Nazım Hikmet "Hayat pahalı biraz bizim memlekette" derken, insan hayatının da ne kadar ucuz olduğunu düşünüyordum.
Aralık ayı içinde ‘önemli hafta ve günler var’… Bu günler insanlar için, insanca yaşamaları için…
Örneğin; 4 Aralık Dünya Madenciler Günü, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü,….
Son beş (2016 yıl sonu itibarı ile) yılda iş cinayetinde hayatını kaybeden madenci sayısının 500'ü aştığı ülkede, yıllık ölümlü iş kazaları oranı azalmak yerine yükseldi. Yaklaşık 15 yıl içinde de iş cinayetleri nedeniyle yaşamını yitiren emekçi sayısı 17 bini aştı.
Sennur Sezer’in şiiri ile önce maden işçilerini yani iş cinayetlerinde yaşamlarını yitiren emekçileri analım: “ biz sevdayı , madenlerden tanırız .
sevda ile dağları delen de bizden .
paslanmaz bir yürekle sev de
demir bir yüzük ver
sevdiğine
istersen ..”
10 Aralık 2017’de, 10 Aralık İnsan Günü nedeniyle yapılan açıklamalardaki ihlallere şöyle gözatalım:
"2017 yılının ilk 10ayında 346 kadın cinayeti, tutuklu gazetecilerin sayısı 212. 399 Çocuk istismara uğradı. OHAL'in ilanından bu yana haklarında soruşturma olmaksızın 111 bin 240 kişi görevden ihraç edildi, 12 milletvekili 85 belediye başkanı tutuklu durumda, KHK'larla işten çıkarılan akademisyenler, kamu çalışanları,...”
Aralık ayı’nın önemli gün ve haftaları 1 Aralık Dünya AIDS günü ile başlıyor.
Aralık ayındaki önemli gün ve haftalar şöyle:
“2 – 9 Aralık Mevlana Haftası
3 Aralık Dünya Özürlüler Günü
5 Aralık Kadın Hakları günü
3 – 9 Aralık Vakıf Haftası
10 Aralık gününü içine alan hafta İnsan Hakları ve Demokrasi haftası
4 Aralık Dünya Madenciler Günü
10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü
12 – 18 Aralık Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası
21 Aralık Dünya Kooperatifçilik Günü
27 Aralık Atatürk’ün Ankara’ya Gelişi.”
İnsan olmanın da sorumlulukları var.
Hayatı, kişi ve kurumları, ideolojileri sorgulamak, okumak; demokrasi, çevre. insan hakları ve emek gibi yüce değerler için mücadele etmek gerekir.
Yani Aziz Nesin’in dediği gibi; "İnsan yalnızca söylediklerinden değil, sustuklarından da sorumludur."
"uyumayacaksın/ memleketinin hali/ seni seslerle uyandıracak/ oturup yazacaksın/ çünkü sen artık o sen değilsin/ sen şimdi ıssız bir telgrafhane gibisin/ durmadan sesler alacak/ sesler vereceksin/ uyuyamayacaksın/ düzelmeden memleketin hâli/ düzelmeden dünyanın hâli/ gözüne uyku giremez ki.../ uyumayacaksın...-Melih Cevdet Anday”
Şöyle etrafımıza baktığımızda, insanları gözlemlediğimizde Oğuz Atay’ın dizeleri aklıma geliyor:
"Korkuyoruz...!
Düşünmekten ve sevmekten,
korkuyoruz.
İnsan olmaktan korkuyoruz...”
ŞABAN BAĞCI