2025 yılında uygulanacak asgari ücret, dün akşam saatlerinde gerçekleştirilen ve işçi temsilcilerinin katılmadığı bir toplantıyla, Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından net 22.104 TL olarak belirlendi. %30 artış oranıyla açıklanan bu rakam, hem toplumun geniş kesimlerinden hem de hükümeti destekleyen gruplardan ciddi eleştiriler aldı.
Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyonun vatandaşların alım gücünü ciddi şekilde etkilediği bir ortamda, bu artış oranının adalet ve vicdan duygularını zedelediği ifade ediliyor. AHPADİ Derneği Başkanı Av. Mehmet Ektaş, yaptığı açıklamada, asgari ücretin yalnızca vicdana değil, hukuka da aykırı olduğunu belirterek, bu kararın yargıya taşınabileceğine dikkat çekti.
"Asgari Ücret Kararları Yargı Denetimine Tabidir"
Türkiye'nin taraf olduğu Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) 26 Numaralı Asgari Ücret Tespit Sözleşmesi’ne atıfta bulunan Ektaş, Anayasa'nın 55. maddesinin asgari ücretin belirlenmesinde çalışanların geçim koşulları ve ülkenin ekonomik durumunun dikkate alınmasını emrettiğini vurguladı. Ektaş, bu kararın hem anayasanın amir hükümlerine hem de 4857 Sayılı İş Kanunu’na aykırı olduğunu dile getirdi.
Asgari Ücret Yönetmeliği’nin işçilere, günlük zorunlu ihtiyaçlarını karşılamaya yetecek bir ücret ödenmesini esas aldığını hatırlatan Ektaş, “Bu hesaplama tarafların üzerinde anlaştığı, bir işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi harcamalarını karşılayan verilere dayanmalıdır. Ancak yıllardır bu yöntem uygulanmıyor, hükümet ve işveren temsilcilerinin dayatmalarıyla rakamlar belirleniyor,” ifadelerini kullandı.
Hukuki Mücadele Çağrısı
Ektaş, asgari ücret tespit komisyonunun kararlarının yargısal denetime açık olduğunu ve hukukun üstün olduğu ülkelerde hiçbir kararın yargı denetimi dışında kalamayacağını ifade etti. Ayrıca, işçi sendikalarını ve asgari ücretten etkilenen işçileri, adli yargıda dava açarak bu sürece itiraz etmeye çağırdı.
“Bu kararlar, hem Anayasa'nın 55. maddesine hem de ILO Sözleşmesi'ne aykırıdır. Bu aykırılık, etkilenen tüm kesimlere yargısal denetim yoluna başvurma hakkı tanımaktadır. İşçilerimiz ve sendikalarımız, İş Mahkemelerinde başlayıp Anayasa Mahkemesi’ne kadar gidebilecek bir hukuk mücadelesine girişmelidir,” diyen Ektaş, bu süreçte hukukun işletilmesinin önemine vurgu yaptı.
AHPADİ Derneği Başkanı, güçlü bir hukuk mücadelesinin yalnızca bugünkü kararın değil, gelecekte yapılacak keyfi uygulamaların da önüne geçeceğini belirterek sözlerini tamamladı.