Taksim Gezi Parkı eylemleri nedeniyle atladığımız bir gün vardı.
12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği günü...
Çocuklar halı tezgahlarında, ev işlerinde, inşaatlarda, tarlalarda, fabrikalarda, oto tamirhanelerinde, hatta savaşlarda asker olarak kululanılmakta ve çalıştırılmaktadır. Ağır çalışma koşulları ve kötü muamele pek çok çocukta derin fiziksel ve psikiolojik izler bırakmaktadır.
Kırmızı ışıkta beklerken arabanızın camını silmeye çalışan minik eller, kar-kış demeden sokaklarda mendil satmaya çalışan çocuklar, oto tamirhanelerinde karşılaştığımız, kir ve yağdan yüzü belli olmayan, ama gözlerine baktığınızda yaşının en fazla 12-13 olduğunu rahatlıkla tahmin edeceğiniz küçük bedenler. Bir de onların okula gitmesi, oyun oynaması, iyi beslenmesi gerekirken tarlalarda, madenlerde çalışan akranları var.
Resmi rakamlar ortaya atılır...
Sorunların çözüleceği belirtilir, hatta yasalar çıkarılır.
Ancak gerçek resimde bir türlü çözümü göremezsiniz.
Çocuklar büyükler tarafından çalıştırılıyor, kimileri aile bütçesine katkı olsun diye aile baskısı ile okullarından alınıp, sadece büyüklere özgü olması gereken 'ekmek derdine' düşüyor...
Çocuk işçi yasalar veya gelenekler açısından belirlenmiş bir yaşın altında çocukları ifade eder. Bu uygulama birçok ülke ve uluslararası yapı tarafından insani sömürü olarak kabul edilmektedir.Tarih boyunca çocuk işçiler değişik sınırlar içerisinde kullanılmıştır ancak evrensel okullaşmanın başlaması, sanayileşme döneminde çalışma koşullarındaki değişiklikler, işçi kavramının ve çocuk haklarının ortaya çıkması ile kamuoyunun tepkisini çekmiştir. Çocuk işçiler bazı yerlerde hala yoğun bir şekilde çalıştırılmaktadır.
Çocuk işçi olgusu, üretimin emek yoğun biçimde gerçekleştiği sektörlerde kayıt dışı istihdam ve fason üretimin parça başı emek karşılığı ücret biçiminde gerçekleşmesi ile bir bütündür. Bunda çalışabilecek çağda olan nüfus yerine çocuk işçi kullanımı, iş gücü maliyetlerinin en düşük seviyeye indirilmesinin bir aracısıdır. Bunlarla beraber ekonomik anlamda elde edilmesi beklenen karın çoğaltılması için sektörün esnek iç gücü talebi göstermesi de çalışamayacak yaştaki nüfusun iş gücü olarak kullanılması tercihini tetiklemektedir.
Çocuk işçi kullanımına; sanayi, tarım, madencilik, küçük aile işletmeleri, çıraklık gibi alanlarda sıkça rastlanmaktadır.
Halı tezgahlarında, ev işlerinde, inşaatlarda, tarlalarda, ama daha da kötüsü savaşlarda asker olarak, en zor koşullarda ve en düşük ücretlerle çalıştırılıyor, kullanılıyorlar.
