Çöküş mü?, Çürümüşlük mü?

Abone Ol

Türkiye’de son dönemde eskiye göre çok fazla çete operasyonları, tutuklamalar, olaylar, operasyonlarda büyük artış var.

Bu durum için emniyet çalışıyor, bir önceki iç işleri bakanı Süleyman Soylu’ya eleştirel bakış yapanlar oldu. Hatta ülke çöküyor, çürümüşlük yorumları yapılıyor.

Ortada bir sorun olduğu aşikar…

En baştan yazayım maalesef  yönetimsel ve insanlarımız da bir çürümüşlük var.

Yönetimsel sorunların yanında, en başta çocuklarımıza yeterli eğitimin verilmemesi de bu durumun en önemli konuların başında geliyor.

Evet, toplumsal eğitim düzeyi bir ülkenin ekonomik, sosyal ve siyasal yapıları üzerinde büyük bir etkiye sahiptir ve çöküş veya kalkınma süreçlerini doğrudan etkileyebilir.

Türkiye’de "çöküş" ifadesi oldukça ağır ve kapsamlı bir kavramdır. Ancak çürümüşlükten bahsedebiliriz.  Bir ülkenin çöküşünden bahsedebilmek için ekonomik, siyasi, sosyal ve hukuki sistemlerin geniş ölçekte işlevsiz hale gelmesi gerekir. Türkiye'de bazı alanlarda sorunlar yaşanmasına rağmen, çöküş olarak adlandırılabilecek bir durumdan söz etmek geniş bir analiz gerektirir. Ancak mevcut durumda Türkiye’deki bu durumu ortaya koyacak zorlukların başlığını şöyle özetleyebiliriz.

Ekonomik Sorunlar:

•           Enflasyon ve Yüksek Faizler

İşsizlik ve Genç İşsizliği

Siyasi ve Yönetimsel Zorluklar:

•           Siyasi Kutuplaşma:

Toplumsal ve Sosyal Sorunlar:

•           Göç ve Mülteci Krizi:

Eğitim ve Sağlık Sistemleri: Eğitimde fırsat eşitsizliği ve sağlık hizmetlerinde yaşanan erişim sorunları, sosyal huzursuzlukların kaynağı olabilir.

Dış Politika Zorlukları

Güvenlik Tehditleri

Mevcut sorunların çözülmemesi ve derinleşmesi, uzun vadede ciddi yapısal sorunlara yol açma riski bulunmaktadır. Reform gerektiren sistemsel sorunlar ve toplumsal gerginliklerinde ortadan kaldırılması gerekiyor.