“30 Ağustos 1922’de kazanılan büyük zafer, Anadolu’nun işgalden kurtuluşunun fitilini ateşleyen kıvılcım olmuştur. Ve akabinde Anadolu’da zafer ve bağımsızlık destanları birer birer yazılmıştır. 2 Eylül 1922 tarihinde de Kurtuluş Savaşı'mızın kalbinde yer alan Eskişehir, milletimizin üstün gayretleri, fedakarlığı ve İstiklâle olan inancı ile düşman işgalinden kurtarılmıştır.
Bu zaferlerin hiç şüphesiz ki en büyük mimarı Anadolu’nun fedakâr halkıdır. Milli mücadelede maddi ve manevi her koşulda vatanın yanında olarak adından sıkça bahsettirmiştir Eskişehir kendini. Özgürlüğün vermiş olduğu güç ile Eskişehirliler şehri yeniden inşa etmişlerdir.
Mustafa Kemal Paşa’nın 15 Ocak 1923’te Eskişehir’e yaptığı gezide Eskişehir halkına şöyle seslenmiştir; “Eskişehir’i ve Eskişehir halkını çok iyi tanırım. Eskişehir halkı, içinde ve yakınında düşman kuvveti mevcut olduğu ve bizim de elimizde kuvvet bulunmadığı zaman çok büyük vatanperverlik, milliyetperverlik ve azim ve kahramanlık göstermiştir.” diyerek başladığı konuşmasında Eskişehir halkının güzide vasıflarla bezenmiş bir halk olduğunu vurgulamış ve bütün hizmetlerinden dolayı tebrik etmiştir.
Düşman işgali altında kadını erkeği, yaşlısı ve genciyle zor ve çetin şartlar altında efsanevi bir kahramanlık destanı yazarak kadim vatan topraklarımızın bağımsızlığı için kahramanca, yiğitçe ve cesurca mücadele eden başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü onun silah arkadaşlarını ve tüm şehitlerimizi minnet, şükran ve rahmetle anıyor; Eskişehir’in düşman işgalinden kurtuluşunun 100. yıl dönümünü tebrik ediyorum.
Kıymetli hemşehrilerim Eskişehirlilerle bu eşsiz vatan toprağında birlikte yaşamaktan kıvanç duyuyor her birini muhabbet ile selamlıyorum.”