Basın Özgürlüğü Günü 3 Mayıs öncesinde, Nisan ayında yaşanan basın özgürlüğü ihlallerini raporlaştıran CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “Basın Özgürlüğü Günü’nde bu sene de yine kara tablo ile karşı karşıyayız” dedi. Nisan ayında da gazetecilerin adliyelerde haberlerini ve yorumlarını savunmak durumunda kaldığını belirten Çakırözer, “Nisan ayında 50 gazeteci hakim karşısındaydı. Bağımsız gazetecilik yapan televizyonlara RTÜK ceza yağdırdı” dedi.
Emniyet Genel Müdürlüğü’nün eylemlerde görüntü alınmasını engelleyen 27 Nisan tarihli genelgesinin de ilk günden itibaren basın özgürlüğünü kısıtladığına vurgu yapan Çakırözer, “1 Mayıs’ta gösteri yapmak isteyenlere yönelik polisin orantısız şiddetini görüntülemek isteyen basın mensupları engellendi. Genelge ilk günden ifade ve basın özgürlüğünü kısıtlayacak biçimde uygulanmaya başlandı” dedi. Çakırözer, Danıştay’ın basın kartlarının keyfi iptalinin önünü açan Basın Kartları Yönetmeliği’ni Nisan ayında iptali sonrasında, basın kartlarının meslek örgütleri tarafından verilmesinin önünün açılmasını istedi.
Gazeteci kökenli CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer basın özgürlüğü ihlallerini düzenli olarak raporluyor. Nisan ayı raporunda öne çıkan unsurlar şunlar oldu:
50 GAZETECİ HAKİM KARŞISINA ÇIKTI
Nisan ayında 50’ye yakın gazeteci hakim karşısına çıktı. Bu isimler arasında olan karikatürist Nuri Kurtcebe 2 yıl, Erol Mütercimler ise 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Melis Alphan’ın 6 yıl önce paylaştığı fotoğraf nedeniyle, Cem Şimşek’in Cumhurbaşkanına hakaret iddiasıyla yargılamaları sürüyor.
Sözcü yazarı Yılmaz Özdil ve gazeteci Mustafa Hoş yazıları ve paylaşımları nedeniyle ifadeye çağrılırken, BirGün spor editörü Eren Tutel’e Türkiye Wushu Federasyonu hakkındaki haberleri, gazeteci Cihan Ölmez’e ise 6 yıl önceki sosyal medya paylaşımları nedeniyle dava açıldı.
GÖZALTI ve MÜDAHALELER
Gazetecilere yönelik gözaltı ve fiziksel müdahale Nisan ayında da devam etti. 6 gazeteci gözaltına alınırken, 2 gazeteci fiziksel müdahale ile karşı karşıya kaldı, Boğaziçi Üniversitesi protestolarında yargılanan öğrencilere destek eylemini takip eden Halk TV muhabiri Erdinç Yılmaz ve kameraman Umur Çilingir polisin fiziksel müdahalesiyle karşılaştı. Kobani olayları davasını ve Sinbo işçilerinin protesto eylemlerini haberleştirmek isteyen gazetecilerin bir bölümü gözaltına alınırken, bir bölümünün haber yapması engellendi.
GENELGE İLK GÜNDEN BASINI KISITLADI
Gazetecilerin haber takibinde yaşadığı güçlükler, Nisan ayının son haftası yayınlanan Emniyet Genel Müdürlüğü genelgesiyle daha da arttı. Genelge daha ilk günden basın özgürlüğünü kısıtlayıcı biçimde kullanılmaya başlandı. 1 Mayıs’ta gösteri yapmak isteyenlere polisin müdahalesini görüntüleyen basın mensupları engellendi, telefon-kameralarına el konarak görüntüler sildirilirken gerekçe olarak emniyetin genelgesi gösterildi. Çakırözer, “Bu genelge hem evrensel hukuka, hem de yürürlükteki Anayasa ve yasalara aykırıdır. Emniyet birimleri asayiş ve suç işlenmesinin önlenmesini sağlamakla görevli olup bu görevini Anayasa ve kanunlara uygun olarak kişi dokunulmazlığı hakkı kapsamında aşırıya kaçmadan, keyfilikten uzak ve ölçülü bir biçimde yerine getirmekle yükümlüdür. Bu sınırları aşan ve suç boyutlarına ulaşan müdahalelere ilişkin ses ve görüntülerin, yetkili idari ve adli makamlar nezdinde hak ihlallerini ispatlamak amacıyla ya da basın özgürlüğü kapsamında kaydedilmesi özel hayatın gizliliğine ya da kişisel verilerin korunması hakkına aykırılık oluşturmaz. Bilakis kişilerin ses ve görüntü almalarına yarayan cihazlara el konulması ya da bu cihazlardaki kayıtların emniyet görevlilerince silinmesi hem basın özgürlüğüne hem de özel hayatın gizliliğine aykırılık oluşturur. Bu genelge ile suç işleyen emniyet mensuplarının koruması hedeflenmektedir. Daha genelge yayınlanır yayınlanmaz 1 Mayıs gösterilerini takip eden gazetecilerin engellenmesi bu kaygıları haklı çıkardı. Bu genelge derhal iptal edilmelidir” dedi.
GAZETELERE GÖZDAĞI
Gazeteciler Nisan ayında da haberleri nedeniyle siyasilerin hedefindeydi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ay içinde Birgün ve Cumhuriyet gazeteleri ve bu gazetelerin yazarlarını hedef alan paylaşımlarda bulundu.
KANALLARA CEZA, HABERLERE ENGEL
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Nisan ayında da bağımsız gazetecilik yapan televizyon kuruluşlarına ceza yağdırdı. RTÜK Halk Tv, Tele1’e birer kez, KRT’ye ise iki kez programlarda yayınlanan görüşler nedeniyle ağır para cezaları verdi.
Nisan ayında habere erişim engelleri de sürdü. 5 internet sitesi ve onlarca haberin erişimi engellendi. İktidar partisi milletvekillerinin karıştığı bazı adli vakalar, Kocaeli Üniversitesi rektörünün oğlunun bir günde memur olup Cumhurbaşkanlığına atanması haberi, AKP’den kalan borçlar sebebiyle MHP’li belediyeye haciz gelmesi haberi ile tarikat mensubu sarıklı amiral haberlerine de erişim engellendi.
İPTAL EDİLEN YÖNETMELİK
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından Basın Kartı Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle, ‘milli güvenlik ya da kamu düzenini aykırılık’, gazetecilik meslek onurunu zedeleme’ gibi soyut gerekçelerle basın kartlarının iptal edilmesi uygulamasını Danıştay 1 Nisan’da basın özgürlüğüne aykırı bularak iptal etti.
Çakırözer bu iptal sonrasında basın kartlarının keyfi olarak iptalinin ya da engellenmesi uygulamasını son bulması gerektiğini belirterek, “Türkiye’de kimin gazeteci olduğuna devlet değil gazeteciler meslek örgütleri kara vermeli, basın kartını onlar vermelidir” dedi.