Eskişehir’in sessiz kahramanları vardır. Gözlerden uzak, çoğu zaman bilinmez ama binlerce hayata dokunan, umut yeşerten projeler… İşte bunlardan biri, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi ortaklığıyla 2017 yılında başlayan ve 2019’dan bu yana İsveç’in finansal desteğiyle büyüyen “Kadın ve Kız Çocukları İçin Güvenli Alan” projesi. Bu proje, sekiz yılda tam 18.000 dezavantajlı kadının ve kız çocuğunun hayatına dokundu. Onlardan biri de Rabia.
Rabia’nın hikayesi, pek çok kadının yaşadığı zorlukların bir özeti gibi. Çocuk yaşta çalışma hayatına atılan, erken yaşta evlendirilen ve genç yaşta anne olan Rabia, tüm bu zorluklara rağmen umudunu hiç kaybetmemiş. Ta ki, yolu Eskişehir Osmangazi Üniversitesi bünyesindeki Kadın ve Kız Çocukları Güvenli Alanı’na düşene kadar.
Bu merkez, Rabia için bir dönüm noktası olmuş. “Bana ilk kez burada ‘Başaracaksın’ dediler ve başardım,” diyor Rabia. Bu cümle, projenin özünü ne kadar güzel özetliyor. Rabia’ya sadece destek olmakla kalmamışlar, ona inanmışlar. İnanç, Rabia’nın içindeki potansiyeli ortaya çıkarmış. Okuma yazma öğrenmiş, bilgisayar kullanmayı öğrenmiş ve kendi ayakları üzerinde duran güçlü bir kadın olmuş. Şimdi ise, kendi gibi zorluklar yaşayan kadınlara destek oluyor.
Bu proje, sadece Rabia’nın değil, binlerce kadının hayatını değiştirmiş. Merkezde kadın ve üreme sağlığı hizmetlerinden, psikososyal desteğe, beceri geliştirme kurslarından, sosyal uyumu güçlendiren aktivitelere kadar pek çok alanda destek sağlanmış. Mülteci kadınlar başta olmak üzere, en savunmasız kadın ve kız çocuklarına umut ışığı olmuş.
Bu başarıda, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nin ve Proje Yöneticisi ve Koordinatörü Doç. Dr. Figen Çalışkan’ın büyük emeği var. Doç. Dr. Çalışkan ve ekibi, özveriyle çalışarak binlerce kadının hayatına dokunmuş, onlara yeni bir başlangıç imkanı sunmuş.
UNFPA İnsani Yardım Programı Koordinatörü Dr. Selen Örs Reyhanioğlu’nun da belirttiği gibi, kriz zamanlarında kadınların ve kız çocuklarının sağlık ve koruma hizmetlerine erişimi hayati önem taşıyor. Bu proje, tam da bu ihtiyaca cevap vererek, Eskişehir’de önemli bir boşluğu doldurmuş.
Bu köşe yazısıyla, toplumumuzun çoğu tarafından bilinmeyen ama Eskişehir’de 18.000 kadının hayatına dokunan bu değerli projeye dikkat çekmek istedim. Rabia’nın hikayesi, umudun ve azmin gücünü gösteriyor. Bu proje ise, doğru destekle nelerin başarılabileceğinin en güzel örneği. Unutmayalım ki, bir kadının hayatı değiştiğinde, bir toplum değişir.
Osmangazi Üniversitesi’ne, bu anlamlı projede emeği geçen Doç. Dr. Figen Çalışkan ve tüm gönüllüleri alkışlamak gerekiyor. Eskişehir, sadece bilimin ve sanatın değil, aynı zamanda dayanışmanın ve kadın güçlenmesinin şehri olduğunu bu projeyle bir kez daha gösterdi. Rabia’nın hikâyesi, bu dayanışmanın simgesidir ve bize umut dolu bir geleceğin kapısını açar. projede emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.