Eskişehirspor’da seçim sonrası gelişmeleri yakından takip ediyorum. Seçim gerçekten örnek alınacak olgunlukta geçti. Aslında bir çok kişi Halil Ünal’ın seçimi rahat alacağını düşünüyordu ama olmadı. Hoşcan ve ekibi hızlı başladı. Öylede olması gerekiyordu. Seçim çok geç yapıldı. Bir çok kulüp yeni sezon hazırlıklarında epeyce yol katetti.
Yönetim kurulu toplantılarının bile gelişi güzel yapıldığı, kurumsallaşma adına pek bir adımın atılmadığı geçmiş yönetimden sonra Hoşcan ve ekibinin adımlarını doğru buluyorum. Şeffaf olmakla, CEO’suyla, yeni hocasıyla, alt yapı düşünceleriyle iyi yolda gidiliyor. Yeni sezonda neler gösterir bilmiyoruz. Türkiye’de kısa vadede, neticelere gidilen bir beklentinin olduğunu düşünürsek Hoşcan ve ekibi ne kadar doğruda yapsa ilk etapta şans yanlarından olmaz ise her şey terse dönebilir. Halbuki doğru atılan adımlarda ilerleyen dönemde başarının kaçınılmaz olduğunu bilmesi gerekiyor bu taraftarın.
Halil Ünal ve ekibinin tecrübeleri, lobileri artılardı. Hoşcan ve ekibine tek tavsiyem oturmuş taşların yerinden şimdilik oynanmaması. Kendi ekibimizle çalışacağız deniyor. Bu geçiş sürecinde taşlar yerinden oynarsa hayal kırıklığı yaşanır. Bazı kritik konularda erken müdahale doğru olmayacaktır. Kurumsallaşmada bunu getirir. Özellikle bazı personelin kıyımından bahsediliyor çok yanlış olur. Gerçi başkan şuan için böyle bir durumun olmadığını açıkladı.
Aynı şey takım içinde geçerli. Sağlam ben kendi sitemimi takıma oturturum. Bütün sistemi al aşağı ederim. Kendi adamlarımı getiririm düşüncesinde olursa şans bizden yana olsun diye dua etmekten başka çaremiz kalmaz.
Aynı hatayı Ersun Yanal yaptı. Rıza Çalımbay ile başlayıp Skippe ile devam eden sistemi al aşağı edince takımın oturması kendi sistemindeki çarkların dönmesi çok uzun zamana yayıldı ve çok kayıplara neden oldu. Bu değişimi iki yıla yayarsa daha sağlıklı olacaktı.
Bu kulübün kurumsallaşmaya, devamlılığa ihtiyacı var.