Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nebahat Özerdoğan, bebek bekleyen anne adaylarının ve emziren annelerin Covid-19 pandemisi sürecinde bebekleri için neyin güvenli olup neyin olmadığı konusunda sorularının olmasının doğal olduğunu vurgulayarak, bu sorulardan birinin de ‘hastalığı geçirirken bebeklerini emzirmeye devam edip etmeyecekleri’ olduğunu belirtti ve konuyla ilgili bilgilendirici bir açıklama yaptı.
Prof. Dr. Nebahat Özerdoğan,yaptığı açıklamada, bugüne kadar yapılan araştırmaların sonuçlarına göre aktif Covid-19 hastalığı virüsünün anne sütü ve emzirme yoluyla bulaştığının tespit edilmediğini belirtti. Ancak araştırmacıların anne sütü üzerinde çalışmalarına devam ettiğini anlatan Özerdoğan, "Uluslararası kuruluşların raporlarında da Covid-19’un anne sütü ile besleme yoluyla bulaştığı konusunda mevcut bir kanıt bulunmamaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), anne sütünü bebekler için en uygun besin olarak tanımlamaktadır. DSÖ bebeklerin doğumdan sonra ilk 6 ay tek başına anne sütü ile beslenmeleri, altıncı ayda uygun tamamlayıcı besinlere başlanması ve emzirmenin en az iki yaşına kadar salgınlar gibi olağanüstü durumlarda dahi sürdürülmesi gerektiğini belirtmektedir (WHO, 2004). Emzirmenin hem anne hem bebek açısından sağladığı yararların yanı sıra bebekleri bakteriyel, viral enfeksiyon hastalıklarına bağlı ortaya çıkabilecek hastalık ve ölümlerden koruduğu bilinmektedir. DSÖ ve Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) gibi birçok kuruluş Covid-19 pandemi sürecinde anne sütü ile beslenmenin önemli olduğunu vurgulamakta ve bu süreçte anne sütü ile beslenmenin sürdürülmesi ve korunmasını önermektedir" diye belirtti.
Prof. Dr. Nebahat Özerdoğan, DSÖ ve bazı uluslararası kuruluşlar virüs anne sütüyle bulaşmasa da Covid-19 hastalığı taşıyan ve belirtilerini gösteren annelerin virüsü bebeklerine solunum ve temas yoluyla bulaştırmasını önlemek için emzirme sırasında almaları gereken önlemler olduğunu belirttiğini anlatan bunları şöyle sıraladı;
"Emzirme sırasında yeterli hijyen sağlanmalı, ağız ve burnu kaplayan bir maske takılmalıdır. Bebeğe dokunmadan önce ve dokunduktan sonra 20 saniye boyunca eller sabun ve su ile etkin bir şekilde yıkanmalıdır. Meme derisinin temiz olmasına dikkat edilmelidir. Dokunulan tüm yüzeyler rutin olarak temizlenmeli ve dezenfekte edilmelidir. Annenin şiddetli Covid-19 hastalığının varlığına bağlı olarak emzirmeye veya bebeğine bakmaya devam edemediği durumlarda, uygun önlemler alınarak annenin sütünün sağılıp bebeğe verilmesi ve annenin bu konuda desteklenmesi ve teşvik edilmesi gerektiği belirtilmektedir. Covid-19 hastalığı olan annelerin sütünü sağıp vermeyi tercih ettiği durumlarda uyulması gereken kurallar ise; Kişiye özel göğüs pompası kullanmalıdır.Anne sütünü sağarken maske kullanmalı, öncesinde ellerini yıkamalıdır. Anne sütünü manuel veya elektrikli göğüs pompasıyla sağıyorsa, herhangi bir pompa veya materyale dokunmadan önce ellerini yıkamalı, her kullanımdan sonra anne sütü ile temas eden tüm parçalar iyice yıkanmalı ve pompa üreticinin talimatlarına uygun şekilde dezenfekte edilmelidir. Mümkünse sağılan anne sütü Covid-19 açısından risk altında olmayan ve aynı evde yaşayan sağlıklı bir bakıcı tarafından bebeğe verilmelidir. Covid-19 tanısı olan anne evde tedavi görüyorsa, annenin yukarıda belirtilen hijyen kurallarına uyarak emzirmeye devam etmesi önerilmektedir. Emzirme zamanları dışında annenin bebeği de dahil olmak üzere evdeki diğer aile üyelerinden kendisini uzaklaştırması, ayrı bir odada kalması gerektiği bildirilmektedir. Aile üyelerinden sağlıklı birinin bebeğin ihtiyaçlarını karşılaması önerilmektedir. Emziren annelerin pandemi sürecinde bebeklerini anne sütü ile beslerken dikkat etmesi gereken noktaları bilmeleri ve uygulamaları, bebeklerinin sağlığını korumaları açısından önemlidir. Anne sütü bebekler için en iyi beslenme kaynağıdır ve birçok hastalığa karşı koruma sağlamaktadır. Son yapılan bir çalışma, Covid-19 geçirmiş ve antikor geliştirmiş kadınlarda bu antikorların anne sütüne geçtiğini göstermiştir. Bu antikorların diğer birçok hastalıkta olduğu gibi kısa süreli de olsa yenidoğanı koronavirüs enfeksiyonuna karşı koruyabileceği öngörülmektedir.”