Gündem

Azerbaycan topraklarının işgali son bulmalı       

Abone Ol

 

İHH, MEMUR-SEN, KARDEŞLİK PLATFORMU üyeleri "Azerbaycan'ın haklı davasında yanındayız" başlıklı bir konvoy gerçekleştirdi. Konvoy sonrası açıklamalarda bulunan Eskişehir İHH Yönetim Kurulu Başkanı Musa Karadaş şunları söyledi;

 "Azerbaycan’a yönelik saldırgan tutumunu ve Azerbaycan topraklarını işgalini yıllardır sürdüren Ermenistan, yeniden sivillere yönelik saldırılara başladı. Ermenistan, son saldırılarıyla bölgede barışın ve huzurun önündeki en büyük tehdit olduğunu bir kere daha tüm dünyaya gösterdi. Bizler, her zaman olduğu gibi bugün de tüm imkânlarımızla Azerbaycanlı kardeşlerimizin yanındayız.

Yıllardır Ermenistan’ın saldırganlığı karşısında gerekli ve yeterli tepkiyi ortaya koymayan uluslararası toplum, çifte standardını bir kez daha gösteriyor. Yaklaşık 30 yıldır ihmalkâr tutumunu sürdüren Minsk Üçlüsü de çözüm odaklı davranmaktan maalesef çok uzakta.

Azerbaycan-Ermenistan çatışmasının kökeni bir asır öncesine dayanıyor. Sovyetler Birliği döneminde Stalin, Azerbaycan sınırları içinde bulunan Dağlık Karabağ’da bir Ermeni özerk bölgesi oluşturma kararı verdi ve farklı bölgelerden çok sayıda Ermeni’yi buraya yerleştirdi. Sovyet Rusya’sının birçok yerde uyguladığı bu politika, Azerbaycan ve Ermenistan arasında 1980’li yıllardan sonra pek çok soruna ve çatışmaya yol açtı. Azerbaycan’a ait Dağlık Karabağ toprakları Ermenistan güçleri tarafından hukuksuz bir şekilde işgal edildi.

Sovyetlerin dağılması akabinde bağımsızlıklarını kazanan iki devlet arasında Dağlık Karabağ sorunu sıcak çatışmaya dönüştü. Ermenistan uyuşmaz tavrı ve anlaşmadan uzak talepleriyle bir sonuca ve çözüme ulaşılmasını bugüne kadar engelledi. Azerbaycanlı kardeşlerimiz ise sorunun çözümüne her zaman yapıcı yaklaştı, fakat zarar gören taraf hep onlar oldu.

1991 yılından bu yana bölgede yapılan hiçbir anlaşmaya uymayan ve her görüşme sürecinde Azerbaycan’a ait topraklara saldırmaya ve hukuksuz işgaline devam eden Ermenistan, 26 Şubat 1992’de Hocalı’da yakın tarihin en kanlı soykırımlardan birini gerçekleştirdi. Başlarında sonradan Ermenistan Devlet Başkanı seçilecek olan Serj Sarkisyan’ın bulunduğu Ermeni ordusu, çoluk çocuk demeden en az 613 kişiyi katletti. O dönem yaptığı bir açıklamada, “Azerbaycan sivilleri vuramayacağımızı düşünüyordu. Onlara bunun böyle olmadığını gösterdik!” diyen Sarkisyan, sivilleri hedef aldıklarını açıkça itiraf etti. Ermenistan bugün de bu tavrını sürdürüyor ve sivillere yönelik çok sayıda füzeli saldırı gerçekleştiriyor. Bu saldırılar karşısında uluslararası toplumdan ise yine hiçbir ses çıkmıyor.

Birleşmiş Milletler, 1993 yılı sonuna kadar Ermenistan’ın işgallerini kınayan 822, 853, 874 ve 884 sayılı kararları aldı, ancak Ermenistan bu kararların hiçbirine uymadı. 12 Temmuz 2020 tarihinde ise Ermenistan bu defa Azerbaycan’ın Tovuz bölgesine saldırdı. Saldırılarda biri general, üçü üst düzey rütbeli asker olmak üzere toplam 11 kişi şehit oldu. Azerbaycan bu saldırılar sonrasında topraklarını savunmak için Ermenistan’ın işgalci güçlerine karşı operasyon başlattı.

Bizler dünyanın sessiz kaldığı Ermenistan’ın bu haksız ve hukuksuz saldırıları karşısında Azerbaycanlı kardeşlerimize destek olmaya devam edeceğiz.

Dünya kamuoyunun tepkisizliğinden cesaret bulan Ermenistan, hukuk tanımazlığını daha da arttırarak tüm uluslararası teamülleri hiçe sayan saldırılarına sivil yerleşim yerlerini vurarak devam ediyor.

Bu saldırılar karşısında Azerbaycan Devleti ve milletinin haklı davasında yanlarında olduğumuzu, Azerbaycan’ın uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarının her platformda destekçisi ve savunucusu ocağımızı buradan bildirmek istiyoruz.

Tüm dünya ülkelerini, vicdan sahibi tüm insanları ve ülkemizdeki herkesi işgale ve zulme karşı verdikleri mücadelede kardeş Azerbaycan’ın yanında yer almaya çağırıyoruz.