Çocukların ucuz iş gücü olarak çalıştırılamayacağı ilkesi Avrupa’da da çok geç yerleşti. Uluslararası topluluğun 20 yıl kadar önce ‘çocuk’ kavramı üzerinde genel bir tanımda uzlaşması bu nedenle önem taşıyor. Konvansiyon, 14 yaşına gelene kadar çocukların ticari iş yapamayacağını, 15 yaşından itibaren de sadece tehlikesiz işlerde çalışabileceğini öngörüyor. Ancak gerçekler farklı. Dünya çapında çoğu tarım alanında olmak üzere 218 milyon çocuk çalışıyor. En önemli nedeni ise yoksulluk. Pek çok şirket daha ucuza çalıştıkları, daha uysal oldukları ve sendikalarda organize olamadıkları için çocuk işçileri tercih ediyor. Ailelerin çoğu da çocuğunu çaresizlikten işe gönderiyor. Çalışma mekanları bazen bir tarla, bazen bir tamirhane, bazen de sokaklar... Ama kaderleri değişmiyor. Oyun oynamaları, okula gitmeleri gereken yıllarını "ekmek parası" derdiyle geçiriyorlar. Çocuk işçiliği sorunu gelişmekte olan her ülke için olduğu gibi, Türkiye için de önem taşıyan bir konu.
Çocuk işçilerin çalıştırıldığı alanlar ve profillerine bakıldığında Türkiye’deki veriler dünya geneli ile paralellik gösteriyor. 1999 verilerine göre Türkiye’de çalışan çocukların yüzde 59’u ücretsiz aile işçisi olarak görünüyor. Çocuk işçilerin en yoğun kullanıldığı sektör ise tarım. Bu durum dünya genelinde de böyle.
Çocuk hakları, kanunen veya ahlaki olarak dünya üzerindeki tüm çocukların doğuştan sahip olduğu, eğitim, sağlık, barınma; fiziksel, psikolojik veya cinsel sömürüye karşı korunma gibi haklarının hepsini birden tanımlamakta kullanılan evrensel kavramdır.
Çocuk işçiler ve hakları için yasalar ne diyor?
Çocuk İşçiliği Mevzuatına göre;
* Kimse yaşına, cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz. Küçükler ve kadınlar ile bedeni ve ruhi yetersizliği olanlar, çalışma şartları bakımından özel olarak korunurlar.
* Maden ocakları ile kablo döşemesi, kanalizasyon ve tünel inşaatı gibi yer altında veya su altında çalışılacak işlerde on sekiz yaşını doldurmamış erkek ve her yaştaki kadınların çalıştırılması yasaktır.
" Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi " ne göre;
* Bir çocuğu ilgilendiren davalarda, adli merci gereksiz gecikmeyi engellemek için çabuk hareket etmeli, kararlarının süratle uygulanmasını garanti edecek düzenlemeler sağlanmış olmalıdır. Adli merci acil durumlarda gerektiğinde derhal uygulanabilir kararlar alma yetkisine sahiptir.
" Kötü Şartlardaki Çocuk İşçiliğinin Yasaklanması ve Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Acil Önlemler Sözleşmesi"ne göre;
* Bu Sözleşmenin amaçları bakımından "çocuk" terimi 18 yaşın altındaki herkese uygulanır.
* Bu Sözleşmenin amaçları bakımından "en kötü biçimlerdeki çocuk işçiliği" ifadesi
* Çocukların alım-satımı ve ticareti, borç karşılığı veya bağımlı olarak çalıştırılması ve askerî çatışmalarda çocukların zorla ya da zorunlu tutularak kullanılmasını da içerecek şekilde zorla ya da mecburî çalıştırılmaları gibi kölelik ve kölelik benzeri uygulamaların tüm biçimlerini;
* Çocuğun, pornografik yayınların üretiminde veya pornografik gösterilerde kullanılmasını, bunlar için tedarikini ya da sunumunu; çocuğun özellikle ilgili uluslararası anlaşmalarda belirtilen uyuşturucu maddelerin üretimi ve ticareti gibi yasal olmayan faaliyetlerde kullanılmasını, bunlar için tedarikini ya da sunumunu;
* Doğası veya gerçekleştirildiği koşullar itibariyle çocukların sağlık, güvenlik veya ahlakî gelişimleri açısından zararlı olan işi kapsar.
Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'ye göre
* Bu Sözleşme uyarınca çocuğa uygulanabilecek olan kanuna göre daha erken yaşta reşit olma durumu hariç, on sekiz yaşına kadar her insan çocuk sayılır.