İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, sendikanın 25 Mart’ta aldığı bir günlük iş bırakma kararı nedeniyle "suç işlemeye alenen tahrik" gerekçesiyle başlatılan soruşturmanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirten Demirkol, “SENDİKAL FAALİYETLERİMİZ ÜZERİNDEN EĞİTİM SEN’İ HEDEF GÖSTERENLER AÇIKÇA SUÇ İŞLEMEKTEDİR!” dedi.
“Üniversite öğrencilerinin çığlığına kulak veriyoruz”
Demirkol, üniversite öğrencilerinin boykot kararının yalnızca adalet talebiyle sınırlı olmadığını, geçim sıkıntısından bilimsel özerkliğe kadar biriken sorunların bir ifadesi olduğunu söyledi. “Üniversiteler sadece ders görülen yerler değil, geleceğin ve özgürlüğün inşa edildiği mücadele alanlarıdır,” diyen Demirkol, Eğitim Sen’in bu mücadelenin yanında olduğunu vurguladı.
MYK üyelerine ev hapsi ve adli kontrol
Soruşturma kapsamında MYK üyeleri ifadeye çağrılırken, ifadelerin ardından iki haftalık ev hapsi ve haftada bir imza şeklinde adli kontrol kararı verildi. Demirkol, bu uygulamanın sendikal faaliyetleri engellemeye yönelik olduğunu ve Eğitim Sen’in bu baskılara boyun eğmeyeceğini dile getirdi.
“Tehditler vız gelir”
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in devlet televizyonundaki açıklamalarına da tepki gösteren Demirkol, “Sendikamıza ders vermeye kalkmak yerine, MESEM’lerde yaşamını yitiren çocukların hesabını vermelidir,” ifadelerini kullandı.
“Birlikte mücadele, birlikte kazanacağız”
Açıklamasının sonunda dayanışma çağrısı yapan Demirkol, “Baskı, tehdit ve sömürüye karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Sadece kendi haklarımız için değil, toplumun geleceği için direnmeye devam edeceğiz.” dedi.