Galibiyetten çok fazlası…

Abone Ol

 Eskişehirspor ligde 377 gün 34 maç sonra Bandırmaspor’u 2-1 yenerek karanlık tabloya son verdi.  Tarihi bir başarısızlığa son verildi. Lige Mustafa Özer ile başlandı, İlhan Var ile devam edildi. Sonrasında ise Eskişehirli teknik adam Cengiz Seçsev ile anlaşmaya varıldı. İlk 2 isim de tecrübesiz takıma, tecrübesiz teknik adamlar ile devam etmenin yanlışlığını tüm Eskişehir anlatmaya çalıştı ancak yönetim ısrarcı oldu. Ve sonuç ortada…

Zorunlu olarak özüne dönen Eskişehirspor’da teknik kadronun da Eskişehirli olması gerektiği sürekli dillendirildi ancak kulak arkası edildi.

Son çare olarak, şehrinde baskısı ile Eskişehirli teknik adam Cengiz Seçcev ile anlaşmaya varıldı.

Maalesef imza atıldığı gün servis edilen fotoğraf Eskişehirlilere verilen değeri gösterdi. Diğerleri için imza törenleri yapılırken, Cengiz hoca uzunca bekletildikten sonra imza attırıldı. Üstelik imza atılan programda  Başkan Mustafa Akgören de yoktu. Ne olursa olsun öyle bir algı yaratılmamalıydı. Başkanın işi varsa imzayı atarsınız fotoğrafı bir gün sonra servis edersiniz. Ben çok yadırgamıştım…

O teknik direktör Bandırma maçından sonra yönetimin 377 gün sonra futbolcular ile Es Es nidaları atmasını sağlayan adamdı…

Artık güneş gözlüklerini çıkarma vakti geldi de geçiyor.

Cengiz hocayı 20 yıl öncesinden tanırım. Şekerspor’da çok başarılı olmuş, son maçta şampiyonluk gitmişti. Onlar şampiyon olacaktı ancak genel merkezden izin çıkmayınca, yönetimsel destek çekilince kendi imkanları ile o raya kadar gidebilmişlerdi. Başka takımlarda da başarıları oldu Cengiz Seçsev…

Başarılı, disiplinli, işine karıştırmayan bir hoca ile tanıştı futbolcular.

Kısa sürede de sonuç alındı…

Şartlar çok zor bundan sonrası için ne olur bilinmez…

Ama Cengiz hocanın kısa sürede teşhisi doğru koyup, tedaviyi uygulaması çok önemli…

Yani bilmeyenler için kendini ispatladı. 

Bandırma maşı basit bir galibiyetten çok ötesiydi…

Dedikya teşhis ve tedaviyi çok kısa sürede gösterdi…

Takım son iki maçtır artık dünya futbolunda görmediğimiz çift forvet ile oynamaya başladı.  

Yani topu kendi kalesinden uzakta tutmaya çalışılan bir sistem…

“Bir çok teknik adam zaten öyle yapmaya çalışıyor yeni bir keşif değil” diye bilirsiniz.

Ancak, topu kaleden uzak tutacak sistemin hangisinin takıma uygun olduğunu bulmak ve futbolculara kabul ettirip oynatmak önemli.

Artık bundan sonrası için takıma aşılanan güven ile  birlikte maç kazanmaya devam edeceğiz.  

Bundan sonraki oluşacak başarısızlığın teknik adamdan değil, futbolcular, yönetim ve şartların ağır bastığından kaynaklandığı fikri kabullenmemiz gerekecek.

Cengiz hoca, ekibi ve futbolcular belki de tüm olumsuzluklara rağmen büyük işlerde ortaya çıkartabilirler. Burada Eskişehir’e ve yönetime büyük iş düşüyor. Yönetimin zemini iyi hazırlaması gerekiyor. En önemlisi de teknik anlamda Cengiz hocanın işine karışmamaları gerekiyor.

Çünkü başka hocalara benzemez Seçsev, ters teper…

Artık daha geniş bir yelpazede ve kendi evlatlarımıza güvenmeliyiz. Başkanın son açıklamaları ve transfer tahtasının açılmaya çalışıldığı dönemde lejyonerlerin doldurulup paraların boşa gideceği algısı oluştu bende…

Tahta açılsa bile bu takıma birkaç takviye yapılarak yola devam edilmeli. Elbette en önemlisi de elimizdeki futbolcuların boşa çıkmamasını sağlayıp, yeteneklileri uygun fiyatlara satmak olmalı. Böyle 3-5 sene 2. Ligde düşmeden devam edersek, 4 sene içinde süper ligde başarılı olacak bir kadro elde etmiş oluruz.

Daha öncede söylemiştim Eskişehirspor'un Eskişehirle barışmasının sağlanması gerekiyor. Bunu yapacak olan da yönetim. Kentin kanaat önderleri, futbol aramları ve evlatları ile kavga ederek (Fikir anlamında) bir yere varılamaycağı artık net bir şekilde görülmüştür.