Eskişehir Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği (ESÇEVDER) Başkanı Sadık Yurtman 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü’nü buruk kutladıklarını söyledi.
1971 yılında Ramsar’da imzaya açılan 1994 yılında metni imzalayan Türkiye ve 172 ülkenin sulak alanların korunacağını taahhüt ettiğini aktaran Yurtman, “Bu taahhütler sonucunda sulak alanların korunacağına yönelik yasal düzenlemeler yapılmış, koruma programları geliştirilmesine rağmen ülkemiz de dahil olmak üzere pek çok ülkede sulak alanların yok oluşu durdurulamamıştır.” diye konuştu. Yeryüzünün en değerli ekosistemleri olmasına karşın sulak alanların dünyanın en çok tehdit altında olan ekosistemleri olduğunu ifade eden Yurtman, “Sulak alanlar, ormanlardan 3 kat daha hızla yok olmaktadır. 1700’lü yıllardan bugüne yeryüzündeki sulak alanların yüzde 80’i son 70 yılda ise yüzde 60’ı, son 50 yılda ise yüzde 35’i yok olmuştur.”
Eskişehir incelediğinde Musaözü, Kunduzlar, Çatören, Sarıyer, Gökçekaya ve de Porsuk barajlarındaki; Yukarı Kartal, Karaören, Kanlıpınar, Yukarı söğüt, Aslanbeyli, Kızılcaören göletlerinin su seviyelerinin çok düştüğünü üzülerek ve kaygıyla gözlemlediklerini dile getiren Yurtman, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’de 59 ulusal öneme sahiplerin içinde bulunan Eskişehir’in gözbebeği kuşların, balıkların ve canlıların üreme alanı Balıkdamı’na sahip çıkarak onunda kurumasına, yok olmamasına çaba sarf etmeliyiz. Eskişehir Çevre Derneği olarak sulak alanların korunması konusunda elimizden geleni yaptığımıza ve yapacağımıza halkımızın yanında yer alacağımıza dernek yönetim kurulu olarak söz vermekteyiz. 2 Şubat Dünya Sulak alanlar günü nedeniyle sulak alanlarımıza, suyumuza, toprağımıza, ormanlarımıza sahip çıkmaya tüm halkımızı çağırıyoruz. ESÇEVDER olarak çevreye olan sevgi ,saygı ve hoşgörünün tüm bireylere yansımasını ve tüm halkımızın çevre kirliğinin önüne geçilmesi ve geri dönüşümün önemini kavrayarak geleceğe yaşanabilir bir Türkiye bırakmak olduğunu ve tüm halkımızı çevreyi kirletmemeyi ve kirletenleri uyarmayı kendilerinde görev olarak görmeleri gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz.”