Kadına yönelik şiddetin araştırılması amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu Raporu’nun Türkiye Büyük Meclisi görüşmelerinde, Cumhuriyet Halk Partisi adına söz alan Eskişehir Milletvekili Dr. Jale Nur Süllü, “Kadına yönelik şiddeti üreten dinamikleri, mevcut, toplumsal, hukuksal, ekonomik, geleneksel ve eğitimsel yapı içindeki ayırımcı ve kadını erkeğe bağımlı kılan mekanizmalardan ayrı düşünemeyiz. Dolayısıyla, kadına yönelik şiddetten söz ederken mevcut iktidarın toplumsal cinsiyet eşitliğine bakış açısı, görmezden gelinemez.” sözleri ile tek adam rejiminin politikalarını eleştirdi.
Muhalefet partilerinin kadına yönelik şiddetin önlemesine ilişkin, 43 kez verdiği Meclis Araştırma Önergesi’nin her seferinde AKP ve MHP oylarıyla reddedildiğine vurgu yapan Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanvekili Dr. Jale Nur Süllü, “Cumhur ittifakı saraydan talimat olmadan Mecliste kendi iradesi ile karar veremez ki. Tayyip Erdoğan İstanbul Sözleşmesi’nden çıkma kararını perdelemek amacıyla birdenbire komisyon kurma talimatı verince ancak, komisyon kurulabildi” dedi.
KADIN CİNAYETLERİ DE, KADINA YÖNELİK ŞİDDET DE POLİTİKTİR!
Şiddet olaylarındaki artışta, mevcut yönetimin 19 yıldır yol açtığı ekonomik, sosyal, psikolojik tahribatın etkisi olduğunu söyleyen Süllü, toplumdaki kaotik yapının, geleceği güvende görememenin de rol oynadığına dikkat çekti. Jale Nur Süllü, mevcut yönetim ve yandaş medyanın, ayrıştırıcı, aşağılayıcı dilinin, nefret söylemlerinin şiddetin, toplumun her kesimine yayılması ve normalleştirilmesine de yol açtığını belirterek “Kadın cinayetleri de kadına yönelik şiddet de politiktir. Mevcut saray rejimi, tükenmişliğinde, kendi bekasını sürdürmek için, tabanını bir arada tutmaya yönelik ayrıştırmacı söylemlerine kadın konusunda da bilinçli olarak başvurarak kadınların sesini kısmaya çalışıyor. Erdoğan, kadınlar ile ilgili ne zaman konuşsa, bakalım hangi hakkımızı kaybedeceğiz diye yüreğimiz ağzımıza geliyor.” dedi.
Dr. Jale Nur Süllü, bu günlerin de geçeceğini, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlandığı, kadına şiddetinin yaşanmadığı, İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlükte olduğu, tüm farklılıklarıyla barışık, kadını ile erkeği ile tüm vatandaşların huzur ve refah içinde yaşayacağı Türkiye’yi Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında kuracaklarını belirtti.