Güncel

 Anne kızın sesi büyülüyor

Abone Ol

Müzik Öğretmeni Eser Büyükcan İlhan ve Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuarı'nda Arp Sanat Dalı’nda okuyan kızı Ada, sosyal medyada paylaştıkları canlı müzik performansları ile kısa sürede herkesin beğenisini kazandı. Müziğin her insanın hayatında olması gerektiğini söyleyen anne ve kızın ortak özelliği ise müziğe olan aşkları ve harika sesleri Müzik öğretmenliği yaptığı zaman boyunca farklı yerlerde sahne alarak şarkı söylediğini anlatan İlhan, “2005 yılında kızım Ada dünyaya geldi

. Müzik öğretmeni olduğumdan evde hep müzikle büyüdü. Eskişehir’de de sahne aldığım mekânlarda gelip beni dinlerdi ve onu sahneye alırdım. Benimle birlikte şarkı söylemeye ilk olarak 5-6 yaşlarında başladı. Evde gitar, piyano vardı ama Ada, akordeona merak sardı. İki sene kadar da akordeon çaldı. Ve sınavlarını kazanarak 5. sınıftan itibaren Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nda eğitimine başladı. Şu anda 10. sınıf arp ana sanat dalı öğrencisi” diye konuştu.

Ada Canata’nın müziğe olan ilgisini ödüllerle de pekiştirdiğini ifade eden anne Eser Büyükcan İlhan, “2018'de Ukrayna'nın Kharkiv şehrinde düzenlenen International Glowing Harp yarışmasından 2’ncilik ödülü ve zorunlu eser için Jüri Özel Ödülü. 2020’de İstanbul'da düzenlenen Ceren Necipoğlu Harp Festival'inde 2’ncilik ödülü aldı. Bu ödüller, hem Ada’yı hem ailesi olarak bizleri gururlandırdı, çok mutlu etti” dedi.

2014 yılında geçirdiği meme kanseri sonrasında bir süre sahnelere ara verdiğini anlatan Eser Büyükcan İlhan, bu zorlu süreci de yine ailesi ve müzik sayesinde daha kolay geçirdiğini dile getirdi. İlhan, “Çok zorlu geçen kanser hastalığımda tedavi sürecini, annem, Ada ve eşim Kağan sayesinde atlattım. İşte bu dönemde Ada ile evde çalıp söylemeye başladık, sonra bunların bazılarını sosyal medyada paylaştık ve çok beğenildi. Kendimiz için müzik yapıyor ve bundan çok keyif alıyorduk. Kızımla şarkı söylemek, hele ki ben söylerken enstrümanı ile bana eşlik etmesi inanılmaz gurur verici benim için. Çok şanslı bir anneyim” şeklinde konuştu. İYİ Kİ MÜZİSYENİM Şarkıları söylerken, hislerini kattığını ve bu duyguların onu dinleyen insanlara da geçtiğini görmenin çok güzel bir duygu olduğunu anlatan Ada Canata ise, müzikle olan bağını şöyle anlattı: “Çaldığım veya söylediğim eseri seyirciye aktarabilmek ve yaşadığım duyguları onlara da hissettirebilmek çok hoşuma gidiyor. Konserlerimde de hep bunu hedefliyorum. Çok müzik dinliyorum. Caz, metal, rock, alternatif müzik gibi çeşitli müzikler dinlemeyi ve keşfetmeyi seviyorum. Müzik dinlemek her durum ve duyguda bana yardımcı oluyor. Arkadaşlarımla da bu konuda sıkça bilgi alışverişi yapıyoruz. Müzik icra etmenin yanı sıra, üretmeyi de seviyorum. Birkaç beste çalışmam var. Kendimi daha kolay ifade etmeme, yaşadığım duyguları daha derin ve gerçek yaşamama, mutlu olmama, yeri gelince üzülüp sinirlenmeme, zor zamanlarda birbirinin yanında durmayı öğrenmeme, yanımda birilerinin olduğunu görmeme, bir arkadaşımla beraber mutluluktan ağlamama, ailemi gururlu görmeme, konserlerden sonra kutlama tatlısı yememize, beraber üretip beraber paylaşmamıza, bir aile olabilmemize ve daha nicelerine sebep olduğu için, iyi ki müzisyenim."