Siyaset

Avrupa iki yüzlülüğünü gösteriyor

Abone Ol

Suriye'nin bugünlere basit bir dış politika sonucu gelmediğini belirten Saadet Partisi Tepebaşı İlçe Başkanlığı, Yatırım ve Kalkınma Başkanı Ahmet Gülen, Arap Baharı ile başlayan iç savaş giderek büyüdü ve kaçınılmaz bir şekilde Ülkemizin iç meselesi haline geldğini söyledi.

 Oldukça önemli bir süreçten geçtiğimizi ve ağırlıklı gündem olarak sürekli Suriye Meselesi konuşulduğunu ifade eden Gülen, “Yazarlar, okurlar hepimiz Suriye ile kalkıp, Suriye ile yatıyoruz. Bu arada bizi 28 yıl evvel uyaran Erbakan Hocamızın ‘Bir gün mesele Suriye ise, bilinizki asıl hedef Türkiye’ cümlesi her kesin ağzında. Hocamızın tespitleri ve öngörüleri bir bir çıkıyor. Kendisi her ne kadar aramızda olmasa da, Bizler yani SP’liler Erbakan Hocamızın gösterdiği yolda ilerliyoruz. İlerlemeye devam edeceğiz. İktidarın da geçmişe biraz kulak vermesini ve gerekli tedbirleri bir an evvel almasını bekliyoruz” dedi.

Güney sınırımızda bunlar yaşanırken, Yunanistan sınırında ise bambaşka bir insanlık dramı yaşandığını kaydeden Saadet Partisi Tepebaşı İlçe Başkanlığı, Yatırım ve Kalkınma Başkanı Ahmet Gülen şunları söyledi:

“Avrupa’ya geçmek isteyen mültecilere ateş açılıyor, gaz bombaları kullanılıyor. Göçmen kardeşlerimiz dövülüyor. Böylesine acı bir dram yaşanırken, iktidarın ve muhalefetin pay çıkarma gayreti anlaşılabilmiş değildir. Kendilerine özendiğimiz ve içinde yer almayı hayal ettiğimiz Avrupa, her fırsatta iki yüzlülüğünü gösteriyor. Kapıda ki yığılmaları gören batı, mülteciler üzerinden pazarlık yapıyor. İşte onların insana biçtiği değer. Benzer şekilde ‘Ensar-Muhacir’ edebiyatı yapan iktidarın da göçmenleri bir kalemde silmesi ve batıya karşı koz olarak kullanması son derece yanlıştır. Zamanın da yapılan uyarı ve eleştirilere, ihanet ve terör ithamları ile cevap verenlerin, bugünkü tavrı bizleri şaşırtmıyor.

Yaşanan tüm gelişmeler, ne kadar haklı olduğumuzun bir kanıtı olmasının yanı sıra akl-ı selime duyulan ihtiyacı da göstermektedir. Ayrıca hak, adalet ve kardeşlik temelli yeni bir dünya nizamına ne kadar muhtaç olduğumuzu da gözler önüne sermektedir.”