Yangını Görüp Suskunluğunuzla İstifa Edin Yangını Görüp Suskunluğunuzla İstifa Edin


İyi Parti Eskişehir İl Başkanı Emine Edizgil, MEB istatiktiklerine göre Türkiye'de toplam 70 bin 383 eğitim kurumu içinde devlete ait okul sayısının 56 bin 200, özel okulların sayısı 14 bin 124 olduğunu belirterek bu eğitim öğretim yılında bu rakamların muhtemelen bir hayli daha artacağını vurguladı. Edizgil, “Pek çok konuda olduğu gibi eğitim politikalarında da ipin ucunun kaçırıldığına, toplumsal değerlerimizin özümsenmesiyle ilgili hassasiyetlerin eğitimde de terk edildiğine üzülerek tanık oluyoruz. Türk Milletinin duyarlılıklarının ötesinde, artık ayan beyan belli olan ve iyiden iyiye açığa çıkan bir gizli ajandada yazılı olanların, yasa ve yönetmelikler de hiçe sayılarak eğitimde de uygulamaya konulmasıyla somutlaştığını maalesef gözlemliyoruz. Yeni kuşakların, Anayasamızda da öngörülen; milli ve manevi değerlerinin yanı sıra Atatürkçü, laik, çağdaş ve bilimin ışığında yetiştirilmesi amaç ve hedefinden hızla uzaklaşmakta olduğumuzun, evrensel kriterlerden öte, bir garip ideolojik hedefler doğrultusunda şekillendirilmek istendiğinin farkındayız.” şeklinde konuştu. 
Pedagojik formasyonu ve lisans eğitimi olmayan kişilerin değişik adlarla veya kaçak yapılar marifetiyle eğitim vermeye kalkıştıklarını bildiklerini ve bunlara göz yumulduğuna da şahit olduklarını ifade eden Edizgil; Vakıfların, cemaatlerin, dernek grup ve benzeri din eğitimi veya değerler eğitimi adına MEB müfredatı dışında birtakım faaliyetlerde bulunmanın ülkedeki eğitim ve öğretim sürecini olumsuz etkilediğini belirtti. Edizgil, “Şunu özellikle belirtmek isteriz ki; çağdaş ve modern eğitim ile, eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması her zaman olduğu gibi öncelikli talebimizdir. Bıkmadan usanmadan, her türlü mecrayı kullanarak her fırsatta bu talebimizi haykırıyoruz, çünkü ülkemizin temel sorunu budur.” dedi. 
“Andımız’ın yasaklanması Milli Eğitim İdeallerine En Ağır Darbe’dir”
Bugün eğitim sisteminin birey yetiştirme değil, seçmen yetiştirme üzerine kurulu olduğunu söyleyen Edizgil, köy enstitülerinin kapanmasıyla başlayan sorunun son 22 yıl içinde çok sayıda köy okulunun kapanmasıyla daha da derinleştiğinin altını çizdi. Yargı kararına rağmen Andımız’ın yasaklanmasının Milli Eğitim ideallerine vurulan en ağır darbe olduğunu dile getiren Edizgil, “Çocuklarımızın, “Ne mutlu Türküm diyene!” diye haykırmasından rahatsızlık duyanların gerçek niyetinin, kimliksiz bir zihniyete sahip, kula kulluk eden bağımlı bireyler yetiştirmek olduğu net biçimde anlaşılmıştır.” Açıklamasında bulundu.  
Laik ve Bilimsel Eğitime Uygun Politikalar Üretilmeli
Türk eğitim sisteminde Atatürk ilke ve devrimlerinin esas olması, milli ve manevi hassasiyetlerin korunup kollanması gerektiğini vurgulayan Edizgil şu şekilde konuştu; “Laik ve bilimsel eğitim ilkelerine uyumlu politikalar üretilmelidir. Devlet denetiminde olması gereken okullarımızda ve öğrenci yurtlarımızda, dar ve sabit gelirli ailelerin çocuklarını ücretsiz yararlandırmaları esas alınmalıdır. Devletimizin hiçbir biriminin olur vermediği, kaçak tanımlamasıyla tarif edilen sözde eğitim ya da barınma merkezlerine, bırakın müsamaha gösterilmesini, derhal kapatılmalarıyla ilgili işlemler gecikmeksizin yapılmalıdır. Dernek ve vakıf ağırlıklı eğitim ve yurt merkezlerinin, Türk devleti ve Milletinin duyarlıkları doğrultusunda denetlenmeleri sağlanmalı, elbette ki Anayasamızda ve yürürlükteki yasalarımızda ifadesini bulan Türk eğitim sisteminin ilke ve prensiplerine uygunluğu tescil edilmelidir. Ülkemizin geleceği olan çocuklarımızda, milli bilincin ve ulusal değerlerimize aidiyet duygusunun güçlenmesi için; yargı kararına rağmen yasaklanan ‘Andımız’ tekrar bütün yurt sathında okutulmaya başlanmalıdır.” dedi. 
 “Ücretsiz Yemek Sözünüzü Yerine Getirin”
Kırtasiye masraflarına da değinen Edizgil, kırtasiye masraflarının yükünün devlet tarafından sübvanse edilmesi, okul ve derslik sayısının yetersizliği ile sınıf mevcudiyetlerinin aşırı kalabalıklığından kaynaklanan sorunların giderilmesi gerektiğini belirtti. Edizgil, “Öğretmen açığı, atanamayan öğretmenlere ders başı yaptırılmasıyla telafi edilmeli, okulsuz köyler ve taşımalı eğitim sisteminin sancıları ortadan kaldırılmalıdır. Biliyoruz ki; Türkiye’de İlkokul 4. sınıfların yüzde 40’ı ve 8. sınıfların yüzde 46’sı okula aç gidiyor ve tam 1 milyon 358 bin çocuk açlık sınırında bulunuyor. İYİ Parti olarak çocuklarımıza o nedenle okullarda beslenme projesi geliştirmiştik. Şimdi burada İktidara sesleniyoruz; hadi bakalım seçim döneminde, bizden kopya çekerek verdiğiniz ücretsiz yemek sözünü yerine getirin!” ifadelerinde bulundu.