İş kazaları, işçilerin çalışma hayatında karşılaşabileceği ciddi olaylardan biridir ve kazanın ardından işçilerin maddi ve manevi haklarını koruyabilmesi için belirli süreler içinde yasal başvurularda bulunması gerekir. Bu sürelere zamanaşımı denir ve zamanaşımı süreleri geçtikten sonra işçinin tazminat veya diğer hakları talep edebilme imkanı ortadan kalkar. İş Kanunu ve Borçlar Kanunu, iş kazası nedeniyle açılacak davalar için belirli zamanaşımı süreleri öngörmektedir. Bu yazıda, iş kazası davalarında hangi zamanaşımı sürelerinin geçerli olduğunu, işçinin hangi haklarını hangi süreler içinde talep etmesi gerektiğini detaylandıracağız.

İş Kazası Nedir?

İş kazası, işçinin iş yerinde veya iş nedeniyle bir görev esnasında yaşadığı ve bedensel ya da ruhsal zarar görmesine neden olan olaylardır. İş kazaları, işçinin işverene bağlı olarak çalıştığı her yerde ve iş yerinin dışında iş nedeniyle seyahat ederken de meydana gelebilir. İş kazası geçiren işçi, yaşadığı maddi ve manevi zararları tazmin etmek için işverene veya sigorta şirketine karşı yasal haklarını kullanabilir.

İş Kazalarında Zamanaşımı Nedir?

Zamanaşımı, belirli bir sürenin geçmesi durumunda yasal hakların talep edilmesinin ortadan kalkmasıdır. İş kazalarında da zamanaşımı süreleri geçerli olup, işçi bu süreler içinde dava açmak veya talepte bulunmak zorundadır. Zamanaşımı süreleri, iş kazasının türüne ve işçinin talep ettiği haklara göre farklılık gösterir. İş kazası sonucunda işçi, maddi ve manevi tazminat, iş göremezlik ödeneği gibi hakları için belirli sürelerde yasal yollara başvurmalıdır.

İş Kazası Nedeniyle Açılacak Davalarda Zamanaşımı Süreleri

İş kazası sonucunda işçinin açabileceği davalar genellikle maddi ve manevi tazminat davası, iş göremezlik davası ve destekten yoksun kalma tazminatı gibi hak taleplerini içerir. Bu davalarda geçerli zamanaşımı süreleri aşağıdaki gibidir:

            1.         Maddi ve Manevi Tazminat Davalarında Zamanaşımı Süresi:

İş kazası sonucu açılacak maddi ve manevi tazminat davalarında zamanaşımı süresi, kaza tarihinden itibaren 10 yıl olarak belirlenmiştir. İş kazası geçiren işçi, yaşadığı zararın tazmini için 10 yıl içinde dava açmak zorundadır. 10 yılın geçmesi durumunda işçi, bu haklarını talep etme hakkını kaybeder.

            2.         İş Göremezlik Geliri Talebinde Zamanaşımı:

İş kazası sonucu iş göremezlik durumu yaşayan işçi, iş göremezlik geliri talebinde bulunabilir. Bu talepler için zamanaşımı süresi ise 5 yıl olarak uygulanmaktadır. İş kazası geçiren işçi, iş göremezlik gelirini talep edebilmek için kazanın meydana geldiği tarihten itibaren 5 yıl içinde SGK’ya başvuruda bulunmalıdır.

            3.         Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Davasında Zamanaşımı Süresi:

İş kazası sonucunda işçinin vefatı durumunda, geride kalan yakınları destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilir. Destekten yoksun kalma tazminatı için zamanaşımı süresi de 10 yıldır. İşçinin vefatı sonrası yakınları, 10 yıl içinde işverene karşı destekten yoksun kalma tazminatı davası açabilir.

            4.         İş Kazası Nedeniyle SGK’ya Başvuru Süresi:

İş kazasının ardından işçi veya işveren, SGK’ya iş kazası bildiriminde bulunmak zorundadır. İşveren, iş kazasını en geç 3 iş günü içinde SGK’ya bildirmelidir. İşçinin kendisi veya yakınları da SGK’ya iş göremezlik geliri, sürekli iş göremezlik geliri ya da ölüm aylığı gibi taleplerle başvurabilir.

İş Kazasında Zamanaşımının Başlangıç Tarihi

İş kazalarında zamanaşımı süresinin başlangıcı, iş kazasının gerçekleştiği tarih olarak kabul edilir. Ancak, bazı durumlarda zamanaşımı süresinin başlangıcı, kazanın sonuçlarının öğrenildiği tarihe göre değişiklik gösterebilir. Örneğin, iş kazasının etkisi sonradan ortaya çıkan bir rahatsızlık veya sürekli iş göremezlik durumunda zamanaşımı süresi, işçinin bu durumu öğrendiği tarihten itibaren başlar. Bu tür durumlar için işçinin sağlık raporları ve uzman görüşleri önem taşır.

İş Kazalarında Zamanaşımını Durduran Sebepler

Bazı durumlarda zamanaşımı süreleri durabilir veya kesilebilir. İş kazalarında zamanaşımını durduran sebepler şunlardır:

            1.         Arabuluculuk Süreci: İş kazasında taraflar arasında uzlaşma sağlanması amacıyla arabuluculuk süreci başlatıldığında zamanaşımı süresi durabilir. Arabuluculuk süreci sona erdiğinde zamanaşımı süresi yeniden işlemeye başlar.

            2.         Hukuki Süreçlerin Devam Etmesi: İş kazası sonrası açılan davaların devam etmesi veya yüksek mahkemeye başvuru yapılması durumunda zamanaşımı süresi durur.

Büyükşehir,kıbrıs şehitleri caddesi’nde çalışma yapacak Büyükşehir,kıbrıs şehitleri caddesi’nde çalışma yapacak

            3.         Maddi veya Manevi Engeller: İşçinin kaza sonrası sağlık durumu nedeniyle dava açamaması durumunda zamanaşımı süresi durdurulabilir. Örneğin, işçinin kaza sonrası hastanede yatış süresi veya ruhsal durumunun etkilenmesi gibi durumlar zamanaşımı süresini durdurabilir.

Zamanaşımı Süresi Geçmişse Ne Yapılmalı?

İş kazası nedeniyle açılacak davalar için belirlenen zamanaşımı süresi geçtiğinde, işçi veya yakınları tazminat veya hak taleplerini yargı yoluyla talep etme hakkını kaybeder. Bu nedenle işçiler, iş kazasından sonra hak kaybı yaşamamak adına yasal süreci takip etmeli ve belirlenen süreler içinde yasal başvurularını yapmalıdır. İş kazası sonrasında hemen biriş kazası avukat veya hukuk danışmanından destek almak, hak kaybı yaşanmaması açısından önemlidir.

Sonuç

İş kazası geçiren işçinin maddi ve manevi haklarını koruyabilmesi için zamanaşımı süreleri içinde yasal başvurularını yapması gerekmektedir. İş kazası tazminat davaları için zamanaşımı süresi genellikle 10 yıl iken, iş göremezlik gelirinde bu süre 5 yıl olarak belirlenmiştir. İşçiler, iş kazası sonrası haklarını kaybetmemek için belirtilen sürelere dikkat etmeli ve gerektiğinde hukuki destek alarak yasal başvurularını yapmalıdır. İş kazası zamanaşımı süreleri, işçilerin haklarını koruma adına büyük önem taşır ve bu süreler içinde atılan adımlar iş kazası mağdurlarının hak kaybı yaşamamasını sağlar.