Çocuklara hakları drama ile anlatıldı Çocuklara hakları drama ile anlatıldı


Odunpazarı ilçesine bağlı Kırmızıtoprak Mahallesi Dar Sokak üzerinde resim atölyesi kuran Mahli Boyacı, hayatını hayır yapmaya adadı. Geçirdiği rahatsızlık sonucunda emekli olan, emeklilik hayatında da ihtiyaç sahiplerine yardım ulaştırmak isteyen Boyacı, çareyi tutkusu olan resim yapmakta buldu. Lise yıllarından itibaren resim çizmeyi çok sevdiğini dile getiren boyacı, aldığı emeklilik ikramiyesi ile küçük bir atölye satın almak isterken, parası yetmeyince arabasını da sattı. Atölyesinde çizdiği resimleri duvarına asan emekli öğretmen, resimlerini almak isteyen vatandaşlara hayır kurumlarına bağış şartı koydu. Herhangi bir ticari gelir sağlamayan Boyacı şart olarak ise, beğendikleri resmi almak isteyen vatandaşların, kendi belirleyecekleri hayır kurumlarına tablo ücreti kadar bağış yapıp, resimleri alabilecekleri oldu.

“Resimlerimi satmıyorum hayır kurumlarına bağış yapanlara hediye ediyorum”
Geçirdiği beyin kanaması sonrasında felç geçiren Mahli Boyacı, kısmi felç geçirerek, emekli olduğunu söyledi. Resim yapmayı çok sevdiğini, hatta insanların kendisini resim öğretmeni sandığını dile getiren emekli tarih öğretmeni Boyacı, “Resim benim bir hobim, lise yıllarından beri resim yaparım hatta öğrencilerle birlikte yaptıklarımız ve kurs verdiklerimiz oldu. Buraya gelince emekli ikramiyem ile bu mekânı satın aldım. Burada hobi olarak ticari bir kazanç düşünmeden resim yapıyorum. Yaptığım resimleri kendilerinin istedikleri herhangi bir hayır kurumuna bağış yapan insanlara hediye ediyorum ve bir para talep etmiyorum. Sadece boya ve tuval masrafına vermek isterlerse, hayır edecekleri ücretten düşerek, bana verebiliyorlar. Yoksa onu da istemiyorum, benim de hayrım oluyor. Cama bir yazı yazdırmıştım, ‘ resimlerimiz satılık değildir, değerini bir hayır kurumuna bağışlayabilirsiniz’ diye. Onu biraz açayım, insanlar şöyle anlasın; ‘Ben buradan bir resim beğeneyim, alayım ama bedelini de herhangi bir yardım kurumuna bağışlayayım.’ Benim niyetim buydu ve özellikle deprem zamanında insanlar daha duyarlı oldular. Deprem kurumlarına bağışlarında yaparak resimleri aldılar, beni de çok mutlu ettiler. Bitkilere, insanlara, fakirlere ve fukaralara yaşarken bir katkıda bulunmak istedim. Bir rahatsızlık geçirdim, öbür tarafa havale ediyorum diyebilirim. Ben bu dünyaya bir şey biriktirmek istemiyorum. Felç geçirmiştim, emekli oldum, emekli ikramiyemle burayı açtım. Hatta açarken param yetmedi, üstünü tamamlamak için felç olmadan önce kullandığım arabayı sattım. Hem hobi yaptığım için mutlu oluyorum hem de bir hayır kurumuna yardım yapıldığı için mutlu oluyorum. Ailem çok mutlu, benim mutluluğum ile mutlu oluyorlar. Aktif olmam onları çok mutlu ediyor. Yatağa bağlı kalmadan hareket ederek günlük aktivitelerimi yaparak yaşaman onları mutlu ediyor. Günde en az altı 7 saat resim yapıyorum” dedi.