Afyonkarahisar’da okul bahçesinde kartopu oynarken ilginç bir şekilde vücutlarında yanık oluşan 9 çocuk içinde tedavileri sürenler arasında bulunan Mirzah Tunç Kösem taburcu oldu. Tedavi gördüğü Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nin ardından Eskişehir Osman Gazi Üniversitesi Hastanesi’ne götürülen Mirzah için doku nakli gerekmediği önerildi.
Afyonkarahisar’da okullarının bahçesinde kartopu oynarken vücutlarında yanıklar oluşan ve tedavileri süren 2 çocuktan biri olan Mirzah Tunç Kösem tedavisine artık evinde devam edecek. Baba Yusuf Kösem ve anne Fatma Kösem, 2 hafta boyunca tedavi gördükleri Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi (AFSÜ) Tıp Fakültesi Hastanesinde doktorların kendilerine bilgi vermediği için kendi istekleri ile çocuklarını taburcu ettiklerini söyledi. Oğlunun ayaklarında oluşan yaralardan dolayı doktorların doku nakli yapmak istediği, fakat yapılacak nakille alakalı olarak hiç bir bilgi alamadıklarını ifade eden baba Kösem, oğlunu kendi isteği ile taburcu ettikten sonra Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Hastanesi’ne götürerek tedavisini orada tedavi ettirdiğini söyledi. Yaşanan olayın kendilerini üzdüğünü söyleyen Kösem, oğlunun karnesini öğretmeninin hastaneye gelerek verdiğini hatırlattı.
“Hastaneye götürürken yanıklar fazlalaştı”
Çocuklarda meydana gelen yanıkların ne şekilde oluştuğunu anlatan Kösem, "Olayın okulun olduğunu biliyoruz. Cuma günü öğleden sonra olduğunun bilgisini aldık. 15 dakikalık bir süreçte oluyor bu olay. Yarım saat veya bir saat içerisinde yaralar kendini göstermeye başlıyor. Olayın ardından öğretmenimiz bizi aradı ve okula çağırdı. Biz ilk önce ayağında yara var diye düşündük. Daha sonra hastaneye götürürken yaraların fazlalaştığını gördük" diye konuştu.
“Tek sıkıntımız bize bilgi verilmemesiydi”
Anne Fatma Kösem ise hastaneye gittikten sonra öğretmenin kendilerini aradığını söyledi. Velilerin bulunduğu gruba fotoğraf attığında öğretmenin yaraların okuldayken bu kadar olmadığını söylediğini hatırlatan anne Kösem, "Öğretmen bize 'Size haber verdiğimde yaralar bu kadar değildi ve sadece kızar kınlık vardı" dedi. Oğluma sancısı olup olmadığını sordum ve o da yanma olduğunu söyledi. Tedavi sürecinde çocuğumuzun ağrısı ve sızısı olmadı. Bizim tek sıkıntımız bize bilgi verilmemesiydi. Ne olayla alakalı ne de tedavi süreci ile alakalı. Bilmediğimiz bir şeyden dolayı çocuklarımıza bilmediğimiz bir şey oluyor. Bizim için stresli bir durumdu. Yani çocuk düşüp kolunu, bacağını kırsaydı 'Düştü ve kırdı' derdik. Benim adıma bir anne olarak çok zordu" dedi.
“Doku nakli olmayacak”
Olayın olduğu gün hastaneye gittiklerinde oğlunun yatışının verildiğini hatırlatan baba Yusuf Kösem, 10 Ocak'tan 20 Ocak tarihine kadar hastanede yattıklarını söyledi. Doktorların kendilerine çocuklarının ameliyat olacağını geçtiğimiz Pazar günü söylediğini belirten Kösem, "Çocuğumuzun ameliyat olacağını söyleyerek çocuğumuzun gece 12'den sonra bir şey yiyip içmemesini söylediler. Biz de başka bir hastaneye sevk istedik. Prosedür gereği sevk yapılamadı. Biz de taburcu olarak çocuğumuzu Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Hastanesi’ne götürdük. Çocuğumuzun iyileşme süreci uzun sürecek 2 veya 3 hafta gibi. 3'üncü hafta kontrolümüz olacak. Ama bu iki hafta içerisinde iyileşme olacak bilgisini aldık. Doku nakli olmayacak. 3. derece yanık olduğunu söylediler. Bununla ilgili kar yığınına bir şeyler katılmış olabilir deniliyor. Herkes konuşuyor, bir şehir efsanesi ortalıkta dolaşıyor. Biz devlet büyüklerimizden bir bilgi bekliyoruz. Çocukların kıyafetleri ile ilgili bizden talep olmadı ve biz götürdük. Çocuğumdan hastanede yatarken örnek alındığını görmedim" diye konuştu.
“Vücudumda kaygan bir şey vardı”
Okul bahçesinde bulunan basketbol sahalarının bulunduğu yerde kartopu oynarken olayın başına geldiğini söyleyen Mirzah Tunç Kösem, oyuna başladıktan sonra hiç bir sıkıntı olmadığını vurguladı. Kösem, şöyle konuştu;
"Oyun oynadıktan sonra teneffüs bitti ve sınıfa çıkarken ayaklarımda kaşınma hissettim. O kaşınmanın ardından paçalarımı sıvadım. Çorabımın arasında yaraya bakmaya çalıştım ve kahverengi bir şey gördüm. Çok kötü bir şey ise hava alsın istedim. Daha sonra çorabımı çıkardım ve büyük bir yara izi gördüm. Daha sonra derse öğretmenimiz geldi ve ona gösterdim. Öğretmenimde annemi aradı ve annemle hastaneye gittik. Korkmadım yaraları gördüğümde, fakat ağladım. Ayaklarımda ağrı olmadı. Fakat yağlanma gibi kaygan bir şey vardı. Parmağım ile yaraya dokunduğumda kayıyordu."
“Karnemi hastanede aldım”
Karnesini öğretmeninin hastaneye getirerek kendisine verdiğini söyleyen Kösem, "Karnemi arkadaşlarımla birlikte almak isterdim. Çok üzüldüm. Sınıfta olsaydım ve bu olayın hiç yaşanmaması daha iyi olurdu. Ama nasipmiş işte" dedi.