Eğitim

ESOGÜ öğretim üyesine TÜBİTAK'tan destek

Abone Ol

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Mühendislik Mimarlık Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Özgür Karaoğlu’nun yürütücüsü olduğu proje TÜBİTAK Araştırma Destek Programları Başkanlığı (ARDEB) tarafından desteklenmeye değer görüldü. Proje ile Kula bölgesindeki volkanlar incelenecek.

716 bin TL bütçeli Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Mühendislik Mimarlık Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Özgür Karaoğlu’nun yürütücüsü olduğu ‘Kula Volkanizmasini Besleyen Magma Rezervuarlarının Jeofiziksel Yöntemlerle Belirlenmesi ve Nümerik Modelleme ile Püskürme Risklerinin Araştırılması’ isimli proje ARDEB ‘1001-Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı’ kapsamında desteklenecek.

Projede ayrıca Eskişehir Teknik Üniversitesi, Kocaeli Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, Afyon Kocatepe Üniversitesi’nden 10 yurt içi araştırıcı ve danışman ile birlikte 2 yurtdışı danışman da yer alacak.

Kula volkanizması üzerine çalışmaların yürütüleceği projede bölgedeki kabuk içinde halen aktif olduğu düşünülen sıcak magma odalarının yerlerinin üç boyutlu olarak belirlenmesi, magmanın yeraltındaki tüm hareketlerinin tespit edilmesi planlanıyor.

“Magmanın yeraltındaki tüm hareketlerinin tespit edilmesi planlanıyor”

Projenin hedefine ulaşması durumunda dünyada ancak 5-6 ülkedeki araştırma kurumlarının sahip olduğu bilgi, deneyim ve uygulama kabiliyetine erişileceğini kaydeden Karaoğlu projenin içeriği, Ar-Ge süreçleri ve Kula bölgesine ilişkin şunları söyledi:

“Kula bölgesi (Manisa, Batı Anadolu) 1 milyon yıldır volkanik faaliyet gösteren, özellikle son 10 bin yıllık insanlık süresi içindeki yıkıcı volkanik püskürümleri ile bilinen Türkiye’de ki en aktif volkanik alanlarından birisidir. Kula bölgesinin altında bu volkanları besleyen magma odalarının, sıcak ve oldukça derin Astenosfer (60-70 km derinlik) olarak adlandırılan bir bölgeden, hızlı bir şekilde ve ergime olayları neticesinde yeryüzüne volkanik patlamalar ile ulaşması dünyanın pek az bölgesinde gözlenen bir olaydır. Bu proje kapsamında, Gravite, Manyetotellürik ve Yerel Deprem Tomografisi yöntemleriyle kabuk içinde halen aktif olduğu düşünülen sıcak magma odalarının yerlerinin üç boyutlu olarak belirlenmesi, magmanın yeraltındaki tüm hareketlerinin tespit edilmesi planlanmaktadır” dedi.

Çok az sayıdaki ülke bu bilgilere sahip!

Proje kapsamında yapılması planlanan hedefler başarıldığında dünyada ancak 5-6 ülkedeki araştırma kurumlarının sahip olduğu bilgi, deneyim ve uygulama kabiliyetine erişilmiş olunacağını vurgulayan Karaoğlu, “Bahsi geçen araştırma kurumları dünyadaki aktif volkanları bu yöntemler kullanarak izlemekte ve olası volkanik faaliyet öncesi önlemler alınmaktadır. Bu proje çalışması ülkemizdeki tüm aktif volkanların izlenmesi ve önlem alınması konusunda çalışma yapılması için öncü sayılabilecek bir proje çalışması niteliğinde olacaktır” diye konuştu.

“Meşakkatli olan bir doğa olayının anlaşılması planlanıyor”

Proje ile çözülmesi oldukça meşakkatli olan bir doğa olayının anlaşılmasının hedefleri arasında olduğunu dile getiren Karaoğlu, “Magma oda ve rezervuar sistemlerinin kabuk içinde belirlenmesi, gelecekte muhtemel volkanik püskürümler ve bununla ilgili volkanik afetlerin önceden önlenmesi açısından oldukça önemli bilgiler sağlayacağı düşünülmektedir. Bu proje kapsamında, farklı üniversitelerde bulunan oldukça pahalı jeofizik cihazlarının operasyonel kabiliyetleri ile farklı disiplinlerdeki akademisyenlerin tecrübeleri birleştirilerek, çözülmesi oldukça meşakkatli olan bir doğa olayının anlaşılması bu projenin en önemli hedeflerden birisidir.”