Eskişehir Demokratik Kadın Platformu üyeleri İstanbul Sözleşmesi’nin fesedilmesini kabul etmediklerini belirterek bir eylem gerçekleştirdi. Grup adına açıklamayı yapan Pınar Çelik Arpacı şunları söyledi; “2021 yılının ilk 79 gününde 77 kadın öldürüldü. Kadına yönelik şiddet bu kadar artmışken, hergün kadın cinayeti işlenirken erkek şiddetini engellemek için hazırlanan İstanbul Sözleşmesinin gece yarısı Cumhurbaşkanı Kararnamesiylefeshedilmesini kabul etmiyoruz.
Anayasa’nın 104’üncü maddesine göre Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri ile temel hak ve kişi hakları düzenlenemez. Dolayısıyla; insan haklarını düzenleyen İstanbul Sözleşmesi’nin cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle feshedilmesi hukuka aykırıdır.
Anayasaya aykırı olan bir Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle Türkiye’nin ilk imzacısı olduğu bir uluslararası insan hakları sözleşmesinin feshi yok hükmündedir.
Kadınlar arkasından çekilmedikçe İstanbul Sözleşmesi yürürlüktedir! Kadın hareketinin yıllarca mücadele vererek kazındığı hakları gece yarısı baskınlarına, tek adamın dudakları arasından çıkan sözlerle teslim etmeyeceğiz.
İstanbul Sözleşmesi taraf devletlere: Kadına karşı şiddeti önleme, şiddet kurbanlarını koruma, failleri kovuşturma ve şiddeti önleyici tedbirleri alacak iyileştirmeler yapma sorumluluğunu yükler. Sözleşmeyi fesheden AKP iktidarı kadınları her türlü şiddete karşı korumaktan vazgeçtiğini açıklamıştır.
İstanbul Sözleşmesi uluslararası hukukta, şiddetin kadın erkek eşitsizliğinin ve kadınlara karşı yapılan ayrımcılığın bir sonucu olduğunu vurgulayan ilk sözleşmedir. Sözleşmeyi fesheden AKP iktidarı kadın-erkek eşitliğine saldırmış kadınların ayrımcılığa uğramasının önünü açmıştır.
İstanbul Sözleşmesi fiziksel, cinsel, ekonomik ve duygusal şiddet ile her tür şiddetle mücadele konusunda “Önleme, Koruma, Kovuşturma ve Destek Politikalarından” oluşan dört temel yaklaşım içeren ilk sözleşmesidir. Gece yarısı baskınıyla sözleşmeyi fesheden AKP iktidarı kadına yönelik şiddetle mücadele etmeyeceğini de ilan etmiştir.
Türkiye, tarihinde ilk kez insan hakları alanında yapılan bir sözleşmeden imza çekmiştir. Bu durum insan hakları açısından da kabul edilemez.
İstanbul Sözleşmesi uygulanmadığı için: kadınlar hayatını kaybediyor, eziyet edilerek öldürülüyor. Sözleşme uygulanmadığı Ayşe Tuba 23 kez Adli kapısından döndü, Melek İpek meşru müdafaa hakkını kullandığı halde tutuklandı. Sözleşme uygulanmadığı için kadın katillerinin tahrik indirimleri ve iyi hal indirimleri ile sırtları sıvazlanıyor.
Bugün burada İstanbul Sözleşmesindenvazgeçmediğimizi haykırmak, “Sözleşmeyi Uygula” demek ve yaşamlarımızı savunmak için yanyanayız. Kazanımlarımızdan vazgeçmiyoruz!
AKP hükümetinin kadınlara karşı açtığı savaşta kaybeden biz kadınlar olmayacağız.Haklarımızdan,hayatlarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Mutlaka kazanacağız.
İstanbulSözleşmesi bizim diyoruz. Yıllardır mücadele vererek,bedel ödeyerek kazandığımız haklarımız için de, hayatlarımız için de karar bizim diyoruz. Hayatlarımız için pazarlık yapmayacağız. Ülkedeki tüm kadınlar için yaşamsal önemde olan bir sözleşmeyi bir erkeğin iki dudağı arasına alan tek adam düzeninizin tam karşısındayız. Yok hükmündeki kararnamesi sadece tek adamı bağlar.
Bizler sadece İstanbul sözleşmesi değil, 6284 sayılı Şiddet Önleme Yasasının etkin uygulanması, Nafaka Hakkı, Kürtaj Hakkı, LGBT+ ların hakları içinde sokakları terketmeyeceğiz.”