Hep yazarım engelli derneklerin de gönüllü çok çalıştım.
Bu bayramda yine trafik kazaları izliyoruz. Savaşları izliyoruz.her gün yeni bir engelli adayı katılıyor 15 milyon olan engelli sayımıza..
Gülcan Karakuş’la Ramazanda biraz sohbet ettik. Farklılıkları olan, başkan.
Bir engelli olan Gülcan Karakuş arkadaşımdan söz etmek istiyorum. O kadar başarılı o kadar içselleştirmiş ki çalışmalarını İşte bu dedirtiyor. Her toplum da engellilerin sorunlarını çok iyi ifade ediyor. Araştırıyor eksikleri birer birer sıralıyor. .Toplantılarda dikkat çekiyor. Engelliliğe duyarsız olan kişiler bile bu arkadaşımızı dinliyor ve nerede yer alabilirim diyor. Engelliler için bulduğu bağış yaptırdığı engelli sandalyeleri için, içinde çok ukde var. Keşke herkese akülü sandalye olsa yaşamları çok daha kolay olacak diyor. Yolun açık olsun Gülcan başkan ..
Hiçbir şey engel değildir ışıldamasına bir çift gözün ve hiç kimse engelli değildir yüreğinde sıcaklığını hissediyorsa sevginin.
Ben koşuyorum, istediğim şeyi uzanıp alabiliyorum kollarımla, istediğimi görüyorum, duyuyorum ve konuşabiliyorum. Yani kestirmeden bakarsanız özürlü değilim. Evet; ben özürlü değilim çünkü sevmeyi de biliyorum.
Oysa bir sürü sağlam insan var engelli olan, yapması gerekeni yapmayan, duyarsız duygusuz ve gözleri adeta kaderi tırmalarcasına inkar edercesine kibirli bakan.
Karanlıktan korkarız birçoğumuz. Karanlık bir yere girdiğimizde ilk önce hiç bir şey göremeyiz ama bir iki dakika sonra gözlerimiz seçmeye başlar oysa ışığı yakmamışızdır nasıl olurda ilk anda göremediğimiz şeyler daha sonra görünür gözümüze hiç düşündünüz mü? Gülün şeklini, yüzünüzü, ekmeği, suyu göremediğinizi.
Hiç düşünmediniz di mi?
Engel; elde, ayakta, gözde, dilde, kulakta, ve zihinde değildir. Her ne kadar engelliler denilse de onlara asıl özür onları göremeyen gözlerimizde, koşmayan ayaklarımızda ve uzanmayan kollarımızdadır.
Sen; göremeyen arkadaşım
Sana nasıl sıcak baktığımı görüyorsun…
Sen; duyamayan arkadaşım
Sana söylediğim türküyü duyuyorsun…
Sen; yürüyemeyen arkadaşım
Sana geliyorum sen bana yürüyorsun…
Sen; zihnine kilit vurulmuş arkadaşım
Sana sevgiyi anlatıyorum ve sen anlıyorsun…
Çabamız bir çift gözün bizlerle ışıldaması için…( Alıntı)