Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının tanınmasının 90. yıl dönümünde, İYİ Parti Eskişehir İl Başkanlığı Kadın, Aile ve Sosyal Hizmetler Başkan Yardımcısı Leyla Çam, bir basın açıklaması yaptı. Çam, Türk kadınının siyaset ve toplumsal hayatta eşit temsili için mücadele çağrısında bulundu.
Leyla Çam, yaptığı açıklamada, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kadınların Kurtuluş Savaşı’ndaki rolüne dikkat çeken şu sözlerini hatırlatarak konuşmasına başladı:
“Dünyada hiçbir milletin kadını, ben Anadolu kadınından fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte, Anadolu kadını kadar emek verdim diyemez.”
Türk kadınının, 1934 yılında seçme ve seçilme hakkını kazandığını vurgulayan Çam, birçok ülkenin bu hakkı yıllar sonra elde edebildiğini belirtti. Çam, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Fransız kadınları 1944’te, Japon kadınları 1945’te, Çin kadınları 1949’da, İsviçreli kadınlar 1971’de ve Kuveytli kadınlar 2005’te seçme ve seçilme hakkına kavuştular. Bize bu hakları veren başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Cumhuriyetimizin kurucularını rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz.”
“Eşit Temsil Mücadelesi Türk Kadınının Vazifesidir”
Leyla Çam, kadınların siyaset ve toplumsal hayatta halen yeterli temsile sahip olmamasının üzücü olduğunu belirterek, kadınları siyasete, özellikle de İYİ Parti saflarında mücadeleye davet etti. Çam, kadınların tarih boyunca Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesindeki rolüne vurgu yaparak şunları söyledi:
“Bugün eğer ki kendi vatanımızda hür ve müstakil bir şekilde yaşıyorsak, bunda cephede dövüşen erkekler kadar Türk kadınlarının da payı vardır. Türk kadını, Türkiye Cumhuriyeti’nin, Türk devrimlerinin sahibi ve koruyucusudur.”
“Kadınlar Olarak Mücadelemizi Sürdürmeliyiz”
Kadın cinayetlerinin olmadığı, kadının ikinci sınıf insan muamelesi görmediği bir Türkiye yaratmak için kadınların birlikte mücadele etmesi gerektiğini ifade eden Çam, sözlerini şu şekilde tamamladı:
“Bizler Tomrislerin, Asenaların, Kara Fatmaların, Gördesli Makbulelerin, Nene Hatunların, Sabiha Gökçenlerin ve Halide Ediplerin kızları olarak haykırıyoruz; Türk Kadınları burada olduğu müddetçe kimse yurdumuzu yıkamayacak, ocağımızı söndüremeyecektir. Ne mutlu Türküm diyene, ne mutlu Türk Kadınıyım diyene!”
