Tüm Emeklilerin Sendikası Eskişehir Şube üyeleri Hamamyolu’nda bir araya gelerek geçinebilecekleri maaş istediler.
Tüm Emeklilerin Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Ali Paşa Şanlı, “Son enflasyon oranını İTO(İstanbul Ticaret Odası) % 75,45 ve bilim insanlarından oluşan ENAG(Enflasyonu Araştırma Grubu) % 124, 35 olarak açıklarken TÜİK ise. % 82,14 te ısrar ediyor. Bir zerre dahi inandırıcı olmayan TÜİK'in hesabına rağmen, siyasi iktidar şaibeli enflasyon hesabını baz alarak maaşları dizayn etmek istiyor. Bu hesaplar yıllardır gerçekliliğini yitirmiş, emeklileri ölüm sınırında yaşamaya mahkum etmiş, gerçek yaşamdanda tamamen uzak olan hesaplardır. Bugün yeni enflasyon rakamları açıklansanda dahi, gerçek yaşamda yüzde 150-200’ler oranında hissediliyor ve yaşanıyor.
Bakanların açıklamalarına bakılırsa Temmuz ayında yapılacak maaşlardaki “kayıpların telafisi' düzenlemesi kök maaşlar üzerinden yapılacaktır. Bu durumda kök maaşı 8 bin liranın altında olan altı milyona yakın işçi ve bağkur emeklilerinin aylık maaşı hiç atmayacak, yine 10 bin lirada kalacaktır. Geri de kalan emeklilerin maaşı ise yüzde 20-25 aralığında artışlarla yine açlık sınırının altında kalmış olacak. .Memur emeklilerinin maaşlarında ise; açıklamalara bakılırsa yüzde 20 dolayındaki artış, kayıpların telafisini karşılamaktan çok uzaktır. Emekliye 10 bin lira maaşı reva gören Sosyal Güvenlik bakanı Vedat Işıkhan’ın sadece % 20 lik maaş artışı 29 bin lira. Emeklilerin ve asgari ücretlilerin maaşları çok yüksek diyen Maliye bakanı Mehmet Şimşek’in sadece % 20 lik maaş artışı 49 bin lira olacak. El insaf.! El merhamet!
Özetle; Hali hazırda iktidarın bizler için, maaş artışı dediği şey, zam veya maaş artışı değil, açlık ve sefalettir.
Şimdiden iktidar bir çok kaleme zam yapmaya başladı. Enerjiye en çok ihtiyaç duyulan bu mevsimde, elektriğe yüzde 38 zam yapıldı bile. 1 Temmuz'dan geçerli denerek, ilk 6 ay için düşük enflasyon hesabı oyununu, göz göre göre kurnazca sergilemekten çekinmediler. Aklımızla oyun oynuyorlar.
Emeklileri, asgari ücretle çalışanları, yani emeğiyle, alın teriyle çalışanları aç bırakarak tasarruf yapılamaz.
Bizler bırakın tasarruf yapmayı, açlıktan ölmemek için direniyoruz. Tasarruf yapılacaksa bu ülkenin kaynaklarına çökenlerin muslukları kesilsin. Bedel ödenecekse , ülkeyi bu duruma getirenler bedel ödesinler. Emeklilerin, emekçilerin yaşam boyu ödedikleri bedel yetti de, arttı da...Neresinden bakılırsa bakılsın, emeklilere, asgari ücretle çalışanlara yaşam hakkı tanımayan bu anlayışı, bu köle düzenini, bu sadaka sistemini asla kabul etmiyoruz.
Yıllardır emeklilere ulusal büyümeden pay verilmiyor. Bu bile emeklilerin maaşlarında toplamda çok büyük oranda düşüşe neden olmuştur. Memurlara verilen seyyanen artışı, memurlar fazlasıyla hak etmiştir. Bu artışın yasa gereği memur emeklilerine de verilmesi gerekirken, yasa arkadan dolanılarak bu artış memur emeklilerine verilmemiştir. Aynı hak emekliler içinde hayatidir. Seyyanen artışın tüm emeklilere de yapılması zorunludur. Acil olarak bütün emeklilerin maaşlarına 15 bin liralık seyyanen artış yapılmalıdır.
Tekrar ediyoruz: Kısa vadede emeklilerin maaşlarına Temmuz'da kayıplarımızın telafisi ve gelecek 6 aylık hissedilen enflasyon oranı ve refah payına ilaveten 15 bin liralık seyyanen artış derhal yapılmalıdır.
Uzun vadede ise 2008'de uygulamaya sokulan SGK Reformu kaldırılmalı, maaş güncelleme katsayısı ve maaş bağlama oranı yeniden düzenlenmelidir. Bu düzenlemede en düşük emekli maaşı, en düşük memur maaşına eşitlenerek yapılandırılmalı ve ardından yoksulluk sınırının üzerine çıkarılması için yasal düzenleme yapılmalıdır.
Acil olarak sağlığa erişim kolaylaştırılmalı ve sağlıkta tüm ücret ödemeleri kaldırılmalıdır. Bugün kimi ameliyatların yapılması için yüz binlerce lira ödeme istendiği bir ortam korkutucudur.
Sendika hakkımız, İnsan Hakları ve Uluslararası Sözleşmelere kabul imzaları atılmasına ramen, engellenmektedir . Kurduğumuz sendikalar iktidarın siyasi kararlarıyla kapatılmaktadır. Artık bu keyfi kararlara son verilmelidir. Demokratik bir hak olan sendika kurma özgürlüğümüz tanınmalıdır. Bu konuda TBMM'ni göreve çağırıyoruz. Uluslararası sözleşmelere uyun ve iç hukukta gerekli düzenlemeleri derhal zaman kaybetmeden yapın.
İktidar, Temmuz’da asgari ücreti arttırmayacağını söylüyor. Umarız ki, bu çılgınlıktan vaz geçilir. Açlık sınırının altında, yoksulluk sınırının beşte biri kadar bir ücretle insan çalıştırılamaz. İktidarın, Mehmet Şimşek eliyle hayata geçirmeye çalıştığı tüm uygulamalar, zengini daha zengin ve yoksuluda daha da fakirleştiren kararlardır. Yaratılmak istenen ise, yeni bir köleci düzendir. Tüm çalışanların da bunu kabul etmemesi gerekir. Zira bu düşük maaşlar, emekli olunduğunda halihazırda 10 bin lira maaş alan emeklilerin kaderine ortak olmaktır.
İktidarı uyarıyoruz.! 22 yıldır yandaş derneklere, cemaatlere, tarikatlara, yandaş şirket ve müteahhitlere aktardığınız ülke kaynaklarının bedelini biz emeklilere, dul, yetim, engelli, asgari ücretlilere, emekçilere yüklemenize bütün gücümüzle itiraz edeceğiz. Krizi yaratanlar bedelini ödesin. İnsanca yaşam hakkarımız için, demokratik mücadelemizi sürdüreceğiz. Demokrasilerin, seçimden seçime rüşvet aracı olmadığını, demokrasilerin bir insanca yaşam biçimi olduğunun dersini siyasi iktidara vereceğiz.
Yaşasın onurlu insanca yaşam mücadelemiz.! Yaşasın örgütlü mücadelemiz.!”