Yeni Atatürk Stadında oynan TFF.1.Lig 27.haftanın kapanış maçında, Kırmızı Şimşekler Ege temsilcisi Altınordu ile karşı karşıya geldi. Kritik bir maçtı.
Bizimde takip ettiğimiz maçta Eskişehirspor oynadığı futbol ve aldığı sonuçla armasına gönül veren taraftarlarını bu maçta da üzmeye devam etti.
Özellikle iç saha maçlarında almış olduğu başarısız sonuçlar ile puan sıralamasında deyim yerinde ise ateş hattında bulunuyor Eskişehirspor.
Maçın değerlendirmesini ve teknik analizlerini işin ehline bırakarak birkaç gözlemimizi okuyucularımızla paylaşmak istiyorum.
Çünkü Eskişehirspor bize göre Türk futbol tarihinde bir markadır.1965 yılında kurulan kulüp, kısa zamanda almış olduğu başarılar ile efsane olmuştur gönüllerde.
Eskişehir’de Eskişehirspor’dan başka bir takım tutulmaz. Bu yönünü hep Trabzon’a benzetirim.
Özellikle tribün ve seyirci kültürü de diğer takımlara örnek niteliktedir. ”Bizi eskiler tanır. Yeniler örnek alır” cümlesi yeni Atatürk stadında büyük puntolarla yazılıdır.
2018 Yılı Ziraat Türkiye Kupası final maçı yukarıda birkaçını yazdığım sebeplerden olacak ki Eskşehir’e verilmiş.
Bir başka ifadeyle Eskişehirspor mazisiyle Anadolu’nun yıldızıdır. Gerek başarıları ve gerekse seyirci kültürü ile. Ancak son yıllarda gerek yönetim ve gerekse sportif anlamda almış olduğu başarısız sonuçlarla herkesi üzmektedir.
Bulunduğu ligde küme düşme hattının 1 puan üzerinde bulunuyor. Düşme tehlikesini iyiden iyiye hissetmeye başladı desek abartmış olmayız.
Sadece 7 maç kaldı ligin bitmesine. Eğer bu kötü sonuçlar devam ederse -ki hiç kimse bunu istemez- alt ligde kendisini bulmaması için hiçbir sebep yok.
Kulüp yöneticilerinin bu kötü gidişe bir çare bulmaları gerekir. Eldeki sınırlı oyuncu kadrosu ile yapılması gereken en kısa yol teknik heyetin gözden geçirilmesidir. Yeni bir hoca ile tablo tersine çevrilebilir.
Oyunda hiçbir varlık gösteremeyen Mezenga’nın hep ilk 11’de sahaya sürülmesi Altınordu maçında penaltı kaçırması, Erzurumspor karşılaşmasında mutlak pası gole çevirememesi, bizlere geçtiğimiz yıl yaşanan Axel Meye gerçeğini hatırlatmaktadır.
Mustafa Denizli’nin takımın başında geçtiğimiz yıl bu oyuncudan maalesef hiç vazgeçemedi. Ama sonuç hüsran oldu.
Faturayı Eskişehirspor ödedi. İşte bu yaşananlardan ders çıkarmak yöneticilerin görevi. Hocanın işine karışmak olarak kimse nitelendirmesin bu yazdıklarımız. İnsan hata yapabiliyor. Tehlikeyi fark edip dile getirmek sorumluluk gereği herkesin görevi.
Taraftarlar tüm olumsuz şartlara rağmen armasına gönül verdiği takımını her şartta destekliyor. 15 bin seyirciye oynayan bir takımdan bahsediyoruz. Böyle bir taraftar kitlesi 1.ligi geçin süper lig takımlarında bile yok.
Dillere pelesenk olan Eskişehirli ses sanatçısı Mitat Körler’in kırmızı şimşekler için yazıp bestelediği;“Siyah kırmızı renklerimiz, ölümüne esesliyiz.. yağmur çamur dinlemeyiz, biz her hafta tribünlerdeyiz” diyen bu cefakar ve vefakar taraftarlar kötü rüya görmek istemediklerini bizlere iletip takımlarından kalan haftalarda güzel sonuçlar bekliyorlar.
Aksi halde ateş hattından kurtulmanın zorluğu herkesçe bilinmekte…