Kimseye bağlı olmadım, kimseye de bir borcum yok Elhamdülillah. İçimden geleni yazıp çiziyorum yıllardır.
Tabular yavaş ve usulca yıkılıyor günümüzde, ezberler bozuluyor. Bir ezber bozanda biz yazalım izniniz olursa.
Şunu bellemek lazım; bir koltuk, bir mevkii ya da bir başarı insana nasip oluyorsa bu Allah'tandır. Hiç bir kimseye hesap vermek veya boyun eğmek zorunda değildir insan. Hesabı Allah'a vereceğini bilmek ve bu minval üzere doğdoğru olmaya çalışmak görevidir. Bu mevkii ya da başarıya ulaşırken vesile olanları unutmamak ise ahde vefadır.
Aynı şeyler, aynı hikayeler, hiç bir proje üretmeyen aynı insanlar. Tükenmek bilmeyen yalanlar, samimi olmayan duygular. Küçük Krallıklar, Krallar, Dalkavuklar. Ayak oyunları, iftiralar, hepsi şimdi, şu anda yaşanıyor ve bu şahıslar etrafımızda. Belki de biz de bunlardan biriyiz. Ya da umursamıyoruz. Köşe kapmaca oynayan ve köşeyi kapana kadar camiilerde yöneticilere fotoğraf veren, ya da televizyonlarda sesi güzel diye yanık ilahi okuyarak kendisini inançlı gösteren, veya şaaşalı iftar sofralarında selfi yaparak kendisini dindar gösterme çabasında olan dinidarlar küçük krallar ve köşeyi kapınca krallığını ilan edenler. Sözüm Meclisden ve samimi olandan dışarı. Ey kendim ve Ey Nefsim şunu iyi bil ki Kralcıklar ÇIPLAK. Ve en büyük ALLAH C.C.
Bu ne biçim çelişki? İnsanlar küfür edenlerle menfaat için neredeyse kucak kucağa. Hiç mi Onur Şeref kalmadı? Şerefi O koltukta zannederler. Hatta O koltuk sahipleri hesabı vermeyecek gibi ve bir gün onlara şeref veren ve hatta O koltukları sayesinde insanlara şeref dağıtıp gizli şirke gark olup bırakacakları koltuklarında hapistirler, lakin İnsanların en şereflileri İslamla şereflenip onu yaşatmaya çalışan, en hayırlıları ise insanlara faydalı olanlardır. Vesselam.