Basın açıklamasını Komisyon adına Ayla Pehlivan ve Duygu Yeşil yaptı.

Porsuk Çayı'na büyük zararı olacak Porsuk Çayı'na büyük zararı olacak

Ayla Pehlivan konuşmasında kadın cinayetlerinin ve şiddetin geldiği boyutu vurguladı. “Her güne kadın cinayetleriyle uyanıyoruz. Metal işçisi kadınlar olarak buradayız çünkü artık yeter demek istiyoruz. Şiddet, taciz ve kadın cinayetlerini durdurun!” sözleriyle isyanını dile getirdi. Kadınların evde, sokakta, iş yerlerinde maruz kaldığı şiddetin sebeplerine değinen Pehlivan, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve ataerkil düzeni eleştirdi. Ayrıca, hükümet politikalarının bu şiddeti nasıl körüklediğini de aktardı. Pehlivan, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin ve ILO’nun 190 Sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesi’nin imzalanmamasının kadınları daha da savunmasız bıraktığını belirtti.

Duygu Yeşil ise konuşmasında kadınların şiddete ve tacize karşı yaşam mücadelesi verdiğini ifade etti. “Biz kadınlar olarak öldürülmekten, taciz edilmekten, her gün kaygı içinde yaşamaktan bıktık. Ancak bu düzenin değişmesi için örgütlü mücadeleye inancımız tam,” diyerek kadın dayanışmasının önemini vurguladı. Medyanın cinsiyetçi dilini ve kadına yönelik şiddeti normalleştiren yaklaşımlarını da eleştiren Yeşil, tüm kadınları dayanışmaya ve mücadeleye çağırdı.

Komisyon, çalışma yaşamında şiddet ve tacizi sona erdiren uluslararası sözleşmelerin kabul edilmesi, İstanbul Sözleşmesi’nin tekrar yürürlüğe girmesi, kadın sığınma evlerinin artırılması ve ücretsiz ulaşım gibi somut talepler sundu. “Karanlık ara sokak kalmasın, kadınlar güvende olsun!” diyerek taleplerini dile getiren kadınlar, erkek şiddeti son bulana dek mücadeleye devam edeceklerini belirtti.