Hizmet sektörü insanın zorunlu olan ve olmayan ihtiyaçlarını karşılamayı hedef alır ve insanların hem hayatlarını devam ettirmesini hem de yaşam kalitesini yükseltmesinde fayda da bulunur. Hizmet sektörü sonsuz çeşidi ile insan hayatında var olan ve insanın ihtiyaçlarını gidermeyi hedefleyen bir sektördür. Bu hizmetlerin temelinde nitelikli insan faktörü vardır. Hizmet, insanların işini ve gereksinimini karşılarken, bunu yine insanın gücüyle karşılar. Bu durumda hizmetin kalitesi de hizmeti yapan kişiye göre değişir. Müşteriler kendilerine yapılan o hizmeti tanıtan, onlara ulaştıran kişi tarafından yapıldığını öngörür ve ona göre davranır. Arkada duran esas roldeki insanları ayıt edemez. Bu yüzden de hizmet sektöründe çalışanlar güler yüzlü ve sabırlı olmalıdırlar. Bu sektörde çalışan kişiler ilerleyebilmek ve profesyonelleşmek için bu davranışları sergilemek zorundadır. Hizmet sektöründe, bir kesimin harcaması, o kesimde hizmet veren kişilerin gelirini oluşturmaktadır. Bunun için “Hizmet” gerçekleştirilen süre zarfında üretir ve varlığını sürdürebilir.
Günümüzde hizmetler sektörünün gelişmesi ekonomik kalkınmanın, sosyal yaşamın, istihdamın, toplam üretime olan etkisiyle birlikte, o toplumun milli gelirdeki pay oranının da artarak yaşam kalitesinin yükseldiğinin en belirgin göstergesidir. Hizmet sektörü hem Tarım ile Sanayi sektörlerine altyapı hizmetleri sunması, hem de üretilen mallarla beraber bire bir iletişimle ticareti kolaylaştırma ve firmalara rekabet gücü sağlaması sebebiyle bir Ülkenin ana sektörlerinden biri olma konumuna getirmektedir. Dünyayı etkisi altına alan 2020 yılı Covid 19 küresel salgın krizinden dolayı bu sektör bir önceki yıla oranla gerilemiş, gerek işletme bazında gerekse de çalışanlar bazında büyük iş ve gelir kaybına uğramıştır. Dünyayı etkisi altına alan bu salgın sonrası, hizmetler sektörünün içerisinde bulunan, yiyecek içecek, konaklama ve ağırlama alanında faaliyet gösteren işletmelerde çok büyük değişime neden olabileceği, gün be gün, gözler önüne sergilenmekle beraber, bariz bir değişimin hareketliliği an ve an gözlenmektedir. Özellikle yurt genelinde lokanta, kafeterya, restoran vs. için alınan son kararların uygulanmasına, Ramazan ayı içerisinde başlanması “Gel-al” paket servisinin, yöresel ve geleneksel çeşitliliğini daha ön plana çıkaracağı, dijital ortamda kültürel bir lezzet esintisinin olabileceği yönündeki düşüncelerimi ifade etmekle beraber, bu konuyla ilgili, işin içerisinde aktif ve profesyonel bir durumda olarak bulunmam hasebi ile tecrübelerime, bilgilerime ve görüşlerime başvurarak bu konuda danışmanlık isteyen işletme sahiplerinin olduğunu da beyan etmek isterim. Tüm bu sebeplerden dolayı, dünyayı kasıp kavuran bu salgından yurttaşlık ve toplum bilinci içerisinde hep birlikte kurtulmanın yolu; salgının yayılmasını önlemek, virüsün kaynağının hizmet sektörünün çok önemli bir ayağı olan yiyecek içecek hizmeti veren işletmeler ve çalışanlarının olmadığını kanıtlamak için, üzerimize düşen sorumluluğumuzu sonuna kadar tüm toplum bireylerimiz, ailemiz, iş çevremiz ve dostlarımızla birlikte dikkat etmek, temizlik, maske, mesafe kurallarına uyulması için tüm paydaşlarımıza uyarıda bulunmak en büyük görevimizdir.
“Böyle gelmiş böyle gider” mantığının artık günümüz dünyasında ve yaşamımızda yerinin olmadığını bilmemiz gerekli.
Sağlıklı ve huzurlu günler dileklerimle...