Gündemin yoğunluğu ve tartışmaları içinde zaman su gibi akıp gidiyor.
Gündemin yoğunluğu ve tartışmaları içinde zaman su gibi akıp gidiyor.
Yazılarımızda çıkış noktamız olan şehir ve insanının yaşamsal, kültürel, ve tarihsel olacağını söylemiştik.
Yazacaklarımız maalesef el dursa gönül durmaz misali dayanamayıp güncele, siyasete ya da gördüklerimize yönleniveriyor.
Bugün yazacaklarım bahsettiğim yöne kısa bir ara olsun diyorum.
Sosyal medyadan detaylı bir okuma ve inceleme neticesinde yine unutulan ve akla gelmeyen, izleri silinmeyle yüzyüze kalmış bir konu gördüm ve sizlerle en azından biliniz diye paylaşmak istedim.
10 Temmuz 1921 ile 24 temmuz 1921 tarihleri arasında Kurtuluş savaşımızın başlarında gerçekleşen, Eskişehir’in tam merkezinde olduğu ve alınan mağlubiyettendir pek bahsedilmeyen, gündeme gelmeyen Kütahya-Eskişehir muharebeleri.
Yaşanılan ateşten günlerin şehrimizde bulunan son izlerinden, hatıralarından bahsetmek istiyorum.
Tesadüf neticesi karşılaştığım konuyla ilgili uzman olan ve sürekli saha araştırması yapan Emekli Asker Süleyman Duman Beyle irtibata geçtim.
O kadar çok ve çarpıcı bilgiler aldım ve olaylar dinledim ki, tarihine meraklı bir birey olarak inanın çok heyecanlandım.
Süleyman Duman beyin sosyal medya hesabından yazdıklarını, görselleri incelediğimde haklılığını, çabalarını görmekteyiz, ben bu samimi uğraşı huzurunuzda tebrik etmek istiyorum.
Karacahisar cephe karargahı
Ağapınar Köyü siperleri
Kömür ocağıyla gündemde olan Sevinç Köyü Doğu istikametinde bulunan kurtuluş savaşı siperleri.
Yenikent Mahallesi sırtlarında bulunan açıklık alanda görülen siperler.
Deli Halit Paşa’nın Seyitgazi ve Üçsaray Köyü Yunan baskını
İzzettin Çalışlar Paşanın Muttalip Yunan karargahı baskını
Bunlar size ilk anda heyecanla aktaracağım yüzeysel bilgiler.
Konuyu özellikle kendi gündemimize alıp şehir bileşenleriyle beraber önümüz süreçte bu tarihi miras ve bilgilerin korunması, tanıtılması ve kamuoyuna aktarılması için gereken ne varsa yapılacaktır diyorum.
Maalesef günlük hayatın akışında geçmişin bazı noktaları ve detayları unutulup, gözden kaçıyor.
Yüz yıl sonrada olsa hatırlamak, hafızaları tazelemek ve gündeme getirmek hiçbir şey yapmamaktan iyidir düşüncesindeyim.
Kut ül amare büyük Türk zaferini nasıl canlı tuttuysak, insanlarımıza en azından önbilgi verdiysek, bu konuda bizim için aynı vasıf ve önem derecesinde olacaktır.
Kaldı ki en azından mesafe ve zaman sıkıntımız olmayacak.
Bahsettiğim alanlar yürüme mesafemizde olan yerler.
Konuyla ilgili önümüz süreçte bizi izleyin derim.
Eskişehir dün, bugün ve yarın farklıydı, farklı kalacak.
Sizde Eskişehirli kalın saygıyla selamlar.
