Eğitim İş Sendikası Genel Sekreter Ebru Sungar, Türkiye’de sömürü düzeninin en çok kadının emeği, bedeni, cinsel kimliği üzerinde yapıldığı, ötekileştirildiği bir dönemde “8 Mart Emekçi Kadınlar Günü” çok daha anlam kazandığını söyledi.
Kadın ve kız çocuğu üzerinden siyaset yapan iktidara karşı, cumhuriyetin kazandırmış olduğu hak ve özgürlüklere sahip çıkmanın her geçen gün daha değer kazandığını belirten Eğitim İş Sendikası Genel Sekreteri Ebru Sungar şunları söyledi:
“Kadının saç telinden etek boyuna, kahkahasından, rujunun rengiyle uğraşan zihniyetin 8 Mart ‘kutlama’ mesajlarına da kanmıyoruz. Kadının emeğini yok sayan, yüreğini anlamayan siyasetin sığ övgülerine de ihtiyacımız yok.Altını çiziyoruz, 8 Mart kutlama değil, bir mücadele günüdür.Adil ve eşit bir yaşamda var olmak en büyük hakkımızdır.
Bizler cumhuriyet kadını olarak emeğimize ve çocuklarımızın geleceğine sahip çıkma kararlılığıyla kendimizi Eğitimİş te güçlü hissediyoruz.Kadınlar hak ve özgürlükleri için mutlaka örgütlü olmalı, kendi kimlikleriyle var olmalı ve emek mücadelesinde daha çok sesleri yükselmelidir.
Üyelerini yarısından fazlası kadın olan Eğitimİş, kadına ve kız çocuğuna insanca bakış açısıyla; kadın-erkek birlikte hak arama mücadelesinde her geçen gün daha büyüyor.
Ülkemin tüm emekçi kadınları,
Anne, bacı, eş, cefakar, fedakar kadınlar, gözü yaşlı, yüreği yaslı kadın olmayalım artık!
Kadın isterse, el ele verirse değişir her şey.
Hayatını üretmeye, özgür düşünmeye adamış, mirasını akıl ve bilimden almış ilerici kadınlar, ülkesini omuzları üzerinde yükseltecektir.
Sahip olduğu hak ve özgürlükler için aynı yolda yürüdüğüm ve eli nasırlı yüreği inançlı tüm kadınların 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü umut olsun.”