Eskişehir özelinde Anadolu’da öğretmen olmak güvenilir olmayı gerektirir. Çocukluğunuzun daha en başında, anne ve babanızdan başkasına güvenmediğiniz o anlarda sizin emanet edildiğiniz kişidir öğretmen.
Bu coğrafyada öğretmen olmak fedakar olmayı gerektirir. Aldığınız maaşın, devlet imkanlarının yada meslek şartlarının hiç biri, karşılığı değildir verilen emeklerin.
İnsan yetiştirmenin maddi bir karşılıkla ölçülmesi yada kıyaslanması yetersiz kaldığı için, onu kutsal kılan da budur.
Onun için eğitim bizim milli meselemiz. Ve en önemli meselemiz. Maalesef bugün eğitim ile ilgili birçok sorunumuz var.
Geçtiğimiz hafta Milli Eğitim Bakanının yaptığı açıklamada “eğitim sisteminde köklü reformlar” üzerinde çalışıyoruz açıklaması yaşanılan sorunların sürdüğünü gözler önüne seriyor.
Birkaç gün önce Hamam yolunda mesleğinde çok başarılı iyi bir lisede (devlet okulu) görevli öğretmen arkadaşımla uzun uzadıya sohbet ettik.
Mesleğinde tecrübeli arkadaşımın eğitim/öğretim üzerine anlattıkları karşısında şaşkınlığımı gizleyemedim.
Söylediği birçok sorunu tahmin edebiliyordum. Ancak bazılar karşısında şaşırdım doğrusu.
Eğitimde gelinen nokta maalesef içler açısı. Eğitimi olumsuz etkileyen aşağıda bazılarını okuyacağınız hususların varlığı bizleri kaygılandırmaktadır.
Sınıf mevcutlarının fazlalığı,
Disiplin yönetmeliğinin yetersizliği,
Devam devamsızlık konularında etkili yaptırım olmayışı,
Öğrencinin herhangi bir olumsuz davranışı karşısında velinin öğretmenle karşı karşıya gelmesi, öğretmenin yaptırım gücünün bulunmayışı,
Saygı/sevgi olgusunun erozyona uğraması,
Öğretmenlerin moral ve motivasyonlarını bozucu açıklamaların yetkililerce yapılması,
Okullarda adamına göre uygulamalar yapılması,
Eşlerin farklı il ve ilçelerde çalışmasından kaynaklanan motivasyon eksikliği,
Arkadaş gruplarının birbirini kötü yönlendirmesi ve iletişimsizlik sorunları, ailelerin öğrencileri yeterince takip etmemeleri…v.b.
Verilen sözler karşılığında 3600 ek göstergenin hala verilmeyişi,
Öğretmen arkadaşımın anlattıklarından yola çıkarsak; eğitimde fırsat eşitliği, ülkemizdeki sınav sistemi, atanamayan öğretmenler, öğretmen maaşları, Ücretli öğretmenlik gibi temel sorunları
Ülke olarak her yıl bu mevsimde, öğretmenleri senede bir gün hatırladığımız da konuşuyoruz.
Ancak sorunlar çözülmediği gibi daha da kronikleşiyor.
Bunca değişiklikler sonucunda ülkelerin eğitim durumunu gösteren PISA sınavlarında Türkiye, 2012 yılında 65 ülke içinde 43'üncü sırada iken, 2015 yılında 52'nci sıraya gerilemiştir.
Yine ülkemizde yapılan başka bir araştırmada öğrencilerimizin yüzde 66'sının okuduğunu anlamadığı tespit edilmiştir.
Öğrencilerimizin kendi milli değerlerine bağlı, araştıran ve sorgulayan, problem çözen, etkili iletişim kuran, özgüvene ve başarı kimliğine sahip, 21. yüzyıl becerileri ile donanmış öğrenciler olması için öncelikle eğitime ve eğitimciye bakış açımızın değişmesi bir zaruret haline gelmiştir.
Yukarıda bir kısmını köşemize aldığımız eğitim sorunlarının arttığı devlet okullarındaki durum karşısında veliler, Eskişehir’imizde öğrencisinin daha nitelikli eğitim alması için özel okulu tercih etmektedirler.
2019 Üniversite sınav sonucunda Eskişehir’de özel okullar açık ara yarışı önde kazanmışlardır.
Bu anlamda özel okulda eğitim gördükten sonra ilk 100’e giren iki öğrenciden birisinin velisi olarak belirtmeliyim ki bu okullar başarıda çok ama çok önde dostlarım…
Son zamanlarda açılan özel okul sayısı bunun en büyük göstergesi…