Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Mustafa Destici, İzmir’de HDP İl Binası’na yapılan saldırıya ilişkin kolluk güçleri ve yetkililerin hedef gösterildiğini belirterek, “Bu büyük bir alçaklıktır, iftiradır. Kim bunu yaparak Türkiye’de bir iç karışıklık, iç savaş ateşleme cüretinde bulundu araştırılması lazım” dedi.
BBP Eskişehir 9’uncu Olağan İl Kongresi, Zübeyde Hanım Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Kongreye BBP Genel Başkanı Mustafa Destici’nin yanı sıra; Yeniden Refah Partisi Eskişehir İl Başkanı Osman Mandacı ve Saadet Partisi Eskişehir İl Başkanı Fesih Bingöl katıldı. Kongrede Divan Kurulu’na seçilen parti üyelerinin esame listesi okundu ve partililerin onayına sunuldu. Seçilen Divan Kurulu üyeleri oy çokluğuyla kabul edildi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından faaliyet raporları ve mali bilgiler partilerle paylaşıldı.
“Türkiye’de bir iç karışıklık, iç savaş ateşleme cürretinde bulunanların araştırılması lazım”
Kongrede konuşma yapan Genel Başkan Destici, İzmir’de HDP il binasına düzenlenen saldırıyla ilgili yetkililer, kolluk güçleri ve milliyetçi cephenin hedef gösterilmesine sert sözlerle tepki gösterdi. Saldırının provokasyon olma ihtimali üzerine durulması gerektiğini aktaran Destici, “40 yıla yakın bir süredir terörle mücadele ediyoruz. Biz BBP olarak terör ve şiddet kimden gelirse gelsin, kime yapılırsa yapılsın bunun karşısındayız. İzmir’de yapılan saldırıyı da bu minvalde değerlendiriyoruz. O saldırının tek başına birisi tarafından organize edildiğine şüpheli yaklaşıyoruz ve bu hadise bütün yönleriyle araştırılmalı ve ortaya çıkarılmalıdır. Burada bir provokasyon olma ihtimali çok güçlüdür. Bunun hemen NATO Zirvesi sonrası gerçekleşmiş olması daha da düşündürücüdür. Türkiye geçmişte bu tür eylemlerin çok ağır bedellerini ödedi. Bu eylemlerin pek çoğunun arkasında da Gladio çıktı. NATO Zirvesi ardından gerçekleşmiş olması çok manidardır. Türk milliyetçilerini, vatanseverleri, milletperverleri, terörle mücadele konusunda gecesini gündüzüne katarak çalışan hükümet yetkililerini, kolluk güçlerimizi hedef gösteriyorlar. Bu büyük bir alçaklıktır, büyük bir iftiradır. Kim bu provokasyonu gerçekleştirdi, kim Türkiye’nin iç huzuruna kastetti. Kim bunu yaparak Türkiye’de bir iç karışıklık, iç savaş çıkarma fitilini ateşleme cüretinde bulundu, araştırılması lazım” ifadelerini kullandı.
“PKK’nın aramıza nifak tohumu ekmesine bugüne kadar müsaade etmedik etmeyeceğiz”
PKK’nın toplumsal kutuplaşmayı körüklediğine değinen Destici, “Kürtler bizim kardeşimiz. Biz Kürt, Alevi, Sünni, Çerkez, Boşnak diye bir ayrım bugüne kadar yapmadık. Bundan sonra da yapmayacağız. Bu ay yıldızlı al bayrağın altında beraber yaşama iradesi ortaya koyan herkes bizim kardeşimizdir. Biz böyle bakıyoruz ve böyle değerlendiriyoruz. Bin yıllık birlikteliğimize marksist, leninist, faşist, PKK terör örgütünün ve onun siyasi uzantılarının bozmasına, aramıza nifak tohumları ekmesine bugüne kadar nasıl müsaade etmediysek bundan sonra da müsade etmeyeceğiz. Kürt kardeşimizin bir problemi varsa biz çözeriz evelallah. PKK 40 yıldır o bölgede yaşayan insanlarımıza göz yaşı, şiddet ve terörden başka bir şey vermemiştir. Türkiye Cumhuriyeti 1923 yılında kuruldu ama biz o tarihte devlet olmadık. Osmanlı, Selçuklu hepsi bizim devletimiz. Biz bu coğrafyaya geldikten sonra bin yıldan fazla süredir hep birlikte yaşıyoruz. Kardeşlikten, barıştan, sahiplenmeden başka ne görmüşler, bunu karşılıklı söylüyorum. Biz bir olup birliğimizi muhafaza edeceğiz, devletimize milletimize ve ülkemize sahip çıkacağız” şeklinde konuştu.
“Vatan hainlerinin timsah gözyaşlarına kanmayız”
İzmir’deki saldırı üzerinden milliyetçi camiaya saldırıldığına dikkat çeken Mustafa Destici sözlerine şöyle devam etti:
“Bu hadise üzerinden milliyetçi camiaya saldırma hadsizliğini gerçekleştiriyorlar. Bunu reddediyoruz ve yüzlerine çalıyoruz. Biz ülkenin birliğinden kardeşliğinden, huzurundan, barışından yanayız. Birileri gibi ağızlarına barış, demokrasi, insan hakları sözlerini alıyorlar ama öbür taraftan PKK sözcülüğü yapıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti devletine işgalci, kahraman askerine katliamcı diyen o vatan hainlerinin timsah gözyaşlarına kanmayız. Ölen kimsenin canının onlar için kendilerinden olsa dahi bir kıymeti yok. PKK ilk çıktığında ilk bölge halkına vurmadı mı? Kundakta öldüren bebekler Kürt kökenli değil miydi? Bugün Suriye’de öldürdüklerinin canları onların umurunda değil.”