Eğitim İş Şube Başkanı Hüseyin Yurtman hükümetin Katar kararına tepki gösterdi. Yurtman, "İktidarın anlaşılamayan Katar sevdası, bu kez ülkemizdeki eğitime ve sağlık sektörlerine darbe vurmuştur. Türkiye ile Katar arasında imzalanan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın onayladığı "Askeri Sağlık Alanı'nda Eğitim ve İşbirliği adlı protokole göre; Katarlı gençler hiçbir sınava girmeden Türkiye'de tıp, diş hekimliği, eczacılık eğitimi alabilecektir. Hastane kurulması ve işletilmesini de kapsayan anlaşmada, kontenjanların her yıl belirleneceği notu düşülmüştür.
Bu skandal karar sonrasında son 10 yılda Katar'ın ülkemizdeki AKP onaylı talanına dönüp bakmak şart olmuştur:
- İstanbul Borsası'nın yüzde 10'u,
- Memorial Hastaneler zincirinin yüzde 20'si
- ABank,
- Türkiye'nin en büyük ticari ve askeri araç üreticilerinden olan BMC'nin yüzde 49'u. (ihalesiz olarak edinildi)
- FinansBank,
- Beymen,
- Dünyanın en pahalı 4. evi, Türkiye'nin ise en pahalı evi olan Erbilgin Yalısı, (Erdoğan'a "Kardeşim" diyen Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani'nin kayınpederine verildi)
- DigiTürk,
- Banvit'in çoğunluk hisseleri,
- Milli Savunmamız için kritik öneme sahip olan Sakarya'daki tank palet fabrikası,
- İstanbul'un ekolojik çevresine bir hançer gibi saplanacak olan Erdoğan'ın "çılgın projesi" Kanal İstanbul'un güzergahındaki 44 dönüm kıymetli arazi. (Şeyh'in annesi almış, Hazine'nin eski bakanı olan damat, "hakları var" demişti.)
İktidarın kimi zaman direkt müdahalesiyle, kimi zaman da göz yummasıyla uzayan giden bu liste yetmemiş olacak ki şimdi sıra Tıp Fakültesi'nde bu ülkenin çocuklarının canla başla çalışıp kazanmaya çalıştığı öğrenci sandalyelerine gelmiştir.
Tam da öğrenciler Yükseköğretim Kurumları Sınavı'na girmeden hemen önce açıklanan bu protokol, sınava girecek gençlerimizin moraline darbe vuracaktır.
Bu protokol, adaletsiz eğitim sistemi içinde yaşıtı olan milyonlarla yarışarak düzgün bir üniversite eğitimi için çalışan gençlerimize, "Bizim gözümüzde Katarlı zengin ailelerin çocukları kadar kıymetiniz yok" demektir. Bu protokol, "Cumhuriyet'in her gence eşit yaklaşan ilkeleri yok, başka milletten de olsa parayı basan düdüğü çalar" demektir.
Yani arsalardan, bankalardan, milli savunma kuruluşlarından sonra satacak bir şey bulamayanlar şimdi gençlerimizin geleceğini Katar'a satmaktadır!
Cumhuriyet'in, değerlerinin, maddi ve manevi kazanımlarının her zaman savunucusu olan Eğitim-İş olarak, "Yerli ve milli" tekerlemesini dilinden düşürmezken memleketin kıymetlerini, geleceğini parsel parsel, katar katar satanlara karşı sessiz kalmayacağız!
Ülkemizin gençlerini değersizleştiren, Türk hekimliğini alçaltacak olan, hekimlik değerleriyle çelişen bu protokolü yargıya taşıyacağız ve konunun her mecrada takipçisi olacağız!