Sağlık Haberleri

Geniz Eti Yüz Şeklinden Okul Başarısına Kadar Çocukları Etkiliyor!

Abone Ol

İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Kulak, Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Murat Sertan Şahin, çocuklarda sık görülen “geniz eti” hakkında ailelere önemli uyarılarda bulundu.

Geniz eti olarak adlandırdığımız yapı burnun arka tarafında, geniz bölgesinde yer alan et parçasıdır. Bu et parçasının büyüyerek, burun solunum yolunu tıkaması sonucunda hastalarda sorunlar ortaya çıkar. Geniz eti hastalıkları genellikle, bebeklik ve çocukluk çağını ilgilendiren problemlerdir. Gebelik süresince geniz eti gelişmeye başlar ve beş yaşına kadar büyümeye devam eder. Beş yaşından sonra ise giderek küçülür ve daha az probleme yol açar. Yaklaşık olarak beş yaşındaki her iki çocuktan birinde, geniz eti ve bunlara bağlı sorunlar görülür.

Ne zaman geniz etinden şüphelenmeliyiz?

Ağız açık uyuma, horlama, apne adı verilen uykuda solunumun kısa süreli durması, tekrarlayan kulak enfeksiyonları ve geçmeyen burun akıntıları; geniz eti olan çocuklarda en sık karşılaşılan yakınmalardır. Aileler muayene geldiklerinde; çocuklarının gece rahat uyuyamadığını, gece uyanmalarının olduğunu, kimi zaman erişkin insanlar gibi horladığını belirtirler. Yapılan çalışmalarda geniz eti büyüklüğünün genetik rolü olduğu gibi, alerjiyle de yakın birliktelik gösterdiği saptanmıştır. Bu çocuklarda sıklıkla hapşırma, eli devamlı buruna götürme, burun kaşıntısı gibi bulgular da tabloya eşlik edebilir. Her ne kadar alerji tedavisi ile bu yakınmalar biraz azaltılsa da ilaçlarla geniz etini ortadan kaldırmak mümkün değildir. Dolayısıyla geniz eti olan bir çocuğa yapılabilecek tek tedavi, ameliyat ile geniz etinin alınması olacaktır. Geniz etinden şüphelenilen bir çocukta tanı koymak için iki yol vardır. Bunlardan bir tanesi, burundan kamera ile bakılarak geniz etinin direk görülmesidir, ikincisi ise röntgen filmi ile geniz etinin filminin çekilmesidir. Her iki yöntemle de yüzde 100 doğrulukla tanı konur.

Ameliyat çok kısa sürüyor

Tanı konulduktan ve mevcut geniz eti büyüklüğünün hastada anlattığımız problemlere neden olduğu öğrenildikten sonra geniz etinin alınması ameliyatı planlanır. Geniz eti ameliyatları Kulak, Burun ve Boğaz Hastalıkları hekimlerinin en sık yaptığı ameliyatlardan olup, yaklaşık 15-20 dk. süren, genel anestezi altında ağız içinden girilerek yapılan ve herhangi bir dikiş veya kesi olmadan geniz etinin kazınarak alınması işlemidir. Sıklıkla hasta aynı gün taburcu edilir ve 1-2 günlük sıvı ve yumuşak besinlerden oluşan diyetle beslendikten sonra tamamen sağlığına ulaşır. Yaygın bilinenin aksine geniz eti tekrarlama ihtimali çok düşük olan bir yapıdır. Ameliyatla alınan her 10 geniz etinden sadece 1 tanesi tekrar büyüyebilir. Ameliyat için belirgin bir yaş sınırı olmamakla birlikte, sıklıkla 1,5-2 yaştan itibaren bu ameliyatı yapmayı tercih etmekteyiz.

Geniz eti alınmayan çocukta kalıcı yüz bozuklukları gelişiyor                        

Geniz eti alındıktan sonra ameliyat sonrası nefes yolu açılan, devamlı burnu akmayan, gece rahat uyuyup sabah dinlenmiş ve zinde kalkan çocuklar; hızlı bir büyüme atağı geliştirirler ve büyüme gelişmeleri hızlanır. Ameliyat olmayan çocuklarda ise uzun süreli burun tıkanıklığı olması ve ağız solunumu yapılması nedeniyle; ‘’adenoid yüzü’’ denilen geniz eti olan çocuklara özgü dişlek ve çarpık dişler, uzun damak, ablak yüz yapısı gibi kalıcı yüz şekil bozuklukları gelişir. Geniz eti olan çocuklarda eşlik eden kulak problemlerine bağlı olarak; kalıcı işitme kayıpları, beyine az oksijen gitmesine bağlı ders ve okul başarısında düşüklük, devamlı yorgunluk, isteksizlik ve iştahsızlık en sık görülen diğer problemlerdir.

Aileler vakit kaybetmemeli!

Sonuç olarak; kolaylıkla tanı konulup tamamen ortadan kaldırılabilecek böyle basit bir hastalıktan dolayı çocuklarımızda kalıcı problemlerin gelişmesini hiçbirimiz istemeyiz. Bu bağlamda ailelere düşen görev; çocuk yaş grubunda neredeyse her iki çocuktan birinde görülen geniz eti konusunda bilinçli ve duyarlı olmak, çocuklarını dikkatlice izlemek ve anlattığımız durumlara ait ipuçları görürlerse, vakit kaybetmeden bir hekime başvurmak olmalıdır.