Sağlık Haberleri

Evde kalmak zorunda kalan yaşlılara öneriler

Abone Ol

  Psikiyatri Uzmanı Dr. Sıtkı Karaca, COVİD-19 salgını nedeniyle evde kalmaları istenen yaşlıların durumuyla ilgili değerlendirmesinde, “Evde kalmak zorunda olduğumuzda bunu kişisel gelişmemiz, benliğimizin keşfi için iç yolcuğu yapmada fırsat olarak değerlendirelim. Emeklilik yönüyle kendimizi yaşamdan emekli etmememiz gerekmektedir” diye belirtti.
Karaca, yaşlılığın başlangıcı 60 ve 65 yaş olarak alındığını, bu yaşın üstü kişilere yaşlı denildiğini belirtti. Yaşın ilerlemesine bağlı olarak beden, zihin aktivitelerinde azalma, sosyal izolasyon, yaşama sorununun ortaya çıktığını anlatan Psikiyatri Uzmanı Dr. Sıtkı Karaca, “Kendilerini toplumsal olarak dışlanmış, işe yaramaz olarak değerlendirme duygusuna girebilmekteler. Bu dönem beraberinde ruhsal sorunları getirmektedir. Sosyal izolasyon en çok etkileyen durum olarak karşımıza çıkmaktadır.

"Yaşlılar bir taraftan bakım, diğer taraftan sosyal destek konusunda sıkıntılar yaşamaktadır"
Modernite ile sosyal yapının çekirdek aileye dönmesi yaşlıların yalnız yaşamasına yol açan bir faktör olmuştur. Bu yaşlı yalnızlığı da diyebileceğimiz bir durumdur. Yaşlılık sürecinde iş yaşamından kopma, ailede vefat, ailenin genç bireylerinin iş ya da medeni hal nedeniyle ayrılmalarının olması ailesinin parçalanması sonucunu doğurmaktadır. Yaşlılar bir taraftan bakım, diğer taraftan sosyal destek konusunda sıkıntılar yaşamaktadır. Artık yaşlı kişi sosyal hayatın dışında, aile bağlarından kopmuş ve güvencesiz kalmıştır. Teknolojik gelişmedeki hızlanma, genç nesillerin onlara danışma ihtiyacı duyduğu, tecrübelerini boşa çıkaran bir konuma yol açmıştır. Bu durumun da yaşlıların kendilerini işe yaramaz değerlendirmesine büyük etkisi olmuştur.” dedi.

"Yaşlılar için sınırlı toplumsal etkinlerin olması bu dönemdeki sorunlardan biridir"
Karaca, yaşlılık psikolojini başlatan en önemli adımın emeklilik olduğunu anlatarak, Emeklilik döneminde kişinin mutsuz ve kendisini faydasız değerlendirdiği bir dönem olmaması için emekliliğe hazır olmalıdır. Emeklilikte de aktif kalmayı başarmalıdır. Kişinin birçok rolleri vardır. Yaş dönemine göre öğrenci, baba, anne, evlat, eş, büyükanne, büyükbaba gibi rollere sahiptir. Kişi kim olduğunu bu rollerle bilir, bu roller o yaş döneminde kişinin davranışlarını belirler. Emeklilik dönemi için yeni roller öğrenmek ya da başka bir rolle değiştirmek konusunda esnek olabilmek önemlidir. Burada toplumsal sorumluluk projelerinde Sivil Toplum Kuruluşları (STK)’nda görev almak önemlidir. Hem emeklilik yaşamımızda anlamlı uğraş edinmiş hem de kendimize yönelik dışlanmışlık, işe yaramazlık, ıskartaya çıkmışlık hissini yenebiliriz. Yaşlılar için sınırlı toplumsal etkinlerin olması bu dönemdeki sorunlardan biridir. Neredeyse emekli olanları tamamı kendisini emeklilik hayatına hazırlamadan bu kararı alıyorlar. Bu da onları pasif çıkma tarzı olan yöntemlere itmektedir” diye belirtti.

"Kişisel gelişmemiz, benliğimizin keşfi için iç yolcuğu yapmada fırsat olarak değerlendirelim”
Psikiyatri Uzmanı Dr. Sıtkı Karaca, açıklamasını şöyle sürdürdü;
“Kültürümüzde kahvehane kültürünün yaygın olması kendi içinde bir açmaza yol açmakta. Yaşlı kişiler kahvehane, meslek örgüt lokalleri, ya da öğretmenevleri gibi yerlerde sosyal yalıtımla başa çıkabiliyorlarken COVİD-19 salgını nedeniyle evde kalmaları gerekmesi zorlanmalarına yol açmaktadır. Bizler emeklilik dönemine aktif başaçıkma tarzları geliştirerek hazırlanmalıyız. Çalışma yıllarımızın sonlarında değişik hobiler edinerek buna hazırlanmalıyız. Bu nedenle geleneksel el sanatları, resim, müzik vb. beceri geliştirmeye yönelik kurslar alarak hazırlanabiliriz. Bu dönem psikolojik olarak benlik bütünlüğüne karşı umutsuzluk olarak değerlendiriliyor. Yaşlılık yıllarını kapsayan bu dönem, verimli geçirilmiş bir yaşamın doyumu ile zamanını anlamsız geçirmenin mutsuzluğu arasındaki çatışma ile belirlenmektedir. Yaşlılık bir yönüyle kişinin kendi değerlerini, yaşamın anlamını düşünmeye başladığı; bir yönüyle hızlı yaşanan hayattan yavaş yaşanan bir tarz yaşantıya geçtiğinin farkına varacağı bir dönem olmalıdır. Bunu sağladığında huzurlu ve mutlu bir şekilde yaşamı sürdürmeyi devam ettirirler. Bu tefekküri dönemde yaşlı kişinin dikkati geniş çevreden kendi iç dünyasına yönelir. O zaman COVİD-19 nedeniyle evde kalmak zorunda olduğumuzda bunu kişisel gelişmemiz, benliğimizin keşfi için iç yolcuğu yapmada fırsat olarak değerlendirelim. Emeklilik yönüyle kendimizi yaşamdan emekli etmememiz gerekmektedir. Erkeklerin ev içi yapılacak işlerle ilgilenmeyi, ev işlerini yapmayı öğrenmesi de önemlidir. Eşine destek olurken evde kapalı kalmanın getireceği sıkıntıyı aşma, ev içinde oyalanabilir. Baba, anne, dede, nine olmanın ağırlığını hissederek çocuklarımız, torunlarımızla dönemimizin ev içinde oynanan birlikte zaman geçirecek oyunlarını yeniden keşfedebiliriz. Emeklilik öncesi ilgilenmeye başladığımız farklı uğraşlarla zaman geçirmeyi başarmamız lazım ki evde kapalı kalmanın getireceği can sıkıntısından kurtulabiliriz. Psikolojik olarak rahatlayabiliriz. Bundan sonraki yıllarda benzer enfeksiyon pandemileri yaşayacağımızı göz önüne alarak hazırlıklı olmak zorundayız. “