Köşe yazısı: Hüseyin KAHRAMAN 
Kamu Çalışanları Platformu 
Genel Başkanı

Ülkemizde birçok kamu ve özel sektör kuruluşunda  taşeron firmalar aracılığıyla yürütülmektedir. Kamuda ise  2018 yılı itibariyle bir kısım işçiler 696 sayılı kanun hükmünde kararname ile kadroya geçirilmis olsa da 4734 sayılı personel alımı ihalesi dışında kalan,
Kamu yemekhane çalışanları,
Kiralık araç şoförleri
Hastane Bilgi Yönetim Sistemi,
Karayolları müşavir firmalar 
Kamuya ait sosyal tesislerde çalışanlar
Vakıfbank temizlik güvenlik personelleri 
Türkiye radyo televizyon kurumu 
Belediye zabıta personelleri 
Kamu çağrı merkezleri 
Hastane mr görüntüleme
Diş protez teknisyenleri 
Sterilizasyon çalışanları 
gibi kamuya ait her alanda 
Hatta Merkez Bankası bünyesinde dahi 
Alt işveren firmalarda çalışan taşeron şirketlerin personeli olarak devam eden iş yada meslek Arkadaşlarımızın olduğunu biliyoruz,
çalışma koşulları ve özlük hakları bakımından mağdur edilen personeller Toplu sözleşme haklarından mahrum iş güvencesinden yoksun çalışmaya devam etmektedir.

  Alt işveren firmalarda Çalışan taşeron işçilerin yaşadığı sıkıntılar arasında düşük ücretler, sosyal haklardan yoksun bırakılma, güvencesiz çalışma koşulları ve güvenli olmayan çalışma ortamları öne çıkmaktadır. 

Aşevi’nde 29 yıldır süren dayanışma ruhu Aşevi’nde 29 yıldır süren dayanışma ruhu

Taşeron firmaların sıkça karşılaştığı mali sıkıntılar, bu sorunların derinleşmesine ve çalışanların mağduriyet yaşamasına sebep olmaktadır.

Ayrıca, firmalar aracılığıyla çalışan taşeron işçiler, iş güvencelerinden yoksun olarak ciddi endişeler ile çalışmaktadır Taşeron firmaların sık sık değişmesi, işçilerin kıdem tazminatı, yıllık izin maaşlarının eksik yada düşük fiyat olarak ödenmesi ve banka promosyonu gibi ana sorunlar geleceklerini belirsiz kılmaktadır.

 Bu bağlamda Kamuda taşeron çalışma düzeninin gözden geçirilmesi,alt işveren firmalara ödenen kar payının işçilere verilmesi, Ülkemizdeki sendikalaşma oranının yükseltilmesi OECD ülkelerine denk kazanımların sağlanması 
işçilerin aracı firmalar vasıtasıyla değil kamuya ait daimi işçi statüsünde çalıştırılması ücretlerinin ve sosyal hakların iyileştirilmesi iş barışının korunması gibi talepler ortaya konmaktadır.

 Kamu da Çalışan taşeron işçilerin yaşadığı sıkıntılar, çalışma hayatında adaleti ve sosyal güvenceleri sağlama konusunda önemli bir gündem maddesi olarak değerlendirilmektedir. Umarız ki, bu sorunlarla ilgili adil ve sürdürülebilir çözümler bulunarak,kamuya ait taşeron çalışan işçilerin hak ettikleri sosyal güvencelere kavuşmaları sağlanabilir.

Belediyeler ve  iştiraklerinde çalışan işçiler imtiyazlı şirket modeli ile çalışmakta olup Belediyeler bünyesinde bulunan 4 D işçi statüsünde çalışan işçiler yaklaşık 580 bin civarı olduğu bilinmektedir, bu işçilerin sendikal hakları, yıllık izin süreleri banka promosyonu gibi sorunları yüzeysel olarak devam etsede diğer Kamu çalışanları gibi 6772 sayılı kanun kapsamında sayılmayarak diğer Kamu çalışanlarına yıllık ödenen 52 yevmiye (13+13+13+13 ) 4 parça halinde ilave tediye ve tayin hakkından mahrum bırakılmıştır,

1982 Anayasasında, eşitlik ilkesi 10. maddede düzenlenmiştir. 10. madde şöyle demektedir:  ("Herkes, dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. ) hükmü yer almaktadır, 

Kamu da Taşeron işçilik son bulmalı ve Belediyeler bünyesinde çalışmakta olan 
İş ve meslek arkadaşlarımızın sınıf ve mesleki ayrım gözetmeksizin Kamuda istihdam sağlamasını Belediyelerde çalışan tüm işçi personelllerinde sözleşmeler kapsamında Kamu çerçeve protokolüne dahil edilmesi gerekmektedir,

Temennimiz odur ki 
Cumhuriyetin 100 yılında 
21, yüzyılda Kamuda Taşeron işçilik son bulur sosyal ve Mali haklar güvence altına alınır,

Kısaca özetlemek gerekirse 
İşçiler Gülerse Türkiye Güler


Hüseyin KAHRAMAN 
Kamu Çalışanları Platformu 
Genel Başkanı