Etkinlikler hakkında bilgi veren ERBALDER Başkanı Neziha Bilen, ‘‘1984 yılının Aralık ayında Bulgar Komünist Parti yöneticileri Bulgaristan’daki Türklerin aslının Bulgar olduğunu iddia eden Yeniden Doğuş Sürecini /Soya Dönüş Süreci’ni başlattılar. 1985 yılının Mart ayına kadar Bulgar nüfusunun yaklaşık yüzde 10’unu oluşturan tüm Türklerin isimlerini Bulgar isimleri ile değiştirdiler. Türkçe konuşmak, camiye gitmek, çocukları sünnet ettirmek, kurban kesmek, kısacası Türklere ait olan tüm dini ritüeller, gelenekler ve görenekler yasaklandı. Asimilasyon politikalarına direnen Türkler cezaevlerine, toplama kamplarına ve sürgünlere gönderildiler. Bulgar hükümetinin 39 yıl önce uyguladığı asimilasyon politikalarına karşı, burada yaşayan Türklerin direnişlerinin başladığı yerde, Mleçino’da düzenlenen anma törenindeydik bugün. Sütkesiği(Млечино, Mleçino), Bulgaristan'ın güneyinde Kırcaali ili, Eğridere belediyesine bağlı Rodoplarda yer alan bir köydür. Türkiye’nin birçok köşesinden gelen Rumeli Balkan derneklerinin yöneticileri ve temsilcileriyle beraber, biz de ERBALDER olarak katılım sağladık. Yoğun duygular içinde yaşanan acılar tekrar hafızalarımızda canlandı, bu davada Belene kamplarına sürgün edilen ve çok ağır bedeller ödemiş bir çok kahramanımızla tanışma fırsatı bulduk, şehitlerimizi yad ettik. Ve bir kez daha kendimize söz verdik: Unutmadık, unutturmayacağız!’’ diye konuştu.
Ardından ERBALDER olarak, 39 yıl önce Momçilgrad (Mestanlı)’da asimilasyona karşı verilen mücadelede şehit düşenlerin anısına yapılan anma törenine katıldıklarını belirten Başkan Bilen, ‘‘26 ve 27 Aralık 1984 tarihlerinde Kırcaali'nin Mestanlı kasabasında gerçekleştirilen büyük direniş yürüyüşü dağıtmak amacıyla müdahale eden asker ve milis güçleri sokakları kana buladı. Sokaklara dökülen insanların birçoğu tutuklanarak, yargılanmadan ölüm kamplarına ve hapislere sürüldü. Mestanlı Türk şair ve öğretmen, Bulgaristan’da komünizm rejiminin en önemli muhaliflerinden biri olan Nuri Turgut Adalı’nın, kendi adını taşıyan ve Mestanlı’nın merkezinde bulunan parktaki heykelini ziyaret ettik. Milli kimlik mücadelesinin önderlerinden, Bulgaristan’ın Nelson Mandela’sı olarak bilinen "Gölgedeki Kahraman" Nuri Adalı, Bulgaristan Türklerinin sönmeyen özgürlük meşalesidir. Yakın geçmişte yaşanan bu acı dolu olaylarda yitirdiğimiz tüm şehitlerimizi ve Nuri Turgut Adalı’yı rahmet, minnet ve saygıyla anıyoruz’’ ifadelerini kullandı.
‘18 AYLIKKEN ŞEHİT EDİLDİ’
Son olarak ‘Türkan Çeşme’ anıtı önünde düzenlenen törene katıldıklarını aktaran Bilen, ‘‘26 Aralık 1984. Türkan Feyzullah, henüz 18 aylıkken şehit düşerek, Bulgaristan Türklerin asimilasyona karşı gösterdikleri direnişin, Türk kalabilme ve özgürce yaşayabilme mücadelesinin simgesi, yıldızı olmuştur. Bu mücadelenin en küçük şehididir Türkan Feyzullah. Ya da anıldığı adıyla, Türkan bebek. Böyle tanıyor dünya O’nu. Bugün, 26.12.2023’de ERBALDER olarak derin hüzün içinde, Türkan’ımızın doğdu topraklarda onu yad ettik. ‘Türkan Çeşme’ anıtı önünde düzenlenen mitingde yaşanan acılar tekrar hafızalarımızda canlandı. Konuşmacılar tarafından vurgulanan, Ulu Önderimiz Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” sözü ile 2024 yılın barış yılı olması temennisiyle tören alanından ayrıldık. Ölümünün 39. yıldönümünde şehit Türkan Bebeği ve tüm aziz şehitlerimizi saygı, rahmet ve minnetle anıyoruz. Ruhları şad olsun’’ şeklinde konuştu.