Yaşanan depremin, tam bir felaket olduğunu belirten Türkmen, “Şüphesiz deprem tüm kesimleri etkilemekle birlikte en fazla kırsal alanlarda hissedilmiştir. Özellikle kurtarma ve yardım faaliyetlerinin çeşitli sebeplerle kırsal alanlara geç gelmesi çitçilerimizi daha da olumsuz etkilemiştir.” dedi. Depremde kırsal yerleşim alanlarının yerle bir olarak, hayvan ahır ve ağılları yıkılarak hayvanların da telef olmasına neden olduğunu ifade eden Türkmen, “Bir anda insanlarımız hem canlarını hem de hayvan varlıklarını kaybetmişlerdir. Bitkisel üretim alanları da deprem nedeniyle olumsuz etkilenmiştir. Elektrik su olmaması ve insanların can derdine düşmesi sebebiyle tarımsal faaliyetler tamamen durmuştur.” diye konuştu.
ÜRETİMDEKİ PAYLARI YÜZDE 15
Ülke tarımının ve maliyetlerin olumsuz durumu zaten üretici açısından çok zor iken bir de böyle felaketin yaşanmasının kırsal kesimdeki üreticileri daha da içinden çıkılmaz bir duruma soktuğunu anlatan Türkmen şunları söyledi: “AKP iktidarının 20 yıldır uyguladığı yanlış tarım politikaları nedeniyle zorda olan üreticilerimiz depremle maalesef çok zor duruma düşmüştür. Depremi yaşayan on bir ilin ülke geneliyle toplam tarımsal gayrisafi üretimdeki payı yüzde 15’tir. Bu oran azımsanmayacak kadar önemli bir orandır. Bu bölgelerdeki tarımsal üretim kayıplarının olumsuz etkisini bizler de Eskişehir ilimizde özellikle kurak giden iklimi de dikkate alırsak tarımsal ürün fiyatlarındaki artışla olumsuz hissedeceğiz.”
ARTIK PARAMIZ DA DÖVİZİMİZ DE YOK
Tüm yaşananlara karşın tedbirlerin alınmadığını ifade eden Türkmen şöyle konuştu: “Tarımsal kesimin hali bu durumda iken hükümetin ve özellikle tarım bakanlığının şu an itibariyle bu on bir ildeki tarımsal üretim yapan mağdurlar için hiçbir tedbir almadığını görüyoruz. Acilen çiftçilerin mağduriyeti giderilmelidir. Ayrıca 5363 sayılı tarım sigortaları kanunu teminat kapsamı dışında kalan ve doğal afetten zarar gören çiftçilerimize karşılıksız yardım yapılarak tarımsal üretimin sürdürülebilirliği sağlanmalıdır. Acilen bu insanların köylerini terk etmemeleri ve üretime yeniden başlamaları devletçe sağlanmalıdır. Gerekli önlemler zamanında alınırsa hem o bölgelerin kendisini toparlaması hem de kırsaldan şehre olan göçü engellemiş oluruz hem de ülkemizde diğer illerin tarımsal ihtiyaçları üretilmiş olur. Geçmişte Tarım Bakanı tarımda yapılan ithalatları eleştirenlere ‘Paramız var ki ithal ediyoruz’ diye çok yanlış bir cümle kurmuştu. Bakın artık ithal etmek istesek de paramız yani dövizimiz yok.”
ESKİLEHİR İLE İLGİLİ SORUNLAR BİR AN EVVEL ÇÖZÜLMELİ
Eskişehir’de bir deprem olması durumunda tarım ve hayvancılık alanında yapılması gerekenlerin acilen ele alınması gerektiğini dile getiren İYİ Parti Tarım ve Hayvancılık Politikalarından Sorumlu Başkan Yardımcısı Adnan Türkmen, konuya ilişkin şunları kaydetti: “Yaşanan bütün olumsuzluklardan ders çıkartmalı, Eskişehir’de benzer bir felaket yaşanması durumunda tarım ve hayvancılığımızı nasıl kurtaracağımızın planlarını yapmalıyız. Benzer bir deprem felaketi Eskişehir’de yaşanırsa neler yapacağımız düşünülmüş müdür? Eskişehir’de büyük ve küçükbaş hayvanların yem ihtiyacı düşünülerek, deprem gibi bir felaket durumunda bu yemler yedeklenmiş midir? İl Tarım Müdürlüğü’nün ve yerel yönetimlerimizin bu konuda bir çalışması var mıdır? Şu anda Eskişehir de kırmızı et fiyatlarının sürekli arttığını görüyoruz. Özellikle ramazan ayının da yaklaşmasıyla önümüzdeki günlerde fiyat artışlarının devam edeceği tahmin edilmektedir. Kesim yapılacak hayvan sayısının az olduğu kesim yapılacak besi hayvanının temininde güçlükler olduğu ortadadır. Eskişehir gibi büyük bir şehirde kamuya ve belediyelere ait et kombinesinin olmaması da şehrimiz açısından yadırganacak bir durumdur. Şehirde de sadece özel şahsa ait bir adet mezbaha hizmet vermektedir. Bu sorunun acilen yerel yönetimlerin öncülüğünde çözülmesi gerekmektedir.”