuki sürecin ve birbirini takip eden hukuksuzlukların ardından ne yazık ki ulusumuzun aleyhine sonuçlanmıştır.
Eğitim-İş olarak hem yargının geldiği durumu, hem de yöneticilerin Cumhuriyet alerjisinin dozunu gösteren bu sürecin tüm ayrıntılarını paylaşmayı kamusal bir görev kabul ediyoruz:
Bilindiği üzere 08.10.2013 tarihinde yayınlanan İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’nde değişiklik yapılmasına dair Yönetmelikle “Öğrenci Andı” kaldırılmıştı. Bu düzenlemelerin yürürlüğe girmesinin hemen ardından sendikamız, konuyu yargıya taşımış ve Danıştay 8.Dairesi, sendikamızın talebini haklı bularak Andımız'ın kaldırılması kararını hukuka aykırı bulmuştu.
Danıştay'ın söz konusu kararında Eğitim-İş'in gerekçeleri bir bir sıralanarak, "Öğrenci Andı'nda yer alan kavram ve ilkelerin, Anayasamızda anlamını bulan kavram ve ilkeler olduğu gibi milli eğitim sistemimizin kanun ve yönetmelikte belirlenen, düzenlenen temel amaçlarını ortaya koyduğu" vurgulanmıştır.
Sendikamızın dava dilekçesindeki ifadelerin birçoğunun birebir yer bulduğu kararda "Türk Devletini ve Milletini ebediyete kadar yaşatacak, çağdaş uygarlığın ve medeniyetin ortağı ve öncüsü yapacak, toplumun ve kişilerin refah, huzur ve mutluluğunu sağlayacak yeni nesillerin yetiştirilmesi olan milli eğitim sistemimizin temel amaçlarını gerçekleştirmesini içeriği itibariyle sağlamaya yardımcı olabilecek nitelikteki öğrenci andının kaldırılmasına ilişkin değişikliğin haklı ve hukuksal temellere dayandırılmadığı anlaşıldığından dava konusu düzenlemede hukuka uyarlık görülmemiştir" denilmişti.
Ancak 2018'de verilen karar hukuka açıkça aykırı bir şekilde uygulanmıştır. Bu nedenle karar, Andımız’ın okullara dönmesini sağlayamamış, Cumhuriyet alerjisiyle güçlenen idari bir inada toslamıştır.
MEB, bununla da yetinmeyerek Danıştay'ın ilgili kararının bozulması için temyiz başvurusunda bulunmuştur. Böylece Danıştay'ın bir kararı temyize götürülse dahi karar bozulana kadar kesin olarak uygulanacağına dair yasalar, bizzat MEB tarafından çiğnenmiştir.
Sendikamız bu hukuksuzluğa da seyirci kalmamış, Danıştay kararına uymayan MEB yöneticileri hakkında da yargı süreci başlatmıştır.
Çelişkilerle dolu bu hukuki sürecin ardından, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Danıştay 8. Dairesi’nin Öğrenci Andı’nı kaldıran Milli Eğitim Bakanlığı yönetmeliğini iptal eden kararını bozmuş ve Andımız'ın artık okullarda okutulmaması yönünde karar vermiştir. Sendikamızın davacı taraf olmasına rağmen, bu kararın tıpkı Cumhuriyetçilere zulmedilen kumpas davalarındaki gibi yargısal ağ olan UYAP'tan değil havuz medyadan öğrenilebilmesi ise ayrıca manidar olmuştur.
Eğitim-İş olarak altını çiziyoruz: gerekçeli karar sendikamıza tebliğ olduğu anda gerekli hukuki değerlendirme ve açıklamayı yapacağız. Her türlü siyasi karara rağmen Öğrenci Andının okullarımızda okunması için mücadelemizi sürdüreceğiz.
Andımız'ı Türk olmaktan, çalışkan ve doğru olmaktan imtina eden; göz bebeğimiz ve milletçe en büyük kazanımımız olan Cumhuriyet'ten, kurucularından, değerlerinden rahatsızlık duyan; padişahlığa hasretlik çektiği için millet olmanın altını çizen her değere düşmanca bakan zihniyete karşı savunmaya devam edeceğiz! Öğretecek, okutacak, aşılayacağız! Andımız olsun, ahdımız olsun ki Başöğretmenimizin "açtığı yolda, gösterdiği hedefe, hiç durmadan" yürüyeceğiz!
20 Mart Cumartesi günü saat:13.00 da tüm halkımızı Ulus Meydanın da Andımızı hep bir ağızdan okumaya davet ediyoruz."