Doster, Büyükerşen’in öğrencilikten belediye başkanlığına uzanan hayat hikâyesini dinleyicilerle paylaştı.
Eskişehir markasının Büyükerşen’in imzası olduğunu belirten Doster, “Bugün Eskişehir sadece ulusal değil uluslararası ölçekte her anlamda bir marka olmuşsa, İstanbul, Ankara, Antalya ile beraber anılıyorsa bu Yılmaz Büyükerşen’in üniversite rektörlüğünden başlayarak belediye başkanlığı ile tahkim edip, perçinlediği ve başardığı bir hedeftir.” dedi.
Moderatörlüğünü Prof. Dr. Şaduman Halıcı, koordinatörlüğünü İmren Erşen ve sunuculuğunu Arkeolog Sergen Çirkin’in yaptığı “Çağlar Boyunca Eskişehir Sempozyumu” ikinci gün oturumlarıyla tamamlandı.
Haller Gençlik Merkezi Frigya Salonu’nda düzenlenen sempozyumun ikinci günü Prof. Dr. Zafer Koylu’nun “Osmanlı'nın Son Döneminde Eskişehir'in Sosyo-Kültürel Yapısı” başlıklı sunum ve konuşması ile başladı.
Daha sonra Arş. Gör. Murat Kaya “Milli Mücadele Yıllarında Eskişehir”, Prof. Dr. Mesut Ersan “Cumhuriyetin Çağdaşlaşma Vasıtası Olarak Halkevleri ve Eskişehir Halkevi”, Doç. Dr. Engin Kırlı “Milli Sanayi Yolunda Güçlü Bir Adım: Eskişehir Şeker Fabrikası”, Doç. Dr. Murat Burgaç “Köy Enstitüleri ve Çifteler Köy Enstitüsü”, Doç. Dr. Duygu Yetgin Akgün ve Dr. Öğr. Üyesi Aysel Kaya “Eskişehir Turizm Tarihi Açısından Madam Tadia ve Turing Klöp Oteli” başlıklı oturumlarla Eskişehir’in Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren eğitim, sanayi, sosyal, turizm ve kültürel açıdan gelişimi sempozyum dinleyicilerine aktarıldı.
Sempozyumun kapanış oturumunda ise Cumhuriyet Gazetesi yazarlarından Prof. Dr. Barış Doster “Bir Kent Sevdalısı Yılmaz Büyükerşen” başlıklı konuşması ile katılımcılara seslendi. CHP Milletvekili İbrahim Arslan, akademisyenler ve Eskişehirlilerin dikkatle dinlediği oturuma Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen de katıldı.
Prof. Dr. Doster, Büyükerşen’in çocukluk ve öğrencilik yıllarından başlayarak klasik akademik yaşam yerine farklı, girişimci, yenilikçi ve geleceğe dönük çalışmalar yapan çok özel bir isim olduğunu belirtti. Doster, “Büyükerşen düşünen ve onu hayata geçiren icracı ve kalıcı eserler bırakan, bu yönüyle fark yaratan çok önemli bir değerdir.” dedi.
Doster, Büyükerşen’in Anadolu Üniversitesi kurucu Rektörlüğü ve Belediye Başkanlığı dönemiyle Büyük Önder Atatürk’ün çizgisinden ayrılmadan büyük hedeflere yürüdüğünü belirterek, “Rektörlüğü döneminde Yılmaz Hoca, bilimsel çalışmalarıyla, Açıköğretim Fakültesi sisteminden sivil havacılığa, kültür sanat çalışmalarından gazeteciliğe pek çok alanda ilkleri yapmıştır. O dönem başlayan o yenilikçi hamleler Belediye Başkanlığı süresinde de devam etmiştir. Bugün Eskişehir sadece ulusal değil uluslararası ölçekte her anlamda bir marka olmuşsa, İstanbul, Ankara, Antalya ile beraber anılıyorsa bu, Yılmaz Büyükerşen’in üniversite rektörlüğünden başlayarak belediye başkanlığı ile tahkim edip perçinleyerek başardığı hedeftir. Burada hizmette devamlılık ilkesi çok önemlidir. Akademik yaşamında da İstanbul’dan gelen onca teklife rağmen Eskişehir’de kalmış ve hizmetine devam etmiştir. Büyükerşen sadece bir akademisyen, bir siyasetçi, bir Eskişehirli değil aynı zamanda devlet adamı kimliği ile de öne çıkmaktadır. Motivasyonunun arkasında ise Cumhuriyet ve Atatürk vardır.” dedi.
Oturumu takip eden Büyükerşen de Doster’in anlattıklarının kendisini geçmişe götürdüğünü ve sinema şeridi gibi gözünün önünden geçtiğini belirtti.
Doster’e teşekkür eden Büyükerşen, hayatının mücadelelerle geçtiğini ifade ederek “Ben her zaman eleştiriye uğradım. Siyasete atıldıktan sonra muhaliflerin iftiralarına göğüs gererek bu yolda yürüdüm. Hakkımda türlü türlü hikâyeler uyduruldu. Bu hikâyelerin karşısında bana yol gösteren bir ışık vardı. O da Mustafa Kemal Atatürk ve onun ilkeleri. Çocukluktan bu yana hep Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarına hep kendimi borçlu hissettim ve son nefesime kadar da borcumu ödemeye devam edeceğim.” diye konuştu. Büyükerşen’in bu sözleri salondaki dinleyiciler tarafından uzun süre alkışlandı.
Konuşmaların ardından soru cevap bölümüne geçilirken Büyükerşen dinleyicilerden gelen soruları yanıtladı. Prof. Dr. Barış Doster ve oturum konuşmacısı akademisyenlere teşekkür belgesi ile çeşitli hediyelerin takdim edildiği sempozyum, çektirilen fotoğrafla tamamlandı.