TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Eskişehir Şube Yönetim Kurulu adına Başkan Muazzez Günay, Dünya Çifçiler Dünü nedeniyle şu açıklamayı yaptı. Günay, “14 Mayıs 1946 Uluslararası Tarım Üreticileri Federasyonu'nun kuruluş tarihidir. Bu kuruluşun kısa adı İFAB' tır. Uluslararası Tarım Üreticileri Federasyonu'nun kuruluş günü olan 14 Mayıs yalnız bizde değil kuruluşa üye bütün ülkelerde Dünya Çiftçiler Günü olarak kutlanmaktadır.
14 Mayıs Dünya Çiftçiler Gününü bir kez daha pandemi şartları altında kutlanıyor. Zor şartlarda ama çiftçilik mesleğinin öneminin her zamankinden daha iyi anlaşıldığı bir dönemde kutlanıyor. Toplumun her kesimi tarımsal üretimin devamlılığının bizim için ne kadar önemli olduğunu anladı ve tarımsal üretimde dışa bağımlı olmamanın gerekliliğinin farkına vardık. Fark ettik ki, gıda arzının mevcut kısıtlamalar nedeni ile tehlikeye girdiği bu dönemde, her ülkenin önceliği kendi nüfusunu doyurmak olacağından gerekli finansmanın olması durumunda bile satın alınacak mal bulunmayacaktır. Hepimizin farkına vardığı en önemli gerçek ise beslenmenin bizim en temel ihtiyacımız olduğu ve diğer ihtiyaçlar için elimizdeki mevcutlarla idare edebileceğimiz ama gıda tedariki devam etmek zorunda olduğudur.
Bu süreçte alınacak en önemli tedbir çiftçilerimizin üretimde kalmasını sağlamaktır. Pandeminin başlangıcında yerinde kararlarla çiftçilerin ve tarım işçilerinin üretimi devam ettirmesi için kısıtlamalarının belli kurallar çerçevesinde kaldırılmış olması üretimin devamlılığını sağlamıştır. Ancak üretilen ürünlerin pazarlanması da, çiftçilerin üretmeye devam etmelerini sağlayacak maddi güce kavuşması için bir o kadar önemlidir. Pandemi koşullarında uluslararası ticaretin sınırlanması ve toplu tüketim yerleri, lokantalar, otellerin kapasitesinin çok altında çalışması maalesef bin bir emek ve kaynak kullanılarak üretilen birçok ürünün elde kalmasına neden olmuştur. Çiftçinin elinde kalan soğan ve patates ürünün devlet tarafından alınması anlamlı ama geç kalmış bir tedbirdir. Yine yerel yönetimlerin bu yönlü çabalarını takdirle karşılıyoruz. Ama sorunların devam ettiğini ifade etmeliyiz. Uzun süren son sokağa çıkma yasağı döneminde, sebze pazarlamada çok önemli bir yer tutan semt pazarlarının kapalı tutulması sebze üreticileri için büyük kayıp olmuştur. Geçen hafta Cumartesi günü açılan pazarlar da üreticilerin beklentisini maalesef karşılamamıştır. Göz ardı edilen aynı pazarcının haftanın değişik günlerinde değişik pazarlarda tezgâh açtığı olmuştur. Yine pazarlayamadıkları malı bir sonraki gün başka pazarda satma şansı olmayan pazarcı üreticiden alımını sınırlı tutmuştur. Sonuçta arz edilen sebzeler için gerekli talep oluşturulamamıştır. Pandemi koşullarını idare etmenin zorlukların farkındayız. Ancak yerinde müdahalelerle önemli kayıplarında önlenebileceğini, bunun için ilgililere danışma pratiğinin devreye sokulması gerektiğini ısrarla vurguluyoruz.
Çiftçilik babadan oğula geçen bir alışkanlık değil bir meslektir. Son derece meşakkatli ve her anlamda riskli bir meslektir. Bir taraftan doğa olaylarıyla sınırlandırılırken diğer taraftan da örgütsüz, dağınık yapısı ile ürettiğinin kazandırıp kazandıramayacağından emin olmadan sürdürülen faaliyettir. Çiftçi ne kullandığı alet ekipmanın amortismanını, ne tarlasını kirasını ne de emeğinin karşılığını maliyetlere eklemediği halde bu işten pek karlı çıkamamaktadır. Diğer taraftan kaynaklar sınırlı ve artan nüfus baskısı ile hızla tükenme tehdidi altındadır. Sürdürülebilir tarım tekniklerinin çiftçilere benimsetilmesi, bunun için teşvik edilmesi ve son teknolojilerle buluşturulması son derece önemlidir. Çiftçimizin üretmesini istiyorsak bir an önce kapsamlı tedbirler alınarak onun üretiminin devamlılığını sağlamamız gerekmektedir.
Bizler ülkemizin tarımına ve çiftçilerine hizmet eden bir mesleğin mensupları olarak çiftçilerimizin bu anlamlı gününü canı gönülden kutluyoruz ve çiftçilerimizin üretimde kalması için her türlü tedbirin ivedilikle alınmasını temenni ediyoruz. Saban kılıçtan üstündür.”